Yapıyoruz Çeviri Portekizce
12,276 parallel translation
Bu davayı kazanmak için yapıyoruz.
É sobre ganhar o caso.
Yetişkin konuşması yapıyoruz.
Estamos a ter uma conversa de adultos.
Haftada bir anal seks yapıyoruz. Belirli bir günümüz var.
Temos, tipo, um dia na semana em que fazemos sexo anal,
Seçilmem için elimizden geleni yapıyoruz.
Ouçam, faremos o que for possível.
Bir yıldır plan yapıyoruz!
Há quase um ano que planeamos isto!
Biz bunu insanlar için yapıyoruz. Tehlikeli değil.
A questão é, o que fazemos pelas pessoas não é perigoso.
İşimizi yapıyoruz!
Este é o nosso trabalho!
- Öyle yapıyoruz zaten.
Vamos resolver.
Öyle yapıyoruz.
Vamos resolver.
Bundan çok daha fazlasını yapıyoruz, ama kimin adına?
Fazemos muito mais do que isso.
- Hem de nasıl! Çocuk yapıyoruz!
Estamos a tentar ter um bebé.
- Nihayet kahvaltı yapıyoruz.
Finalmente a tomar o pequeno-almoço.
Dediğimi mi yapıyoruz?
Vamos fazer a minha cena? Está bem.
Hayır Rosa, burada önemli bir şey yapıyoruz.
Estamos a fazer algo importante.
Evet, hayır, böyle gerçekten ateşli bir şey yapıyoruz birbirimize nerede yaşamadığımızı söylemediğimiz.
Não. Estamos num jogo picante em que não dissemos onde moramos.
- Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.
Estamos fazendo o melhor que podemos. Tudo bem.
Evet, konusu geçerse biraz öyle şeyler yapıyoruz.
Fazemos um pouco disso, se as coisas se proporcionam.
Sizi temin ederim ki hanımefendi elimizden geleni yapıyoruz.
Asseguro-lhe, minha senhora, estamos a fazer o possível.
- Elimizden geleni yapıyoruz.
- Fazemos o melhor que podemos.
Tower süitte kalan konuklarımız için pazar araştırması yapıyoruz da.
É uma sondagem de mercado aos hóspedes da suite.
- Adam hakkında araştırma yapıyoruz fakat henüz sonuç alamadık.
Quem é esse? Fizemos uma pesquisa sobre ele, não obtivemos nada.
- Bay Apostol rahatsız olduğu için şimdi buradayız ve bu yüzden size yüklü bir ödeme yapıyoruz.
O Sr. Apostol está indisposto. Por isso é que estamos aqui, e você está a ser bem pago.
- Yine de üzerimize düşeni yapıyoruz, değil mi Jasper?
Mas fazemos a nossa parte. Certo, Jasper?
Üniversite kardeşliklerinde yapıyoruz.
Mas são nas repúblicas masculinas.
Pekâlâ, bu işi yapıyoruz.
Está bem, fazemos o seguinte.
- Evet, araba, her şeyi yapıyoruz.
- Sí, carros, todo el tiempo.
Sene 96 mı, 97 mi ne, Tuco ile Riverside County'den motorculara iş yapıyoruz.
Em 96 ou 97, eu e o Tuco trabalhávamos com uns motoqueiros de Riverside County.
Pazartesi günkü yemeği yapıyoruz, değil mi?
É só para confirmar se o nosso almoço de segunda-feira se mantém.
- Özel bir hortum yapıyoruz.
- É uma mangueira especial.
Gördüğüm kadarıyla kötü bir şey yapıyoruz ama iyi bir sebep için.
A meu ver, estamos a fazer uma coisa má, mas por um bom motivo.
Hem niye bu konuşmayı yapıyoruz ki?
Porque estamos a ter esta conversa?
Şimdi ne yapıyoruz?
O que acontece agora?
Michigan'da kendimize ait bir basım işi yapıyoruz.
- Temos uma tipografia em Michigan. A sério?
Evlenme teklifini yapıyoruz. Ama diğer atraksiyonları yapmıyacağız.
Vamos avançar com o pedido, mas não com as outras cenas.
Teklifi yapıyoruz, diğerleri kalıyor.
Avançar com o pedido, não avançar com as cenas.
Kutlama yapıyoruz ; çünkü Irene Dunne için Universal ile anlaştım.
Estamos a comemorar um contrato que assinei com a Irene Dunne da Universal.
Ne yapıyoruz?
O que vamos fazer?
- Ne yapıyoruz?
O que estamos a fazer?
Elimizden geleni yapıyoruz!
Estamos a fazer tudo aquilo que podemos!
Yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz.!
Estamos fazendo tudo aquilo que podemos, caramba!
Doktor Katz... İkimiz de bu işi uzun zamandır yapıyoruz... Bu iş sebebiyle çok defa mahkeme salonlarında bulunduk.
Dr. Katz... andamos ambos a fazer o que fazemos já há muito tempo... e isso tem-nos feito perder muitos dias em salas de tribunal.
İnançlarımız için çok fedakârlık yapıyoruz.
Nós sacrificamos muito pelas nossas crenças.
O zaman niye yapıyoruz ki?
Então porque o fazemos?
- Oylama yapıyoruz sanıyordum.
- Pensava que era uma votação.
Şarkılar için nasıl yapıyoruz?
Livro.
Evet yapıyoruz.
Vai acontecer sim.
Apartman blokları yapıyoruz.
- Não é uma expansão!
Tabii ki yapıyoruz aptal.
Claro que há, idiota.
Bunu neden yapıyoruz?
Porque é que estamos a fazer isto?
Toplu çekim denilen bir çekim yapıyoruz.
Bom, lamento a confusão. Estamos a filmar um plano definidor.
Bebeğim, ne yapıyoruz?
Querida, que se passa?