Şeyden Çeviri Portekizce
16,109 parallel translation
Hiçbir şeyden emin değilim.
- Não tenho certezas.
Ne bu yılki tatilimizden ne de başka bir şeyden bahsediyor.
Não falará das nossas férias este ano ou algo assim.
Bu, her şeyden çok okulun değerlerini korumakla ilgili.
Acima de tudo, trata-se de preservar o carácter da escola.
- Şeyden...
- Desde...
- Çok büyük bir günah. On emir seviyesinde bir şeyden bahsediyoruz.
Estou a falar de uma merda ao nível dos dez mandamentos.
Herhangi bir şeyden şüphelenmeye sebebim olmadı ama bir şeylere mi karışmış?
Nunca tive razões para suspeitar dela de nada. Mas acha que ela está envolvida?
Neden sen değil de o? Mutluluğunu, bir avuç sahte vaat için bırakıp her şeyden vazgeçmişsin ama dokunuşlarının hiçbir etkisi yok!
Porquê ele e não o Anderson, que desistiu de tudo, que trocou a felicidade por um molho de promessas vãs e agora o seu toque não surte efeito.
Anladığım kadarıyla, kendisi uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanmış ve muhtemel cinayetle, şeyden önce...
Tanto quanto sei, ele foi acusado de tráfico de droga e de possível homicídio, antes de...
Ona Dünya-2'deki herhangi bir şeyden bahsetmedin, değil mi?
Não disseste nada sobre a Terra 2, pois não?
Evet, ben sadece şeyden endişeleniyorum- - yine de yetersiz olacağından.
Só me preocupa que ainda não seja suficiente.
Olacak şeyden hoşlanmayacak.
A Jana não vai gostar do que estamos prestes a fazer.
Yaptığım şeyden pişman değilim.
Não me arrependo daquilo que fiz.
Benim yüzümden her şeyden vazgeçmene izin veremem.
- Não! Não deixarei que desistas de tudo por minha causa!
Söylüyorum, çünkü bunu her şeyden çok isterim ki... umarım yaşarsın.
Estou-lhe a dizer porque mais do que qualquer um no mundo... eu espero que você viva.
Aşağıda gördüğümüz şeyden sonra olmaz.
Não depois daquilo que vimos aqui.
Seni her şeyden daha çok seviyorum.
Amo-te mais que tudo.
Yaptığı onca şeyden sonra içinde kalmış o hurda ruhu bulmamız lazım.
Temos que encontrar o que restou da alma dele, depois de tudo aquilo que ele fez.
- Eğer oğlunu seven bir baba oğlunu boğarak öldürüyorsa sırf daha kötü bir şeyden korumak uğruna kurduğun dünya ne senin öyle?
- Se um pai amoroso... suprime a vida ao seu próprio filho, para protegê-lo de algo ainda pior, que mundo é este que vocês estão a construir?
Yaptığın şeyden sonra kötü hissettin.
Estava enjoado depois de tudo aquilo que fez.
Siz her şeyden önce kardeşsiniz.
Acima de tudo, são irmãs.
Elbette bana faydası olan şeyden ikimizde fayda sağlarız.
Certamente, aquilo que me beneficia, beneficia-nos a ambos.
Atlattığım onca şeyden sonra çalışmıyor bile!
Depois de tudo o que eu passei, isto nem sequer funciona!
Şu an bulunduğum yerde ancak çok az şeyden emin olabilirim.
De onde estou agora, só posso ter a certeza de algumas coisas.
Barry'i, aklına koyduğu bir şeyden vazgeçiremeyeceğimi uzun zaman önce öğrendim ben.
Mas aprendi há muito tempo que não consigo fazer o Barry mudar de ideias quando ele decide algo.
Hayır, pederin yaptığı şeyden sonra göstermedi.
Depois de o padre fazer o exorcismo, não.
Yaşadığımız onca şeyden sonra hem de.
Sobretudo depois de tudo aquilo por que passámos.
İkimizi de her şeyden çok seviyor.
Ama-nos muito.
Hoş olmaz mıydı, birbirimize destek olsak bunca korkunç şeyden sonra?
Não seria bom se pudéssemos ajudar-nos? Depois desta história terrível.
Oğlum saatlerdir dışarıda bekliyor. Bir şeyden haberi yok.
O meu filho está a espera lá fora, sem saber de nada.
- Yaptığı onca şeyden sonra...
- Depois do que ele fez...
Kanka sana bir şey sormak istiyorum ama fırsatçı gibi gözükmek istemem. - Ya da şeyden faydalanıyor gibi - Arkadaşlığımız?
Quero perguntar-te uma coisa, mas não quero que pareça que estou a ser oportunista ou a tentar aproveitar-me da nossa...
Çocukluğunda olan birkaç tane iyi şeyden biri.
Apenas numa das poucas boas da tua infância.
Şu kıytırık şeyden daha iyi bir palton var mı?
Não tem um casaco melhor do que essa merda?
Ben hiçbir şeyden korkmam.
Eu não tenho medo de nada.
Ben hiçbir şeyden korkmam.
Não estou com medo de nada.
Neyse, başka bir şeyden bahsedeyim.
Tenho outra visão disto.
Adı lazım değilin yaptığı şeyden sonra köpeklerle ilgilenecekti.
Ele ia tomar conta dos cães porque "quem nós sabemos" está fora de questão.
- Başlarına gelen o kadar şeyden sonra mı?
- Depois do dia que tiveram?
Ayrılmalarından sonra ve şeyden önceydi, annemin...
Não, foi depois da separação, antes de ela...
Bugün hiçbir şeyden korkmuyorum.
Hoje, nada.
Tanrı'dan başka hiçbir şeyden korkmamayı amaç hâline getirmiş her erkek ve kadının yapmayı umduğu gibi.
como todo homem ou mulher temente a Deus e a mais nada no mundo esperam fazer.
Cameron veya Donna sana bir şeyden bahsetti mi?
A Cameron ou a Donna falaram em algo mais?
Var olmanın tüm gizemi hiçbir şeyden korkmamaktır.
O segredo da existência é não ter qualquer medo.
Sana yaptığım onca şeyden dolayı, beni affetmeyeceğini biliyorum, ama bilmeni isterim ki... kanbağımız olmasa bile. sen benim kardeşimsin.
Depois de tudo o que te fiz, sei que não me consegues perdoar, mas quero que saibas, não importa se nós não partilhamos sangue, tu és minha irmã.
Yaşadığımız onca şeyden sonra hiç kafalarına bir mermi sıkmanın doğru şey olduğunu düşünmedin mi?
Depois de tudo aquilo que passamos, não houve um momento em que sentiste que dar-lhes um tiro era o correcto?
Yaşadığımız onca şeyden sonra sonunda bunu yapıyoruz.
Depois de tudo aquilo que passamos, finalmente iremos fazer isto.
Yaptığın her şeyden haberim oluyor.
Não podes fazer nada sem que eu saiba.
Kendini koruyorsan, kulağa bir şeyden korkmuşsun gibi geliyor.
Se vos estais a proteger, é porque estais com medo de algo.
Hiçbir şeyden korkmuyorum.
Não tenho medo de nada.
Ne olursa olsun zarar gören her şeyden nefret ederim.
Você jogou o terno fora?
- Nefret ediyorum bu şeyden.
Odeio esta coisa.