Zorun Çeviri Portekizce
124 parallel translation
Senin zorun ne Tommy? Beni sevmiyor musun yoksa?
Que se passa contigo, Tommy?
Sen yüzünden 6 ay hapis yatacağımı sanıyorsan aklından zorun olmalı.
Se crie que vou passar seis meses no cárcere por sua culpa deixa-o claro.
Senin aklından zorun var, değil mi?
Tens uma mente perversa, não tens?
Eğer o silahın bizi gitmek istemediğimiz bir yere götüreceğini sanıyorsan biraz akıldan zorun olmalı.
Você está um pouco avariado da cabeça se pensa que essa arma nos leva onde não queremos ir.
Ne istiyorsun, zorun ne?
O que é que pensa?
Aklından zorun mu var senin?
Tu enlouqueceste?
Bana katili altın tepside sunmuştu! Bana adını altın tepside sunmuştu, hatırlamak zorun- - Neden bir ismi hatırlayamıyorum?
Ele deu-me a história numa bandeja de prata... ele deu-me o nome... porque é que não consigo lembrar-me do nome?
Senin zorun ne? Delirdin mi? Sarhoş musun?
- Estás doida, bêbeda ou quê?
Söyle, benimle ne zorun var?
Diz-me uma coisa : Que tens contra mim?
- Senin zorun ne?
- Qual é o teu problema?
- "Senin zorun ne?"
- "Qual é o teu problema?"
Kuşlarla ne zorun var merak ediyorum.
Preocupa-me o que tens contra as aves.
Durumunda değişiklik yok, ama Dr. Castle erken çıkmak zorun kaldı.
O estado dele está estável, mas o Dr. Castle teve que sair cedo.
- Aklınla zorun mu var senin? - Ah evet...
Enlouqueceste?
Senin zorun ne?
O que é que te deu?
Bebegim biliyor musun, senin cidden aklindan zorun var!
Querida, tens problemas em controlar a tua raiva!
Benimle bir zorun mu var?
Tens algum problema comigo?
Tanrı aşkına, aklından zorun mu var senin?
Que diacho é que lhe deu?
- Zorun ne?
- Onde quer chegar?
Aklından zorun mu var?
- Em que estavas a pensar?
Senin aklından zorun mu var?
Tens o miolo mole ou quê?
Senin aklından zorun ne?
O que tens na tua cabeça?
Buna 10 şilin harcadığına göre senin aklından bir zorun olması lazım!
Não estás bom da cabeça. Meia libra já era muito, quanto mais três!
Hiçbir tepki vermediler, ama... senin aklında zorun var, değil mi?
Sem querer ofender.....'ganda panca', hã?
Bütün zorun bu mu?
É isso?
Eğer hemen ayrılamazsanız, ateş etmek zorun kalacağız.
Se vocês não partirem imediatamente, seremos forçados a disparar em vocês.
- Dünyayla zorun ne senin?
- Qual é o teu problema com o mundo?
Ne zorun var senin?
Que raio se passa consigo?
Senin zorun ne?
O que se passa contigo?
Senin aklından zorun var galiba.
- E eu acho que estás tarado.
Evet eğer ülkeni seviyorsan Tanrıdan korkuyorsan ve sabah dörtte kalkmak zorun olmayacaksa, iş senindir.
Bem... Se amas o teu país se acreditas no Senhor e se não tens problemas em te levantares às 4 da manhã, o trabalho é teu.
Dinle beni, ahbap, aklından zorun mu var senin?
Ouve uma coisa, o que é que se passa na tua cabeça?
Senin kafandan zorun var, Caprice.
Passa-se alguma coisa contigo, Caprice.
Senin vajinandan zorun var.
Passa-se algo com a tua vagina.
- Aklından zorun mu var?
- Perdeste a cabeça?
Kafadan zorun mu var?
Que raio se passa contigo?
Seni sıska piç, in arabadan. Ne zorun vardı be?
Sai já deste carro!
İkincisi ise, aklından zorun var ve parktaki bir bankta oturmuş kendi kendine konuşuyorsun.
É um louco, sentado no banco de um parque a falar sozinho.
- Aklından zorun mu var?
- Qual é o teu problema?
Aklından zorun mu vardı?
Qual é o teu problema?
Şimdi, senin aklından zorun neydi, ufaklık?
Agora, o que é que se passa contigo, miúdo?
Senin zorun ne?
Mas qual é o teu problema?
Senin zorun ne?
Qual é o seu problema?
Tanrım! Bağırsaklarından zorun mu var yoksa doğum mu yapıyorsun?
Meu Deus, está a ter cólicas ou um filho?
- Senin zorun ne?
- Que se passa contigo?
Aklından zorun var!
És doido!
Aklından zorun falan mı var?
Passaste-te da cabeça ou quê?
Buradan hemen çıkmak zorun...
Temos de sair daqui.
- Senin zorun ne be?
Estávamos calmos, o que há de errado contigo?
Senin zorun ne?
Qual é o teu problema?
Hala bu malzemeyi kullanmak zorun damısın?
Toma, vou-te dar isto para experimentares.