English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ö ] / Ölürsünüz

Ölürsünüz Çeviri Portekizce

499 parallel translation
Ona gelecekten haber vermesine izin vermeyin, aksi halde ölürsünüz.
Nunca permita que ele lhe conte a sua sorte... ou morrerá... "
Hatta gerekirse ölürsünüz.
Até morre por elas.
Bensiz burada sıçanlardan bile daha sefil şekilde ölürsünüz.
Sem mim, vocês morreriam aqui mais miseráveis do que ratos.
Eğer kanser teşhisi koydularsa, mahalinizde ölürsünüz.
Se você fosse diagnosticada com cancro, morreria naquele momento.
Belki gülmekten ölürsünüz diye düşündük.
Esperamos matá-los a rir.
Ölürsünüz.
Morrerão!
Herhangi birşey yapmaya kalkışırsanız, İkiniz de ölürsünüz, Anladınız mı?
Tente algo e os dois morrem, entendeu? Relaxe, Sr. Hollister.
Ama beni dinleyin. 48 saat içinde ölürsem,... tek başıma ölmeyeceğim. O zaman 48 saat içinde ölürsünüz.
Então, em 48 horas, estará morto.
Eğer bağırırsam hepiniz ölürsünüz.
Se eu gritar, vocês vão morrer todos.
O ilaç olmazsa ölürsünüz.
Sem ele, vocês irão morrer.
- Yapamazlarsa, hain olarak ölürsünüz.
- Se fracassarem, o fuzilarão como traidor.
Burayı terk edin... yoksa hepiniz ölürsünüz.
Deixem este lugar ou morrerão todos.
Arabayı havaya uçurursanız, siz de ölürsünüz.
Se explodir a carroça, você morre.
Burada hastalanırsanız, ölürsünüz.
Se adoecerem aqui, morrem.
Nefret etmekten vazgeçmezseniz ikiniz de ölürsünüz.
Ambos acabarão mortos, se não pararem de odiar.
Kalırsak ölürsünüz.
Morrerão, se ficarmos.
Hareket ederseniz ölürsünüz.
Um movimento, e é um homem morto.
Su o kadar soğuk ki donarak ölürsünüz.
A água está fria, ainda gela.
- İlk gün bitmeden ölürsünüz.
- Morriam no primeiro dia.
İki gün sonra geleceğiz yeniden, o zamana kadar ölürsünüz.
Leva-nos dois dias a regressar, até lá estará morto.
Şaklabanlık yaparsanız, ölürsünüz!
Uma careta e está morto. - Mas eu não faço nehuma careta.
O zamana kadar ölürsünüz.
Nessa altura, já teria sangrado até à morte.
Dışkı kusarak ölürsünüz...
Acaba-se a vomitar os excre...
Numara yok... Daha yere düşmeden, ölürsünüz.
E nada de ideias ou mato-os a ambos antes de chegarem ao chão.
Ürker ve vazgeçerseniz, yitirirsiniz, yani ölürsünüz.
Se perdermos a cabeça e desistirmos, näo vamos viver nem vencer.
Panik yaparsanız hepiniz ölürsünüz!
Se entrarem em pânico, serão todos mortos!
Oralarda ölürsünüz çünkü.
Você não terá dificuldades, porque estará morto.
Ya da birlikte ölürsünüz.
Ou podem morrer aqui os dois juntos.
Ya burada kalır ölürsünüz ya da bizimle gelirsiniz.
Ficas aqui e morres ou vens connosco.
Onluğu bana getir yoksa Sackett'a itirafı gönderirim ve ölürsünüz.
Traz-me dez ou envio a confissão ao Sackett e tu morres.
Yakıtınız biter ve Kuzey Buz Denizi'nde ölürsünüz.
Ficará sem combustível e morrerá no Oceano Árctico.
Vazgeçin yoksa açlıktan ölürsünüz.
Desistam ou morrerão de fome.
Pekâla, silahlarınızı atın yoksa ölürsünüz.
Larguem-nas ou morrem!
Silahlarınızı atın yoksa ölürsünüz.
Larguem-nas ou morrem!
Gidin buradan yoksa hepiniz ölürsünüz!
Saiam daqui, ou estão mortos!
" İnşallah, ikiniz de korkunç bir şekilde ölürsünüz.
" Que tenham ambos uma morte horrível.
Yanlış bir harekette hepiniz ölürsünüz.
Um movimento em falso e estão todos mortos.
Gerçek lideriniz olmadan ölürsünüz.
Mas sem verdadeiros comandantes estão mortos.
Orada 12 gün içinde ölürsünüz. Orada 2 hafta burada bir ömür boyu köstebek gibi yaşamaktan iyidir!
Você não achou que eu lhes ajudaria?
- Ölürsünüz.
- Sim.
Ama eğer bize yalan söylerseniz, ölürsünüz.
Mas se nos enganarem, morrem.
Daha fazla numaraya kalkışırsan General ve sen ölürsünüz.
Mais algum truque e tanto você como o General morrem.
Malımın yerini söylemek için bir günün var, yoksa ikinizde ölürsünüz.
Tens um dia para me dizer onde está a droga ou desfaço-vos.
Konuşun yoksa ölürsünüz.
Falam ou morrem.
Unutma, bu sır açığa çıkarsa, sen ve küçük kral 5 dakika sonra ölürsünüz.
Lembra-te, se este segrêdo fôr desoberto... tu e o reizinho serão mortos em cinco minutos.
Silahlarınızı bırakın, yoksa ölürsünüz!
Atirem as vossas armas, ou morrerão...!
Bu rüyada ölürseniz, gerçekten ölürsünüz.
Se morrerem neste sonho, morrem de verdade.
Hareket eden olursa ölürsünüz!
Se alguém se mexer, morre!
Gülmeyi hemen kesmezseniz, o aptal sırtlan kuzenleriniz gibi... - siz de ölürsünüz.
Se não param esse riso, ainda acabam mortos, como as idiotas das vossas primas hienas.
Burada kalırsanız, ölürsünüz!
Se ficarem aqui, vão morrer!
Ne zaman sokarsak, o zaman ölürsünüz.
Nós somos os Escorpiões. Quando picamos, vocês morrem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]