Şüphesiz Çeviri Portekizce
2,583 parallel translation
Hiç şüphesiz öyle Sam.
Sim, sem dúvida, Sam.
Şüphesiz, bakire değilmiş.
É obvio que ela não era virgem.
Şüphesiz, galakside, Konfederasyon ve Cumhuriyet gezegenlerinin barış içinde yaşayacağı yerler vardır.
De certeza que há espaço na galáxia, para a confederão e os planetas da República poderem coexistir.
Şüphesiz bu şartlarla borç almak aslında, savaşın sonucuna bakmadan, Cumhuriyeti yok eder.
Claro, aceitar um empréstimo com termos tão obscenos irá essencialmente destruir a República, seja qual for o resultado desta guerra.
Burası şüphesiz şu ana kadar gördüğüm en fakir memleket.
Oh, é sem dúvida o local mais pobre onde já estive, sabem, sem dúvida.
Yani şüphesiz hepimiz çok üzgünüz.
Por isso, claro, estamos todos tristes!
ESA uydu görüntülerine göre ikisini de büyüklüğü arttı. Şüphesiz sığ sulardan geçtikleri için.
As imagens de satélite ESA indicam que ambas aumentaram de tamanho, sem dúvida devido à passagem por águas pouco profundas.
Şüphesiz öyle.
- Pois é.
Şüphesiz burası bir savaş alanı.
Claramente este é um campo de batalha.
Lider, Samson'un dediği kadar zekiyse o zaman şüphesiz bu bir tuzaktır.
Se o líder é tão brilhante como Samson diz... então sem dúvida, isto é uma armadilha.
- Şüphesiz. - Güzel.
- Não tenho dúvidas disso.
Şüphesiz! O ustamız ve biz onun değersiz öğrencileriyiz.
Está claro que ele é o mestre e nós seus indignos aprendizes.
Hiç şüphesiz.
- Sem dúvida!
- Şüphesiz.
- Com certeza.
Şüphesiz daha iyi tanıkalar da vardır.
Há outras testemunhas que o devem ter visto muito melhor que eu.
Hiç şüphesiz.
Sem dúvida.
Değerli meslektaşım, savunmanızı hazırlamak için dört haftadan fazla vaktiniz vardı. Hiç şüphesiz, tüm Savunma Bakanlığı da desteğini esirgememiştir.
Meu ilustre colega, teve cerca de quatro semanas para preparar o seu caso, sem dúvida, assistido por todo o Departamento de Guerra.
Şüphesiz yarının haber başlığı bu olacak.
Será a mancha de amanhã.
Evet, hiç şüphesiz.
Sim, imaginei que sabia.
Evet, şüphesiz.
- Sim, naturalmente.
Soyguncular, şüphesiz bu taraftan gelmiş.
É evidente que os ladrões vieram desta direcção.
Şüphesiz, burası büyük eski bir yer, ama itiraf etmeliyim ki kışları biraz iç karartıcı ve yalnız geçer.
Para ser honesta esta casa é magnífica e antiga... mas devo confessar que o inverno aqui é um pouco triste e solitário.
Ve şüphesiz, biraz sevgi bunun için yeterli olacaktır.
E, sem dúvida, vamos sentir o amor necessário.
- Poseidon, Zeus, savunma Stat üzerinde olacak şüphesiz.
- Poseidon, se Zeus, soubesse que corrias perigo, ele iria em tua defesa.
Hiç şüphesiz ki Bryan, o bir baş belası.
Sem dúvidas Bryan, que o Brendan terá muitos problemas.
Ama şüphesiz ayini biliyorsundur.
Estás certamente a par do ritual.
Sonuncu ama şüphesiz son derece önemli, Laura Pickler!
Por último, mas sem dúvida que não menos importante, Laura Pickler!
Öldü efendim. Şüphesiz.
- Morto, senhor, sem dúvida.
Onun önceleri bizim hakkımızdaki kritiği hiç şüphesiz bizim düzgün davranmaya devam etmemizi sağladı.
A sua crítica sobre nós desde cedo manteve-nos no bom caminho.
Şüphesiz ki sahnede olanlarla kalabalık içerisinde olanlar arasında bir çizgi var, ama aslında böyle bir çizgi yok.
Este intercâmbio comum. Há obviamente uma linha que separa quem está no palco e quem está no público, mas na realidade não.
Şüphesiz Charlotte Dalrymple dengesiz değişken ve zaman zaman agresif tavırlar sergileyebiliyor.
Sem qualquer dúvida, Charlotte Dalrymple é errática e volátil e por vezes fisicamente agressiva.
Hiç şüphesiz, hata yaptım. Yaptığım şeyin bütün sorumluluğunu alıyorum.
O erro foi sem dúvida meu e assumo a responsabilidade daquilo que fiz.
Şüphesiz Buckingham'dan.
Buckingham, é claro.
Aramis şüphesiz atikliğini ve gizliliğini kullanacaktır.
O Aramis sem dúvida usará a sua agilidade e esperteza.
Şüphesiz bu kadar sevildiğine çok şaşıracaktır.
Sem dúvida, vai-se surpreender por ser tão acarinhado.
"Hiç şüphesiz"?
SEM DÚVIDA "Sem dúvida"?
Şüphesiz
Claro.
Neredeyse şüphesiz.
Quase de certeza.
Şüphesiz, bu Tsunami'nin, neresinden bakarsanız bakın pek çok kayıp mevcut, ve şimdiden binlercesi...
Para onde quer que se olhe, á passagem do tsunami, só há histórias de perda, e já são milhares...
- Hiç şüphesiz.
- Olá, Nobbs
- Düzinelerce, şüphesiz.
Dúzias, claro.
- Şüphesiz. - Ne kadardır burada?
- Há muito tempo que está parado aqui?
Sayın jüri üyeleri, şüphesiz ki kanıt bize Otis Williams'ın suçlu olduğunu açıkça gösteriyor.
Senhoras e senhores do júri, a prova mostra-nos, muito além de uma dúvida razoável, que Otis Williams é culpado.
Şüphesiz, LEGO.
Sem dúvida, o LEGO.
şüphesiz.
É claro.
Söylediğime inananlar, şüphesiz ki benim havarilerim olacaktır.
Se permanecerdes na minha palavra, sereis verdadeiramente meus discípulos.
Şüphesiz.
- Não duvido.
Kızıl Kartal'ın saygın bir senatörü şüphesiz öldüreceği yönünde.
A última noticia é o homicidio brutal deste senador respeitado por parte do criminoso que se chama a si próprio "Àguia Vermelha". Vamos ouvir as declarações do capitão Montree Sereekul da Divisão de Supressão de Crime Identificamos o assassino.
Archie, babam şüphesiz insan boyutunda ki,
Archie?
Şüphesiz.
Com certeza.
Şüphesiz bir malikanede.
Numa mansão, claro.