Açın Çeviri Rusça
43,784 parallel translation
Derhâl kapıyı açın!
Откройте ебанные ворота!
Axe kapıları açın diyene kadar kimse kapıları açmayacak.
Никто не откроет двери, пока Акс не скажет открыть двери.
Sorunuzu iyice açın, ben de size cevap vereyim.
– Туманно. Сформулируйте поточнее, и я смогу ответить.
Tamam, gözlerinizi açın.
Теперь открывайте глаза.
Ofisinizden hala bu konuda bir destek mesajı yayınlanmadı, ki bu da bana çok makul geliyor, çünkü bakış açınızdan sadece kıçınızı kurtarmak gayesinde olduğunuz gayet net, ama ilerisini pek de göremiyorsunuz.
Тем не менее, ректорат до сих не выступил в её поддержку, я понимаю, вы хотите прикрыть свой зад, но вы не смотрите в будущее.
Birkaç küçük şeyi açıklayacağını söyledi.
Он сказал, что объяснит некоторые вещи.
Şehirlerin yaratımından beri, açık ve çok kültürlü toplumlar dünyanın en iyi ve zekilerinin yaşamak istedikleri yerler olmuştur, aynı şekilde tek kültürlü, baskıcı toplumlar da kaçmak istedikleri yerlere dönüşmüştür.
С момента появления городов, открытые, многокультурные сообщества – места, куда лучшие в мире, умнейшие, стремились попасть, а вот моно-культурных репрессивных обществ такие люди избегают.
Bu, Başkan'ın ona neden güvenmediğini açıklar.
Это объясняет недоверие Председателя.
Eş cinselliğini açıklamış kaç kişi şu anda hâlâ aksiyon yıIdızı ya da bu yıI ya da yakın gelecekte iş bulacak? Ben söyleyeyim.
Сколько у нас геев-звёзд боевиков, и сколько их появится в ближайшем будущем?
Her ne kadar kocamın işi yürütme şekli hakkında bana tamamen açık sözlü davranmadığının net olarak farkında olsam da, ben de ona karşı dürüst olmadığımı bal gibi biliyorum.
Я прекрасно понимаю, что мой муж не совсем честен со мной в вопросах работы, я понимаю, что и я не была с ним полностью откровенна.
Hanımlar, bunu benim açımdan görmeye çalışın :
Дамы, постарайтесь встать на моё место.
İzin ver de acılarını dindireyim.
Позволь избавить тебя от мучений.
Babanın yalnız ölmesine izin vermen ne kadar acı.
Как грустно, что твой отец умер в одиночестве, вот так.
Sana açık konuşacağım, filmlerini izliyorum ve bu endüstride kanser gibi yayılan o sahte maçoluk hâlini görüyorum ve bu toplantının zaman kaybı olduğuna eminim.
Буду честен – я смотрел твои фильмы и вижу те же мужские ужимки, что как рак расползлись по этой индустрии. Уверен, эта встреча – пустая трата времени.
Tabii eğer... "Yangın söndürücü sistemi arıza yaptı" açıklamasına inanıyorsanız başka.
Если только ты не думаешь, что "вся эта неполадка в системе огнетушения" это полный бред.
Mesela bir anda 5 milyon dolarlık bir ödeme alsam kocamın bir soruşturmayı askıya aldığı gün hem de üstüne de soruşturma açılan adamın kendisinden bu konudan bahsetmem gerektiğini akıl edebilirdim sanırım.
Например, если бы я вдруг получил единовременный платеж в сумме $ 5 млн. в тот самый день, когда мой муж закрыл расследование против человека, которые эти деньги прислал, я бы хоть одно долбанное слово об этом сказал.
Ama bu seçimi kim kazanırsa kazansın, birlikte çalışmamız, birbirimize göz kulak olmamız ve evet, hepimizi güvende tutmak için birbirimize karşı gözü açık olmamız gerekecek.
Но независимо от того, кто победит на этих выборах, Нам нужно будет работать вместе, Следите за друг другом И, да, смотрите друг на друга
Bence uyuşturucu dolu bir odaya girmek ayıklığın açısından pek sağlıklı olmaz.
Оказаться в комнате, полной лекарств, не лучшая идея для твоей реабилитации.
Gençler kaza yapıyor, aşk acısı çekiyor, altın vuruş yapıyor, yine de hayatta kalıyorlar.
Подростки разбиваются на машинах, губят свои сердца кокаиновым передозом. И выживают.
Ulan biri kapıyı açıp çıkarsın adamı!
Кто-нибудь, откройте гребаную дверь! Откройте дверь сейчас же!
Hakkında acımasız şeyler söyleyerek başlayabilirim. Yine de harika yanların da var.
Для начала я могла бы как-нибудь жестоко, но уморительно пошутить над тобой.
Bilmem. İlahi Kitap'ın 352 sayfasını açıp Baki babamız için ayağa kalkalım.
— Мы начнем с гимна "Вечный Отец", слова которого вы найдете в своих брошюрах.
