English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ü ] / Üste

Üste Çeviri Portekizce

1,616 parallel translation
10 yaşıma kadar 5 farklı üste yaşadık, öğrendim ki, ve sen de öğreneceksin ki her yeni üste seni süprizler ve başka keyifli anlar beliyor olacak.
Mas ao contrário de ti, vivi em cinco bases antes dos dez anos. E aprendi, como também aprenderás, o seguinte, que te vai surpreender e deliciar :
Evet, DVD'nin doğru tarafının üste gelmesi gerekiyor.
O DVD tem que estar virado para cima quando o colocas.
Üst üste binmiş kütikül yapısı olan en yaygın hayvan köpektir.
O animal mais comum que tem cutícula sobreposta são os cães.
Çoğu üst üste geçmiş.
Uns por cima dos outros.
Evet. Üst üste beş yıl buranın yerli Larry Bird'üydüm.
Tenho sido o Larry Bird residente ao longo dos últimos 5 anos.
Yoksa burada öylece oturup aynı üç görüntüyü üst üste izleyip duracak mıyız?
Ou vamos ficar aqui sentados a ver as mesmas imagens vezes sem conta?
Siz de denemelisiniz. Sizin şu kurt adamınız da üst üste az ceset yığmadı doğrusu. Biliyorum.
Devia tentar.
Vay be, Meg, gerçekten ilişkimizi bir düzey üste çıkarmak isterdim.
Caramba, Meg, gostava mesmo que pudéssemos levar a nossa... relação para o próximo nível.
Belki ben üst üste iki kondom kullanırım.
Talvez use dois preservativos ao mesmo tempo.
Nasıl olur da çıplak bir şekilde üst üste yığılmayı ve köylü bir kızın parmağıyla seni işaret edip gülmesini tercih edersin?
Gostavas de ser empilhado nu num monte e ter uma serrana a apontar para ti e a rir?
Üst üste ikinci kez hepsini devirdim!
Sim! Dois terços do peru, falhados!
Beyin bağışı bekleyenler listesinde bir üste çıktın. " diye dalga geçtin. - O başka.
Ou como quando mataste aquela meiga, e lhe disseste que ela tinha subido na lista de dadores de cérebros.
Bu tip bir okulda böyle bir olay olması çok saçma. Askeri üste olan bir okula... -... birilerinin rahatça girebilmesi.
É inconcebível numa escola de uma base militar alguém aceda...
Bizim üste mi çalışıyorsun?
A trabalhar a minha base?
Üst üste koyduğumuz zaman... - Nedir bu?
E depois empilhei-as umas em cima das outras...
L. Scott... üst üste 20 şut soktu.
Scott, 20 seguidos.
Bilirsin, üst üste ekleniyor.
Tudo se acumula.
35. ve 38. katlardan üst üste yangın alarmları alıyoruz.
Nós temos alarmes de incêndio simultâneos nos andares de 35 a 38.
Sonra diğer film sıralamada en üste yükseldi.
Então, o filme seguinte vai para o topo da lista.
Yarısı üst üste 3. suçunu işlemiş, sonsuza kadar içerideler.
Para a maioria, é o terceiro crime por isso vão ser presos por muito tempo.
Yol kenarında pancar satmanın ilk kuralı : En göz alıcıları en üste koy.
Primeira regra na venda de beterrabas na estrada, colocar as beterrabas mais bonitas por cima.
Üst üste iki şanslı gün.
Está bem, lamento muito.
Üç yıl üst üste yaz okulu.
Escola de verão 3 anos seguidos...
Başçavuş... Tüm tesis büyük suç teşkil eden hareketler ve bu üste görevli personelin işlediği savaş suçları nedeniyle askeri kanunun 32. maddesi gereğince inceleme yapılmak üzere geçici olarak askıya alındı.
