Âlâkalı Çeviri Portekizce
15 parallel translation
Dinle âlâkalı değil.
Não. Nada de seitas.
Ve bu sadece Çıplak Odası ile âlâkalı değil.
E não é só por causa da Sala Nudista.
İşle âlâkalıymış. Karl'a karşı bir garezi varmış.
Ele tinha um problema com Karl.
İşle âlâkalıymış.
Foi por trabalho.
Ramona Teyze'nin barbekü sosuyla âlâkalı kitap yazdığını biliyor musun?
Sabias que o Aunt Ramona escreveu um livro sobre molhos de grelhados?
Senin muhbirlik etmenle âlâkalı bir şey.
Isto provavelmente tem alguma coisa haver com a sua traição.
Sadece akciğer ödemi ve deliryuma sebebiyet verirse âlâkalı olabilir.
Só é relevante se causar edema pulmonar e delírio.
Bu evrimle âlâkalı bir şey.
É tudo uma questão de evolução.
Çünkü her şey onun istekleri ile âlâkalı.
- Porque só pensa nele, Sparkle.
Apseyse uğraştırır. Bağışıklık kültürüne tekrar bakın. Bağışıklıkla âlâkalı çok vaka görüyoruz.
Ah, isso é estranho, já vimos resistência a isso.
İşimle âlâkalı.
É negócio.
Bu iş tamamen esneklikle âlâkalıdır.
É um trabalho cheio de flexibilidade.
Latin olmanın ten rengiyle âlâkalı bir şey olmadığını söylüyorum.
Só estou a dizer que ser latina não é só a cor da pele.
- Ama zenci olmakla âlâkalı?
- Mas ser negro é? - O quê?
Ayrıca saldırının güvenlik önlemlerinden âlâkalı bir sebepten dolayı olduğuna inanılıyor...
Apesar de acharem que o ataque foi isolado, medidas de segurança...