Carlos Mejia, Bryan Mills'ın kardeşini öldürmek için anlaşma yapmış. Böylece Mills, Mejia'nın oğlu öldüğünde yaşadığı acının aynısını yaşamış oldu.
Карлос Мехия нанял киллеров, чтобы убить сестру Брайана Миллса, и заставить его почувствовать такую же боль, какую испытывал Мехия после убийства сына.
Sanki kaynaşan omurgada kıymık gibi bir şey var ama anlayamadığım şey... bu kıymığın neredeyse 90 derecelik açıyla bağlanmış olması.
Этот осколок соединялся с соседним под углом почти 90 градусов.
Criminy, senin özgür olup açığa çıkmanı istiyorum ve bunu yapmanın tek yolu da buysa, bunu yapan ben olmalıyım.
Я хочу, чтобы ты был свободен, и если это единственный способ, то я это сделаю.
Hem seni hayatta tutmaya çalışma işine biraz ara vermek iyi gelir. Onlara acılarını geri verdin Clarke.
Спасать твою жизнь довольно утомительно.
Roan, halkın onlara yolu göstermene aç.
Роан, твой народ ждет, когда ты поведешь его.
Lezbiyenliğini açıklama partin için babamın burada olamamasına üzüldüm.
Жаль, что отец не смог быть на твоём лесбийском вечере откровений.
Bugün tüp takıldı ve... Anlayacağınız, acıtıyor.
Сегодня мне ввели трубку, и, знаете, это больно.
Birkaç kilo aldığın zaman dünya, en çılgın rüyalarının ötesinde önünde açılıyor.
Весь мир открывается твоим самым безумным мечтам, когда набираешь несколько кило.
- O adamın beni öldürmesine neden... -... izin vereceğini açıklayabilir misin?
- Может объяснишь, почему ты собирался позволить им убить меня?
Canını yakmak, bana acı veriyor ama iyi kadın, mütevazı kadındır.
Мне жаль, что причиняю тебе боль, но хорошая женщина должна быть покорной.
Hayır, kefalet kararın açıklanana kadar seni merkeze transfer ediyoruz.
Нет, переводят в тюрьму до слушания о залоге.
Ağzını aç.
Откройте рот.
Bodrum kapısının açık olduğunu o zaman gördüm.
Увидела, что дверь в подвал была открыта и я пошла туда.
Adli tıp yakında ölüm nedenini açıklayacak. Ve biz hâlâ kaynağın kim olduğunu araştırıyoruz.
Скоро сообщат официальную причину смерти, и мы еще не знаем, кто анонимный источник.
Eğer kaynaklarının Hannah olduğunu açıklattırabilirsem, Onun şahitliğini tamamen geçersiz kılabilirim.
Если я заставлю их признать, что Ханна - их источник, то могу полностью подорвать её показания.
Tanık ehliyeti olup olmadığını bilmek için kaynağın açıklanmasını istemek hakkımız.
Мы вправе просить о раскрытии источника, чтобы знать, что дело имеет основание.
Bu nedenden dolayı tanığımızın kimliğini açıklayamıyoruz.
Поэтому мы не можем раскрыть личность нашего источника.
Gaz tesisatını kestim ve yanıcıyı açık bıraktım.
Я перерезал газовый провод и оставил огонь на плите.
Sana acının ne olduğunu göstereceğim!
Я покажу тебе боль! Сделки не будет.
Hepiniz bu acıyı size ait bir şeymiş gibi sömüren akbabalarsınız.
Вы стервятники, слетевшиеся на чужое горе, как будто оно ваше.
- Dur lütfen. Wes'in acısı ve cenazesinde siz yapmacık insanlarla olmaktan fazlasını hak ediyor!
Это трагедия Уэса, он достоин лучшего, чем поминки с такими лицемерами, как вы!
Ki bu açıkça Bayan Keating'in aşırı etkisi altında kaldığını gösterir.
Это говорит о влиянии мисс Китинг.
- Sen değil acın konuşuyor Anna Mae.
В тебе говорит боль, Анна Мэй.
Müvekkilim kayda açık bu görüşmeyi kabul etmiş ve hükümden önce pişmanlığını göstermek istemiştir.
Мой клиент согласился на эту встречу и желает высказать свое раскаяние перед приговором.
Bu açık uçlu bir görüşme değildir. Müvekkilimin davasını olumsuz etkisi olacağını düşündüğüm herhangi bir gelişme olursa duruma müdahil olurum.
И это не допрос, если я посчитаю, что вы общаетесь о том, что повредит делу моего клиента, я закончу встречу.
Ne demek istediğinizi açıklar mısınız?
Вы можете объяснить, что это значит?
Yalnızca tanığın açıklığa kavuşturması isteniyor Sayın Yargıç.
Я только прошу свидетеля прояснить сказанное, Ваша Честь.
Acıktın mı?
Ты голоден?
Philadelphia polisi, kapıyı açın.
Полиция Филадельфии. Открывайте.