Sargento-Mor... toda a organização está inoperacional... devido a uma investigação segundo o Artigo 32 por acções criminosas maciças e crimes de guerra cometidos por membros deste comando.
Bu çok hoş adımı nasıl en üste yazdın.
É tão fixe, tem o meu nome aqui em cima.
Pekala. Beni bir sıra üste kaydır.
Aumenta-me um lugar.
Dünya turnesinde üst üste galibiyetler ona daha büyük kupalar ve daha büyük ödüller kazandırmıştı.
Vitória após vitória no circuito mundial fizeram com que ganhasse belos troféus e fundos ainda maiores.
Üst üste iki tane - Üst üste iki partiye gitmek istemiyorum.
E não quero ir a duas festas seguidas.
Buradaki ve buradaki fren izleri üst üste binmiş.
parece que temos aqui e ali, marcas de pneus sobrepostas.
Tesis bu üste görevli personelin ağır suç ithamları ve işlediği savaş suçları nedeniyle askeri kanunun 32. maddesi gereğince inceleme yapılmak üzere geçici olarak askıya alındı.
Foge! A organização está suspensa ao abrigo do Artigo 32, investigam-se actos criminosos e crimes de guerra de membros deste contingente.
Her birini üst üste koyarsam ortaya bu çıkıyor.
Se sobreponho as panoramicas uma em cima da outra, tenho isto.
Problemler üst üste geliyor.
Quando chove, derrama.
Üst üste kaç kere yapabiliyoruz bu gece göreceğiz.
Vamos ver quantas utilizações podemos dar-lhe.
Bu, üste çıkacağı anlamına mı geliyor?
Quer dizer que posso ficar por cima?
Üst üste kaç kere yapabiliyoruz göreceğiz.
Vamos ver quantas utilizações pode ele ter.
Bana göre, bir adım üste çıkmaya hazırsın.
Penso que pode dar o próximo passo.
Hayır. Dinle, dostum, bu yıl Noel'de, oğlumu göremeyeceğim. Yani Noel'le ilgili biraz sinirliyim ve her şey üst üste geliyor.
- Eu não vou ver o meu filho no Natal, estou um bocado chateado com o Natal.
Bu tuhaf kubbeler üst üste binmiş bakteri katmanlarından oluşuyor.
Estas estranhas cúpulas são construídas por camadas após camadas de bactérias.
Britanya adalarının hemen dışında milyonlarca fitoplankton üst üste gelerek denizde yeşil yamalar oluşturmuşlar.
Ao largo das Ilhas Britânicas, amplas extensões de mar estão manchadas de verde-claro, por milhões e milhões de componentes de fitoplâncton, conhecidas como florescências.
Bana sorarsın Üst üste sorarsın
Convidaste-me a entrar Vezes sem conta
Baba, üst üste renk çıkardı.
Pai, ele fez um "Flush" nas duas últimas cartas.
Geçmiş, şu an ve gelecek üst üste eklenmiş ve kesişmektedir.
Passado, presente e futuro estão sobrepostos e cruzam-se.
Eminim sizin zamanınızdan beri üste bayağı bir değişiklik olmuştur.
Aposto que a base mudou muito desde os seus tempos.
Okulun mezunlar partisinde üç yıl üst üste kraliçe seçildim.
Eu fui rainha da festa três anos seguidos.
Üst üste iki tesadüf mü?
Duas coincidências de seguida?
Üst üste daireler vardı.
Um apartamento estava por cima do outro.
Dediğim gibi, daireler üst üste olduğundan görüntüsünü aynı yaptık.
Como eu disse, um por cima do outro, por isso eles são idênticos.
Dinleyin, Üç gece üst üste acayip ateşli rüyalar gördüm.
Ouçam, eu tive sonhos molhados três noites seguidas.
Ne dersen de, üste çıkacaktır.
Tudo o que disseres, ele vai explorar.
En üste çıkın.
Vai para Pinnacle.
Üst üste binmiş.
Sobrepostas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]