English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ D ] / Durmayın

Durmayın Çeviri Rusça

660 parallel translation
Şaşkın şaşkın dikilip durmayın.
А вы чего вытаращились? !
Çanak çömleğe vurup durmayın, ölüyü geri getireceksiniz.
Хватит греметь посудой, призовете мертвеца обратно.
Öylece durmayın.
Не стойте так!
Öylece durmayın.
Не стойте.
O kadar gururlu durmayın.
Не нужно так уж гордиться этим.
- Peki, devam edin ama durmayın.
Хорошо. Не останавливайтесь.
Ama durmayın. Anladınız mı?
Но не останавливайтесь, не выходите из машины.
Boşuna çırpınıp durmayın.
Как поёт! Но на сей раз вам не спастись.
- Benim için durmayın.
Не надо останавливаться из-за меня.
Trafiği bloke edip durmayın.
Не блокируй движение.
Durmayın, söyleyin.
Давайте, говорите.
Haydi durmayın, çekin silahlarınızı.
Доставайте пушки, давайте.
- Tabii ki... hiç durmayın!
- Конечно, прошу вас!
İzin verir misiniz? Benim yüzümden durmayın.
Пространства.
Alın çocuklarınızı, kaçın ; durmayın burada.
Бегите прочь, малюток захватив.
Direk gibi durmayın orda.
Не стойте фонарным столбом.
Kapıda durmayın öyle. Tanrım, çekinmeyin, içeri buyursanıza!
Проходите, не стесняйтесь.
- Durmayın, başlayın.
- Обыщем его
Beni zorlamak istiyorsanız hiç durmayın.
Что хотите, то и делайте.
Yardım gerektiğinde, durmayın, arayın.
Но если понадобится помощь звони.
Durmayın, işte sizin otobüsünüz.
Идите, ваш автобус.
Hepiniz burada durmayın.
не стоит вам всем находиться в комнате.
Durmayın, acele edin!
Ну же, поспеши!
Durmayın haydi.
Ешьте живее!
Orada dikilip durmayın!
Hечего пялиться!
Söyleyin, hiç durmayın. Her sözümü Kralın huzurunda da tekrarlamaya hazırım. İsterse Kale'ye göndersin beni.
Расскажите, не щадя : всё, что сказал, решусь я подтвердить пред королём, хотя бы Тауэр мне грозил за это.
- Durmayın, yürüyün.
Ну, за дело!
Durmayın, çekin silahlarınızı!
- Давайте, попробуйте.
- Dolanıp durmayın, şüphe çekiyorsunuz!
{ C : $ 00FFFF } Как же так...
Orada durmayın.
Не стойте так.
Burada durmayın!
Ну, что ж вы стоите-то?
Gelsene. Orada durmayın.
Ну, проходи, чего ты встал?
Orada dikilip durmayın.
Чего стоите? - Привет. - Привет.
- Pardon. Özür dileyip durmayın.
Простите, простите, сколько можно, кому нужны ваши извинения.
Bana bakıp durmayın.
Перестаньте считать меня самым слабым звеном.
Öyle birbirinizle konuşup durmayın.
Ладно, хватит языком трепать.
Ama orada öyle durmayın.
Только не стойте так.
Orada öyle durmayın.
Не стойте тут как вкопанные.
Çok güzel. Durmayın.
Отлично, продолжайте.
Kapıda dikilip durmayın, üşüdüm.
- Ну, ваша мама, Ивона... - Да, верно...
- Karşılaşmadık, ısrar edip durmayın.
Позвольте джентльменам закончить историю.
- Orada oturup durmayın.
- Мы уже идем?
Pekâlâ, gevezelik edip durmayın. Sen ve Dr. Wallace işe koyulun.
Не стойте там, разинув рот, Спок.
Durmayın lütfen.
Блестяще!
Bir arada durmayın, dağılın!
Расходитесь по одному.
Durmayın.
Хватит болтать!
Öyleyse, durmayın yiyin.
Что ж, берите, ешьте.
Ortalıkta dikilip durmayın!
Почему не работаешь?
Bağırıp durmayın, yoksa daha da acıkacaksınız.
Перестаньте галдеть!
Hadi, çabuk, durmayın!
Живей!
Yürüyün. Hadi, durmayın, hepiniz!
Пошел, давай, шевелись.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]