English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Y ] / Yiyecek

Yiyecek Çeviri Portekizce

9,945 parallel translation
Komşularınızın dediğine göre yemeklerden sonra yiyecek götürüyormuşsunuz.
De acordo com os seus vizinhos, têem trazido comida extra após as refeições.
Yiyecek bir şeyler alabilir miyim?
Será que posso comer alguma coisa?
Yiyecek kolileri geldiğinde adını faturada görmüştüm.
Vi nas faturas que as entregas de alimentos aumentaram.
Bu düğünde yiyecek işini yapamayacağım anlamına mı geliyor?
Isso quer dizer que não vou fazer o catering para o casamento?
Ben sadece yiyecek bir şeyler arıyordum.
- Estava só à procura de comida.
Arkadaşım etten yiyecek bir şey kalmadığında kalanlarla karnımız doyuruveririz, sinirler, kemikler kalmış olsa bile
Meu amigo, quando a carne acaba, come-se o que pode, até os nervos, até se chegar ao osso.
Yiyecek bir şey bulalım.
Vamos comer.
Fakat şarap ve yiyecek konusunda Hannibal'ın geleneklerini takip etmem gerek.
Mas, nas áreas da comida e do vinho, tenho de seguir os precedentes do Hannibal.
Bize yeni kıyafetler, yiyecek ve yatacak doğru düzgün bir yer verdiler.
Deram-nos roupas novas, comida e camas decentes.
Anladığım kadarıyla müebbet yiyecek.
Ao que parece vai ter prisão perpétua.
Kraliçe için yiyecek getirdim.
São refrescos para a Rainha.
Amerikan hükümeti Walmart çalışanlarından her 10 kişiden birine yiyecek kuponu dağıtarak Walmart'ı yılda 7,8 milyar dolar sübvanse ediyor.
Agora o governo americano subsidia a Walmart em aproximadamente $ 7,8 mil milhões por ano, ao emitir senhas de alimentação para mais de um em 10 dos empregados.
Bu yiyecek kuponlarının % 15'i aslında Walmart'ta kullanılıyor.
15 % das senhas de alimentação são usadas na Walmart.
Memur Acker'a yiyecek bir şey götürüyordu.
Ele levou comida ao agente Acker e não voltou.
Ben yiyecek bir şeyler hazırlayayım.
Vou preparar alguma coisa para comermos.
Karım size yiyecek bir şeyler hazırladı da...
A minha mulher fez-lhe algo para comer.
Lütfen burada yiyecek bir şeyler olsun.
Por favor, diz-me que há comida por aqui.
- Ben yiyecek buldum! - Ne buldun?
- Pessoal, há aqui comida!
Bu depoda sürüyle yiyecek var.
Há muita comida aqui.
- Yiyecek görevinden bahsetmiyorum.
Não estou a falar da procura por comida.
Önce patron yiyecek.
Temos de deixar o patrão comer primeiro.
Buralarda yemek yiyecek bir yer olmalı.
Deve haver algum sítio para comer por aqui.
Duyduğuma sevindim, ama genelde yiyecek çalmam.
É bom saber. Não roubo comida com frequência. A sério?
- Hartley? Herkesi yiyecek ve gücüne güç katacak. Kapsamda olursa, zamanımız olur.
Harley, ele apenas vai come-los e ficar mais poderoso, se ele está contido, temos tempo.
Leşçiler muhtemelen yiyecek, becerecek ya da dövecek birini arıyorlardır.
Os saqueadores só devem andar à procura de alguma coisa para comer, pinar ou mijar em cima.
Barınacak yer, yiyecek, su ve elektrik buldum.
Encontrei abrigo, comida, água e energia.
Yiyecek, içecek, içki, kadınlar...
Comida, água, álcool, mulheres...
Sonra mesele yiyecek yemek ve sığınacak yer oldu.
Depois por comida e abrigo.
Ama size yiyecek güzel bir şeyler vereceğim.
Mas eu dou-lhes uma coisa boa para comer.
Şirketi, ülkenin her tarafına dondurulmuş yiyecek taşıyor.
- O meu tio é o dono. A companhia dele transporta comida congelada pelo país.
Onunla çalıştığın bunca zamandır Jocelyn sana yiyecek ikram etti mi?
Porque é que cozinha para nós? Ela alguma vez te ofereceu comida desde que trabalhas para ela?
Komiserim de sinirden kafayı yiyecek.
O meu tenente é um mal-humorado.
Yiyecek istediğinde beni sever gibi yapıyor.
Finge gostar de mim quando quer comer.
Size yiyecek bir şeyler getirdim.
Trouxe-lhe uma coisa para comer.
Yiyecek mi toplayacaksın?
É armazenar mantimentos?
Bize yiyecek, yuva, bir hayat sağladı.
E ele deu-nos comida, uma casa, uma vida.
Ee, yiyecek ve sudan ne haber, Bay Belediye Başkanı? - Evet.
Então a comida e a água, Mayor?
Şimdi, dünyada bolca yiyecek ve barınak var.
Agora, há muita comida e abrigo neste mundo.
Böyle olunca da durup hiçbir şey yapmadan bekleyen bir sürü kocaman gemimiz oluyor bu yüzden de Birleşik Devletler donanmasını dondurup gemileri Atlantik'i geçerek Batı Afrika'ya yiyecek taşıması için kullanacağız.
Temos um monte de navios de grande porte a fazer nada mais do que estar parados. Vamos refrigerar a frota naval americana para transportar os suprimentos de comida para o outro lado do Atlântico, a África Ocidental.
Saxe kafayı yiyecek.
- O Saxe vai passar-se.
Ailenize yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını almak için geldiniz. Az sonra buna izin vereceğiz ama bence hepinizin ortak özelliğini ifade etmemiz gerekir.
Vieram aqui para conseguir alimentos, para as vossas famílias... e dentro de alguns momentos vamos dá-los... mas acho que vale a pena reflectir sobre a qualidade que todos têm em comum.
Kendini en yakın kafeye atacak kadar yorulana dek başıboş gez bir veya iki kadeh şarabın yanına yiyecek şahane bir şey al.
Passei pelas ruas até ficar tão fraca que não tenha opção a não ser parar no café mais próximo e pedir algo maravilhoso para comer acompanhado de uma ou duas taças de vinho.
Bir kediyi zehirli yiyecek olan bir kutuya koyduğunu hayal ediyor.
Ele imaginou pôr um gato numa caixa, com comida envenenada.
General Alladia Kampı'ndaki insanlara yiyecek ve ilaç tedarik etmemiz için yardımını.
A sua ajuda para conseguir comida e medicamentos para as pessoas do campo General Alladia.
Tapınaktan cömert miktarda yiyecek ve hediyeler evinize gönderilecek.
Irão entregar comida e oferendas do templo em sua casa.
Balık, para demekti ve para da yiyecek ve kıyafet demekti.
Peixe significava dinheiro, e dinheiro significava comida e roupa.
Peki, tamam. Yiyecek bir şey ister misin?
Queres alguma coisa para comer?
Hâlâ gücüm varken gidip yiyecek ya da yardım bulabilecek miyim bir bakayım.
Vou ver se encontro comida e ajuda, enquanto ainda tenho força.
Yağmacılar bodrumdaki yiyecek ve içkileri görmemişler.
Os saqueadores não viram comida e bebida na cave.
Açlıktan geberiyoruz. Yiyecek bir şeyimiz yok.
Estamos a morrer de fome.
Burada yiyecek bir şeyleriniz var mı?
- Há algo para comer por aqui?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]