Işınlayın Çeviri Portekizce
222 parallel translation
- Bizi gemiye ışınlayın.
- Puxe-nos para bordo.
Elektronik mikroskop ve bir biyokompüter ışınlayın.
Mandem um bio-computador e um microscópio electrónico.
Mürettebatı buraya ışınlayın...
Puxe a tripulação depressa...
Hemen Mr. Spock'a ışınlayınız.
Enviem-no ao Sr. Spock.
Hasar kontrol ekibini ışınlayın.
Mas mande o grupo de controlo de danos.
Hasar kontrol ekibini ışınlayın.
Enviar um grupo de controlo de danos.
- Beni ışınlayın.
- Puxem-me.
- Beyler, beni ışınlayın.
- Senhores, puxem-me.
- Bay Scott'u Enterprise'a ışınlayın gerçekleri öğrenmek için bilgisayarları kullanalım.
- Trazer o Sr. Scott para a Enterprise e saber a verdade pelos computadores.
Çabuk bizi yukarı ışınlayın. Scotty.
Puxem-nos, depressa.
Triacus'taki güvenlik ekibini ışınlayın.
Puxe o destacamento de segurança de Triacus.
Mr. Spock ve beni ışınlayın.
Transporte-me e ao Sr. Spock.
McCoy'u aşağıya ışınlayın hemen.
Peça ao Dr. McCoy para descer imediatamente.
Işınlama odası, Mr. Spock'ı gemiye ışınlayın.
Sala de transporte, puxem o Sr. Spock.
Gemiye ışınlayın ve işlemeye hazırlanın.
Os habitantes de Stratos disseram-no.
Yüksek danışmanı bulun ve onu buraya ışınlayın.
Localize o Alto Conselheiro e mande-o imediatamente para cá.
- Onu Kaptan Kirk'ün yanına ışınlayın.
- Envie-o para junto do Capitão Kirk.
Teğmen Romaine'i derhal aşağı ışınlayın.
Envie já a Tenente Romaine para baixo.
Beni ışınlayın da, kanıtlayayım, o beylere.
O transportador estava em perfeitas condições! Transporte-me já e provarei isso àqueles cavalheiros.
Gideon'dan gelen beyi ışınlayın.
Faça descer o senhor de Gideon.
- Bizi hemen ışınlayın.
- Transporte-nos!
Onu ışınlayın.
Levem-no para bordo.
O subayı şimdi ışınlayın.
Teletransportem-no.
Beni ışınlayın.
Levem-me para aí.
Bay O'Brien,... ışınlayın.
Sr. O'Brien... activar.
Işınlama odası 3, mekik 1'i hangara geri ışınlayın.
Sala de transporte 3, traga a nave auxiliar 1 de volta ao seu lugar.
Doğrudan gemiye ışınlayın.
Nos transporte diretamente.
Devam edin, yolcularınızı gemiye ışınlayın.
Mas peço permissão para passar 2 passageiros para sua nave.
Menzile girer girmez mekik mürettebatını ışınlayın.
Traga os tripulantes abordo da nave auxiliar assim que estiverem ao alcance.
Soren'ı doğrudan revire ışınlayın!
- Transporte Soren à enfermaria.
Beni istasyona ışınlayın. Parçacık akışını tamamen elden kapatmaya çalışacağım.
Tentarei o fechamento manual do feixe de partículas.
Mr Spock, ışınlayıcının devrelerini kontrol et.
Sr. Spock, mande verificar os circuitos do transportador.
İyon fırtınası ışınlayıcının kilidini etkiledi. ve biz başka yerde vücut haline geldik.
A tempestade iónica afectou o transportador e materializámo-nos noutro lugar.
Böyle bir fırtına ışınlayıcının devrelerinde bir güç dalgasına neden olup paralel bir evren ile boyutlar arası bir temas yaratabilir mi?
Poderia causar uma sobretensão nos circuitos do transportador, criando um contacto interdimensional com um universo paralelo?
Otomatik ışınlayıcı ayarlarını hazırlamalıyız, ama güç artırımına bağlandığımızda, Bu Sulu'nun güvenlik panelinde görünecektir.
Temos de inserir o programa do transportador automático, mas, quando introduzirmos o aumento de energia, o quadro de segurança do Sulu receberá o sinal.
Onu ışınlayın.
Transporte-o para o planeta.
Buraya ışınlanmanız için ışınlayıcınızı ayarlayacağım.
Tornarei possível o vosso transporte para o subsolo.
Hemşireyi acil tıbbi malzemeyle beraber aşağıya ışınlayın.
- Enterprise? - Diga, Sr. Spock.
Onları eve yollayın diye ışınlayıcıya girmek mi?
Entrarem no transportador para os mandarem para casa?
Onu ışınlayıcıdan çıkarın.
Tirem-no do transportador.
Kendi ışınlayıcılarını kullanmakta ısrar ediyorlar efendim.
Eles insistem em usar o seu próprio transportador, senhor.
Ve beni buraya ışınlayıp, gerçekten güzel bir kadını... görme fırsatını verdiğiniz için de size teşekkür ederim.
E obrigado a si por me ter teletransportado até aqui permitindo-me ver uma mulher realmente bonita.
Cübbelerinde, ışınlayıcınız tarafından tespit edilemeyen, yüksek güçlü patlayıcı olan Ultritium var.
Os robes deles contêm ultritium, altamente explosivo, virtualmente indetectável pelo vosso transportador.
- Bay Scott. - Emret komutanım. Lütfen ışınlayıcıların tamir edildiğini söyle.
Sr. Scott diga-me que o teletransportador já funciona.
Botlar olmasaydı ışınlayıcıların üzerinde süzülürlerdi.
Sem as botas, flutuariam. Precisavam ficar em posição de teletransporte.
57 saniye sonra ışınlayıcıların menziline gireceğiz.
Alcance para teletransporte em 57 segundos.
Sensörler Dorian'ın alt uzay yayınlayıcısının hasar gördüğünü gösteriyor.
Ativem escudos. Phasers preparados. Torpedos fotônicos preparados.
Bay O'Brien'a söyleyin Ana ışınlayıcıları kapatsın
Diga ao Senhor O'Brien que desconecte os transportes.
Yayılacak olursa, gövde parçasını uzaya ışınlayıp... yerine bir güç alanı koyabiliriz. O seçeneği hazır edin.
Vou ver se alguém mais teve este tipo de experiências.
Tüm personelinizi ışınlayıcıya toplayın, hemen. Picard'dan Atılgan'a.
Sala de transporte 2, preparem transporte de emergência.
Koordinatları ışınlayıcı odası 2'ye aktarın.
- Senhor Kelso.