Şekerim Çeviri Portekizce
1,388 parallel translation
Selam, tatlı şekerim.
- Oi. - Oi amorzinho!
- Selam şekerim.
- Olá, querida.
İşte, şekerim, bunu kullan.
Usa isto.
Boşver şekerim.
Deixa estar, querida.
- O zaman kaç yaşındaydı şekerim?
- Quantos anos tinha ela?
Kan şekerim düştü.
O meu nível de açúcar está em baixo.
O iyi şekerim.
Está bem, querida.
- Ne komik değil mi şekerim?
Não é engraçado, querido?
- Kan şekerim düşüyor.
Eu tenho problemas de açúcar no sangue.
Tatlım, şekerim, sizi seviyorum, ama beni bunaltıyorsunuz.
Querida, doçura, amo-te, mas estás-me a sufocar.
Babanı bu işe karıştırmana hiç gerek yok, şekerim.
Não há necessidade de meter o teu pai nisto, meu torrãozinho.
Sana bir çift lafım var, şekerim :
Tenho duas palavras para ti, fofo :
Duydun mu şekerim?
Percebeste, querido?
- Kahvem, şekerim, tatlandırıcım var - -
- Tem café, açúcar, adoçante e...
Aslında bu senin tarzın değil, şekerim.
Não é muito do teu gosto, amor.
Hiç zannetmem, şekerim.
Não, querida.
- Merhaba şekerim.
Oh Olá querida!
Şekerim, Üzgünüm, Üzgünüm.
Querido, desculpa, desculpa.
Kaygılanma şekerim.
- Não te preocupes..
Ateşin çok fazla, şekerim.
A tua febre está muito alta, amor.
Ben senin üstünde çalışırım şekerim.
Eu trato de ti, querido.
Hayır, şekerim.
Oh, não, minha cara.
- Benim şekerim düşük.
- Eu tenho hipoglicemia.
- Akıllı mı, şekerim?
- Razoável, querido?
Şekerim, her şey yoluna girecek.
Querida, vai ficar tudo bem.
Hey, kahverengi şekerim, ne oluyor?
Oi, morena açucarada, O que me contas?
Şekerim, bu senin yaptığın en kötü şeydi.
Menina, isso foi o pior que poderias ter feito.
Sorun değil şekerim.
Nenhum problema, doçura.
- Geliyorum, şekerim.
Já vou querida.
Sizi dinlemek bir yazıyı tepeden okumak gibi, tüm şu "Kanka, şekerim" lafları...
Parece que estou lendo o texto original! Vocês falam de próprias na 3ª pessoa, tratam-se por "princesa", "querida",... Agora sei de onde isso vem.
Hayır, şekerim.
Não meu amigo.
Buna ruh gücü denir, şekerim.
Chama-se estar sobre o mesmo comprimento de onda.
İlgini çekerse yukarıda biraz şekerim kaldı.
Se quiseres, ainda tenho chocolate, lá em cima.
Stewie şekerim, yatma zamanı.
Stewie, querido, hora da caminha.
Özür dilerim, şekerim.
Oh, Desculpa-me, querido. Pronto.
- Selâm şekerim. Tamam.
- Olá, querido.
Sorun değil şekerim, bence o sana uygun değildi.
Não te preocupes, também acho que não é o homem ideal.
Kusura bakma şekerim.
Lamento muito, querida.
- Biraz daha içki ister misin şekerim?
Um pouco mais de licor, querida?
Niye bu kadar üzgünsün, şekerim?
Porque é que estás tão triste, fofinha?
- Nasıl yapabildin? Bana şekerim dedi ve gözlerimin okyanus mavisi olduğunu söyledi.
Ele chamou-me "fofinha" e disse qualquer coisa sobre os meus olhos...
küçük küp şekerim yukarda beni bekliyor şuan.
O meu cubinho de açúcar está lá em cima à minha espera.
Keyfine bak şekerim.
Tem calma, querida.
Nasıl etsin, şekerim?
Bem, como poderia não ser, querida?
Galiba kan şekerim düştü.
Acho que me está a baixar a glicemia.
- Hiç şekerim de kalmamış.
- Também não tenho açúcar.
Şekerim, sorun Eric mi?
Oh, Twinkles, é o Eric?
Annene gel, şekerim!
Vem à Mamã, doçura!
Güzel ama, bir kapı iki yana da açılır, şekerim.
Bem, a porta abre para os dois lados, querida.
İki atı birden süremezsin, fasülye şekerim.
Não podes cavalgar dois cavalos com um só rabo, torrãozinho.
Bu benim nefes aletim bunlarda şekerlerim, kan şekerim düştüğünde kullanmak için.
Treinador, a minha bomba extra.