English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ö ] / Öğrenmelisin

Öğrenmelisin Çeviri Portekizce

906 parallel translation
Benim gibi sen de öğrenmelisin.
Tens de aprender tal como eu estou a aprender.
Yanlış ile doğruyu ayırt etmeyi öğrenmelisin.
Tens de aprender a escolher entre o certo e o errado.
Alma, daha düşünceli olmayı öğrenmelisin.
Alma, tem que ser menos inconveniente.
Ne olduğunu öğrenmelisin.
Talvez seja bom vermos o que é.
Büyüklerinle oturmanın tadını çıkararak onların konuşmalarından... ve bir şeyler öğrenmelisin.
Divertindo-te com as pessoas mais velhas e superiores... aprendendo com as suas conversas...
Ayah, gerçek adlarımızı öğrenmelisin.
Ayah, você tem que aprender os nossos nomes.
Bir şey yaparken derinlemesine ilgilenmeyi öğrenmelisin.
Terá de aprender a querer profundamente algo.
Bir an önce öğrenmelisin diye düşündüm.
Achei que deverias saber imediatamente.
Fiyatını düşünmemeyi öğrenmelisin.
- Tens de aprender a não pensar no custo.
Rahat olmayı öğrenmelisin.
Tens de aprender a descontrair-te.
Bir kızı elde etmek için önce onunla nasıl konuşulacağını öğrenmelisin.
Se querem arranjar uma rapariga têm de aprender a falar com ela.
Öğrenmelisin ve ağzında lokumlar varmış gibi konuşuyorsun dedi.
Disse que tinha muito a aprender, e que falava como que de boca cheia.
Ama insanları etkilemeden önce, kendi işini öğrenmelisin.
Antes de poder comover as pessoas, tem de aprender o seu trabalho.
Üzgünüm yavrum, ama bunu öğrenmelisin.
Sinto muito, mas tem que aprender.
Koca çeneni kapalı tutmayı öğrenmelisin.
Aprende a não abrir o bico.
Eyerde uyumayı öğrenmelisin.
Tens de aprender a dormir na sela.
Esnek olmayı öğrenmelisin yoksa kırılırsın.
- Você deve aprender a se curvar um pouco ou você vai se quebrar.
Meşgulken kimseyi rahatsız etmemeyi öğrenmelisin.
Tem de aprender a não interromper as pessoas.
Ne söyleyeceğin umurumda değil ama görgü kurallarını öğrenmelisin.
Não importa o que quer, tem de aprender etiqueta, bons modos.
Bir kral gibi düşünmeyi öğrenmelisin.
Você precisa aprender a pensar como um rei.
Hera, hile yapmadan kazanmayı öğrenmelisin.
Hera, tens de aprender a ganhar sem fazer batota.
- Sevmeyi öğrenmelisin.
- Tem que aprender a amar.
Su üzerinde yürümeyi öğrenmelisin.
Aprende a andar sobre as águas.
Tanrı'nın sevgini nasıl harcamanı istediğini öğrenmelisin.
O que tens de descobrir é como quer Deus que uses esse amor.
Öğrenmelisin.
Tens de descobrir.
Önce kendini korumayı öğrenmelisin.
Primeiro, tens de aprender a proteger-te.
Sert olacaksan, kendini korumayı öğrenmelisin.
Se queres armar-te em forte, aprende a cuidar de ti.
Bu arada, cüzdan işini de öğrenmelisin.
Até lá, tens de aprender a fazer carteiras.
Şimdi de hiç yokmuşsun gibi yaşamayı öğrenmelisin.
Deverias aprender a viver como se não existisses.
Durumu zorlamamayı öğrenmelisin.
Tens que apreender a não apressar as coisas.
İlginç açıklamalar yaptın ama, itaat etmeyi öğrenmelisin.
Apresentas aspectos interessantes, mas tens de aprender a obedecer.
Ölçüyü ve arpeji öğrenmelisin.
Você deve cantar as suas escalas e seus
Nasıl düşüneceğini öğrenmelisin. Kafanı kullan.
Pensa com a cabeça.
Aires Projesi adında bir şey var. Ne olduğunu öğrenmelisin.
Miles, existe algo chamado projecto Aires.
Şimdi de hiç yokmuşsun gibi yaşamayı öğrenmelisin.
Devias aprender a viver como se não existisses.
Durumu zorlamamayı öğrenmelisin.
Tens que ser mais calmo.
Evet, buna önem veriyor. Bir hikayeyi eksiksiz anlatmayı öğrenmelisin.
Ele leva muito a sério aprender a contar uma história correctamente.
O zaman öğrenmelisin.
Tem que aprender.
Öğrenmelisin.
Precisas de aprender.
Benden başka birilerini... sevmeyi öğrenmelisin, Sara.
Tens de aprender a amar outra pessoa para além de mim, Sara.
İtaat etmeyi öğrenmelisin.
Tem de aprender a obedecer.
Erkekler hakkında daha çok şey öğrenmelisin.
- Tens que saber mais sobre os homens.
- Ama mutlaka öğrenmelisin!
- Mas tem que o saber! - Como?
Bir erkeğin nasıl tostu tuttuğunu öğrenmelisin.
Tens de aprender... como um homem segura uma tosta. A tosta tem de ser segura virilmente.
Ama kendinle barışık yaşamayı öğrenmelisin.
Não importa o que pode acontecer comigo.
Artık, gerçeği öğrenmelisin.
Sempre te disse que eras órfã, mas está na altura de saberes a verdade.
Sanırım artık kahvaltı hazırlamayı öğrenmelisin.
Penso que seria melhor que começasse a aprender...
Hemen öğrenmelisin.
Aprende isso de uma vez!
Şimdi de şen bundan öğrenmelişin.
Agora tens que aprender com o que te acabou de acontecer.
Şimdi, artık hayatın ne olduğunu öğrenmelisin, oğlum.
Começa a aprender Como é a vida, filho.
Broadway Kraliçe'sinin numarasını öğrenmelisin.
Para a rainha da Broadway!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]