Yoru Çeviri Portekizce
34 parallel translation
Bana bakıyor hemen yatırıyoruım seni diyor CAT taraması yapacağım.
Diz-me para ir ao hospital fazer uma TAC.
Seni uyarıyoru. Ben federal bir memurum.
Estou a avisá-lo, sou um agente federal.
Kimseyi tehlikeye atmıyoruım... umarım...
Eu não estou prejudicando ninguém...
Mesele ben bile bu gece şey kullanıyoru- -
Por exemplo, hoje estou a usar... Apu, como é que isto se chama?
Üç Hyneria eşeğiyle seks yapıyoruım.
Amor com três mulas espaciais.
- İstediğim şeyi yapıyoruım zaten.
Eu faço o que eu quero. Meu Deus...
Çıplak dans gösterisi yapıyoru.
Ela abana o rabo.
Seni uyarıyoruım, kadınıma öyle bakmayı kes.
Estou a avisar-te. Pára de micar a minha mulher
Ben hatırlıyoru.
Eu lembro-me.
Ben çatlıyoru beğendim.
Eu gosto de "pau".
Tam kapasitede çalışıyoru...
O sistema está sobrecarregado.
Sanmıyoruım.
Bem, eu não acertei.
Elimden geleni yapıyoruım.
Estou fazendo meu melhor.
Bu adama kitap imzaladığıma inanamıyoru
Não posso acreditar que te dediquei um livro...
- Çamurlu su? Orada olduğunu sanmıyoru...
- A saída dos esgotos?
Telefonumu bulamıyoru.
Não encontro o meu telemóvel.
Kulağına tatlı şeyler vermeye çalılıyoru Richard.
Ela que quer dizer algo no seu ouvido, Richard.
Zamanımı harcıyoru burada.
Isto é uma perda do caralho do meu tempo.
- Yine başlıyoru z 15 yaş partisi ve dansı
- Lá vens tu outra vez! O máximo da festa de 15 anos é o baile.
İnanıyorum gerçekten, inanıyoru -
Eu acredito em ti.
Neden onu cinayetten tutuklamadığımızı anlayamıyoruım.
Olha, não percebo o por que não podemos simplesmente o prendemos sob a acusação de assassinato.
Vücut parçaları için seni satmaya çalışmıyoru.
Não estou a tentar vender partes do seu corpo.
Anımsamıyoru...
Não que eu...
İnanamıyoru!
- Inacreditável.
Yani, tabii ki zaman zaman tartışıyoru, fakat biz- - atışmıyoruz.
Quer dizer, trocamos argumentos de vez em quando, com certeza, mas não- - não há discussões.
Herkesi eve çağırıyoruım.
Vou chamar todos de volta a casa.
Birinden kurtulmaya çalışıyoru...
Estou a tentar fugir de umas...
Neden onu tanıyoru musun?
Sim. Porquê? Conhece-o?
- İki senaryoyu kıyaslıyoru -
Preparo duas versões...
- Peter, onun iyi bir fikir olduğunu sanmıyoru...
Peter, não me parece que isso seja uma boa id... Tarde demais.
Tam bir namussuzsun Brian! Sana inanamıyoru- -
Céus, Brian, és mesmo um cretino.
- Ama seni ve örgütünü tanımıyoru oysa herkesi tanırım ben.
Mas não conheço a sua organização, e conheço-as todas.
İnanmakta zorlanıyoru oğlum, küçük bir çoçuğun hayatındaki önemli bir mihenk taşına ulaştı.
O meu filho... mal consigo acreditar... chegou a esta fase muito importante na vida de uma criança.
Beni tanıyoru musun?
Conhece-me?
yoruldum 235
yorum 46
yoruldun mu 104
yoruldum artık 18
yoruldun 20
yorum yok 157
yorulmadım 17
yorulmuş olmalısın 30
yorum 46
yoruldun mu 104
yoruldum artık 18
yoruldun 20
yorum yok 157
yorulmadım 17
yorulmuş olmalısın 30