Şaşırtıcı Çeviri Portekizce
4,043 parallel translation
Oldukça şaşırtıcı, değil mi?
Incrível, não é?
Yarın düzmece bir cinayet yerine gerçek bir cinayet olacak olursa, bu benim için hiç de şaşırtıcı olmayacak.
Se houver um assassinato de verdade amanhã em vez de um falso, não ficaria nada surpreendida.
Şaşırtıcı.
Épatant.
- Çok şaşırtıcı.
- Surpreendente.
Hiç şaşırtıcı değil.
Isso é deveras surpreendente.
Fakat benim evim olarak söz etmek faydalı ve şaşırtıcı olabilir.
Mas, poderá ser útil e divertido colocá-lo como a minha casa.
Evet, hem de şaşırtıcı derecede erken.
Sim, e surpreendentemente cedo.
Basit insanların iyiliğine olan ilgisi şaşırtıcı.
É interessante a preocupação que revela com o bem-estar dos plebeus.
Şaşırtıcı değil.
Dificilmente é uma surpresa.
Bir barda, şaşırtıcı değil.
- No pub, claro.
Ve paranızın yetmediği yeni bir yere hızla taşınıyor olmanız şaşırtıcıdır.
E é chocante quão depressa temos de mudar para uma casa cara demais.
Şaşırtıcı derecede değil.
Surpreendentemente, não.
Evet, şaşırtıcıydı.
Sim, foi uma surpresa.
Yüzünü görmek güzeldi. Ama senin burada böylece olman şaşırtıcıydı.
Foi bom ver a tua cara, mas é surpreendente estares aqui comigo assim.
Yemek için teşekkürler. Güzel ve şaşırtıcı bir sürpriz oldu.
Foi uma surpresa inesperada e simpática.
Lanete karsi şaşırtıcı bir direncin var
És espantosamente imune à maldição.
Bu şaşırtıcı.
Ora, ora, isto é uma surpresa.
Beğendim. Cüretkar, heyan verici... ve şaşırtıcı bir şey arıyorum.
Estou a procura de algo ousado, emocionante, que captura a imaginação.
Victoria benim hakkımda şaşırtıcı... bulacağın bir sürü şey var.
Sabe, Victoria, há muita coisa sobre mim que pode ser surpreendente.
Şaşırtıcı.
Que surpresa.
Bu şaşırtıcı iyileştirici ve rejeneratif etkisi vardır.
Ela tem um efeito surpreendentemente curativo e regenerativo.
Bana yakın yaşta, birinin bunu söylemesi çok şaşırtıcı.
Bastante surpreendente, na realidade, vindo de uma coisa velha como eu. Não.
Ben olsam, "Çıldırmış, iğrenç, balataları sıyırmış, şaşırtıcı" derdim.
"Louca sórdida chocante" seria mais adequado.
Şaşırtıcı değil.
Bem, não é surpreendente.
O kadar küçük beyni olmasına rağmen şaşırtıcı derecede ağır.
Bem pesado para um homem com tão pouca inteligência.
- Şaşırtıcı derecede.
Ficavas surpreendido com quantos.
Şaşırtıcı bir düşünce.
Que ideia bizarra...
- Şaşırtıcı derecede iyi, Doktor Cale.
- Muito bem, por acaso, Dr. Cale.
Şaşırtıcı bir şekilde benim hakkımda söylediklerine benziyor.
Surpreendentemente, é o que dizes sempre que eu sou.
Mezara vardığımda çok şaşırtıcı bir şey gördüm. Tom'un anne ve babası ona bir anıt yaptırmışlar, oğullarının her iki yanına kendileri için
Quando cheguei ao cemitério, surpreendeu-me ver que os pais do Tom compraram um monumento com lugar para eles mesmos, não ao lado um do outro,
Kendimi şaşırtıcı derecede yükümlü hissediyorum.
Sinto uma quantidade avassaladora de obrigação.
Şaşırtıcı derecede durumu iyiydi.
Surpreendentemente pragmática.
Hannibal bu şaşırtıcı derecede kabaca!
O Hannibal foi muito indelicado!
Ne şaşırtıcı ama.
Que surpresa.
- "Şaşırtıcı olduğunu duydum." - Hiç hatırlamıyorum.
Não me lembro.
Şaşırtıcı bir şekilde kötüydü.
Bem, foi tipo incrivelmente... mau?
33 yaşında kariyeri şaşırtıcı derecede hızla toparlanabilmiş bir adam.
Tem 33 anos. É um homem cuja carreira pode ser resumida muito rapidamente.
Gençler hakkında başka şaşırtıcı teorilerin var mı?
Tem mais alguma teoria fantástica sobre os jovens? Sim.
Bölümümüzün çalışan devri oldukça yüksektir yani Marilyn'in o kadar kalabilmesi şaşırtıcı.
A rotatividade na nossa área é muito alta. Foi um milagre a Marylin ter durado tanto tempo.
Acımasız mafya babası Russo ve sevgi dolu aile babası olan Russo arasındaki şaşırtıcı farklılık hiçbir zaman Mancuso kardeşlerin öldürüldüğü güne kadar ortaya çıkamamıştı.
... a chocante separação entre Russo, o mafioso implacável e Russo, o pai de família não é mais aparente do que o dia em que os Irmão Mancuso foram assassinados.
Pitiko NYDSA'daki ilk haftam. Üniversite hakkındaki en şaşırtıcı şey, tıpkı lise gibi olması.
É a minha primeira semana na NYADA, e a coisa mais surpreendente na universidade é que é tal e qual o secundário.
* Şaşırtıcı değil, tüm dünyam sensin *
E não admira, que sejas todo o mundo para mim
Yani, William, sanırım kazanan şaşırtıcı şekilde belli, onurlandır mısın, ve Lincoln'daki sonsuz oylama montajının aksine hızlı olsun.
Então, William, apesar de ser estupidamente claro quem é o vencedor, podes fazer as honras? E ao contrário daquela sequência de votação interminavelmente longa no final de "Lincoln", vamos acelerar as coisas.
Hayatın bu cilveleri oldukça şaşırtıcı.
É uma loucura. As voltas que a vida dá.
Şaşırtıcı çünkü Hallmark'ı tutarsın sanmıştım.
Surpreendente, pois percebi que é a favor do popular.
Şaşırtıcı bir şekilde iyisin.
Tu és surpreendentemente bom.
Hayır, hayır.Bu bir şaşırtıcı.
Não, não. Isso é uma surpresa.
Şaşırtıcı bir şey değil.
Não é propriamente um choque.
Saşırtıcı da olsa, gerçekten istiyorum.
Quer dizer, surpreendentemente, na verdade quero.
Çok şaşırtıcı oldu bu.
Isso não me surpreende.
Hiç şaşırtıcı değil.
Não foi surpresa nenhuma.
şaşırtıcı değil mi 16
şaşırdım 114
şaşırt beni 22
şaşırmadım 144
şaşırma 16
şaşırdın mı 129
şaşırdınız mı 32
şaşırmış görünüyorsun 21
şaşırdım 114
şaşırt beni 22
şaşırmadım 144
şaşırma 16
şaşırdın mı 129
şaşırdınız mı 32
şaşırmış görünüyorsun 21