Yazar Çeviri Portekizce
7,573 parallel translation
Harika bir yazar.
Um grande escritor.
Büyük bir yazar değilim.
Eu não sou um grande escritor.
Dre'nin yönlendirmesi daha güçlü bir söz yazarı olmama yardım etti.
A direcção do Dre estava a ajudar a tornar-me um letrista forte.
Resmen maaşlı bir şarkı yazarı.
És oficialmente um compositor pago.
Büyük şarkıcı ve şarkı yazarı trajik bir şekilde ciddi kalp hasarı nedeniyle öldü.
O cantautor de sucesso morreu tragicamente de problemas cardíacos graves.
- Bunun hakkında yazar mı?
- Vai escrever sobre isto?
Senin Bu sorular bana ses bu kanlı düşünce gibi yapmak Yazar yapabilirsiniz dize birlikte iki kelime.
Estas tuas perguntas sugerem que eu penso que este maldito autor consegue juntar duas palavras.
Hayatının her sıkıcı detayını oraya yazar.
Ela escreve todos os entediantes detalhes da vida dela naquilo.
Yazarım.
Sou uma escritora.
Biz de idareten haberi yazarız. Bir gözümüz Herald'da olur.
Então escrevemos uma história de apoio e vigiamos o Herald.
Oyunlar oynanırken, yazar durdurup seyiriciye... ne görmek istediklerini sormaz.
As peças não param para o dramaturgo perguntar ao público que cena quer ver.
Mektup yazarım belki.
Acho que vou escrever uma carta.
Jose Cardenas yazar oldu - Los Angeles Times için yazıyor.
José Cárdenas tornou-se num escritor do Los Angeles Times.
Telefon rehberimde bu işi elde edebilmek için götünü yırtan bir sürü yazar var.
A minha agenda está cheia de agentes de escritores a tentar conseguir esse emprego.
Beş sene önce Hollywood'taki en büyük film yazarı olmak istiyordun.
Há cinco anos atrás vieste até mim que querias escrever grandes filmes em Hollywood.
Sana Atlantic City'den yazarım.
Hey, eu vou te escrever de Atlantic City.
Eğer istediğin buysa sözlerimi geri alan bir şey yazarım.
Eu posso... escrever uma retratação se é que isso que querem.
İyi gazetecilikte bizler, "istediğim bir işti." yazarız.
Um bom jornalista escreveria, "Era um trabalho que eu queria."
Göz kırpma, yazar özel biri için gizli bir mesaj koyduğunda olur.
Uma piscadela é quando um escritor coloca uma mensagem secreta para alguém especial.
Bir araştırmacı, yazar ve.. - Hofstra Üniversitesinde profesörüm... - Aferin oğluma.
Sou escritor, professor adjunto na Universidade Hofstra, de Cultura Popular e Estudos Americanos.
İki yazar olucağız.
Seremos coautores.
Az önce bir yazarınız oldu.
Acaba de comprar um datilógrafo.
- Belki bana mektup yazar eşini anlatırsın.
Talvez me possas escrever e falar-me sobre ele. Está bem.
Sana seve seve tavsiye mektubu yazarım.
Posso escrever-te uma carta de recomendação.
Arada bir, birileri bana mektup falan yazar. Ama tabii aynı şey değil.
De vez em quando, recebo notícias tuas, mas não é a mesma coisa.
Herkes de yazar zaten...
Todos são escritores...
Bunların olacağını bilse, yengem o kelimeleri yazar mıydı sence?
Acha que a minha tia teria escrito essas palavras se soubesse o que ia acontecer?
Yazar mıydı?
Acha?
Ama dediğine göre gelmiş geçmiş en büyük kitap... Lev'in Tostosu. Yazarının adı da Savaş...
Mas disse que o melhor livro de sempre... chama-se Leo's Toy Store... de um tipo chamado Warren...
Neslinin önde gelen söz yazarı / şarkıcılarından adam!
O principal cantor e compositor da sua geração!
Herif, her şeyden önce söz yazarı ve şarkıcı olarak biliniyor.
Mas ele fez-se conhecer primeiro como cantor e compositor.
Bence sağlam bir söz yazarı, düzgün bir albüm yapımcısı dünyaca ünlü bir stilist, on numara bir fotoğrafçı bir de hepsini KFC'yle içkiden uzak tutacak özel koç tutarsak üstüne halkı, Mark Morrison uğruna eşeğin tekine sakso bile çekebilecek yeteneksiz sürtükler değil de, gerçekten iyi olduklarına ikna etmeleri için doğru reklamcılara ve basın mensuplarına bir servet harcarsak o zaman evet Rebecca, belki birkaç albüm satarız.
Considerava se tivéssemos compositores, produtor decente, estilista de classe, fotógrafo de primeira, e personal trainers para afastá-las das gorduras e dos alcopops... Gastando uma fortuna nos tipos certos para convencer o povo de que elas são boas, em vez de só uma escória sem talento que deu para algum idiota só para conhecer o Mark Morrison. Sim, Rebecca, então vendíamos alguns discos.
Söz yazarı bendim.
Já fui compositor, você verá.
Yanlış anlama beni otuz yaşında rock yıldızı olma hayallerine kapılmadım tabii ama söz yazarlığıyla yazarlık anlaşması yapar başkalarına şarkı yazarım diyordum.
Tipo, não me entenda mal, não estou a iludir sobre tornar-me rock star aos 30, mas penso que a composição talvez me garanta um acordo de publicação, a escrever músicas para outros. Sim.
Beatles'ın demosunu itin götüne sokup yanında yazılı bir notla geri dönderen herif olurum yazıda da "Siktirin gidip beceriksiz Liverpool'lu piçler" yazar.
Sou o gajo que cagou na fita dos Beatles e enviou-as de volta com bandeiras a dizer : "Vão-se foder, bastardos sem talento".
Seni söz yazarı olarak işe alacak bir yayımcı buldum.
Encontrei uma agência que o quer como compositor.
Yazar mısın?
O que guardas?
Bunları günlüğüne yazar mısın?
E tu guardas um diário disso?
Kendini yazar sanıyorsun.
Achavas-te uma escritora.
Büyük yazar Bay Chambers.
O grande escritor Sr. Chambers.
- Etraf yazar kaynıyordu. Yalnızca konuştuk.
- Nós estávamos a conversar.
"O kadar kötü bir kitap ki, acaba Jake Davis iyi yazar mıydı dedirtiyor."
"Um livro tão mau que vai pensar se Jake Davis já foi bom um dia".
Neyin yazar olmama ve bunda diretmeme sebep olduğunu öğrenmek ister misin?
Queres saber o que me decidiu ser um escritor? Tentar mesmo sê-lo.
Bir yazar.
O escritor.
Sana çek yazarım.
Passo-lhe um cheque.
Geçen bahsettiğim yazar vardı ya, arkadaşım Ellison Oswalt.
O escritor que falei, Ellison Oswalt.
- Bu bir yazar tıkanması mı yoksa...
- Sentes-te bloqueada ou...
Çok kolay etkilenen biriyim, reddedildiğime göre yazar olamayacağım gibi
Sou muito sugestionável, tipo, acho que, se fui rejeitada, não posso ser escritora.
Belki başka bir şey yazarım ve onu gönderirim.
Talvez eu escreva outra coisa e volte a apresentá-la.
Lee bir gazeteci, ve dövüş sanatları hakkında kesin bir yazar.
O Lee é jornalista e está disposto a escrever sobre as artes marciais.
O da bir yazar.
Isso é ser escritor...