Gözlerimin içine bak Çeviri Rusça
248 parallel translation
Gözlerimin içine bak!
Смотреть мне в глаза!
Gözlerimin içine bak.
Смотри мне в глаза.
Gözlerimin içine bakıp, beni sevdiğini söyleyebilir misin hâlâ?
А теперь посмотри мне в глаза и скажи, что ты все еще любишь меня.
Gözlerimin içine bak.
Посмотри мне в глаза.
Gözlerimin içine bakıp bana söyle!
Посмотрите мне прямо в глаза и скажите...
Gözlerimin içine bak ve bana doğruyu söyle...
Смотри мне в глаза и отвечай правду...
Gözlerimin içine bak.
Смотреть мне в глаза.
Tam gözlerimin içine bak.
В глаза мне смотри.
Gözlerimin içine bak ve cevap ver.
Посмотри мне в глаза и ответь.
Gözlerimin içine bak.
- Смотри мне в глаза!
Gözlerimin içine bakıp bunu öğrenmelisin.
Думаю, ты должен посмотреть мне в глаза и разобраться.
Gözlerimin içine bakıp bana bir annenin kendi oğlunu görmeye hakkı olmadığını söyleyebilir misin?
Ты можешь посмотреть мне в глаза и сказать, что мать не имеет права видеть своего сына?
Gözlerimin içine bak.
В глаза...
Gözlerimin içine bak ve şu soruyu cevapla :
Посмотри мне в глаза и ответь на один вопрос.
Gözlerimin içine bak ve gözlerini kırpmadan ondan ayrılmayacağını söyle.
Посмотри мне в глаза и скажи мне, без моргания что ты её не бросишь.
- Şimdi gözlerimin içine bak.
- Посмотри мне в глаза прямо сейчас.
Gözlerimin içine bak.
Смотри прямо в глаза.
Ally o talk şova çıktığı zaman, gözlerimin içine bakıp bana "sadece bir kere ölünür" dedi.
Когда Элли пошла на то радио-шоу, она посмотрела мне в глаза и сказала : "Двум смертям не бывать".
Bana "Bugün nasılsın?" diye soruyordu. Ve gözlerimin içine bakıyordu.
Он говорил : "Как дела сегодня?" Он смотрел мне прямо в глаза.
Gözlerimin içine bakıp bizi kandırmadığınızı söyleyebilir misin?
Загляните мне в глаза и пообещайте что это не какая-нибудь из ваших уловок
Ama bazen, biliyor musun, pek çok kadın gözlerimin içine bakıp " Senin sorunun, orada huzur olmaması dediler.
Знаешь, иногда... Многие женщины говорили мне, глядя в глаза : "Ричард, с тобой что-то не так".
Ama gözlerimin içine bakıp, öyle olduğumu söyledi.
Хотя она уверяла меня в обратном, глядя мне в глаза.
Gözlerimin içine bak ve ne gördüğünü söyle.
Посмотри мне в глаза и скажи, что ты видишь.
Gözlerimin içine bak.
В глаза мне смотри.
Gözlerimin içine bakıp sezemiyor musun?
В смысле, разве не можешь ты просто взглянуть мне в глаза и положиться на интуицию?
Hemen gözlerimin içine bak ve dediklerime inandığını söyle!
Посмотри мне сейчас же в глаза и скажи, что ты веришь всему, что я говорил!
Onu eve bırakmışsın. Ne demek bu? Sonra gözlerimin içine bakıp bana söylemiyorsun.
- Какого хрена ты отвезла ее домой, а потом, глядя мне в глаза, ничего об этом не сказала?
Gözlerimin içine bak!
Посмотри мне в глаза!
Gözlerimin içine bak.
Смотри прямо мне в глаза.
Gözlerimin içine bak ve söyle bana.
Посмотри мне в глаза, и скажи.
Gözlerimin içine bak sonra da öldür beni.
Посмотри мне в глаза и потом убей меня.
Gözlerimin içine bak orospu çocuğu ve bana nedenini söyle!
Я хочу, чтобы ты пристально посмотрел, блядь, на меня, и сказал - почему.
Gözlerimin içine bakıp, neden yaptığını söylemeli.
- Нет, нет, нет. Пусть она посмотрит мне в глаза и скажет, почему она сделала это.
Denny, gözlerimin içine bak ve gerçeği söyle.
Денни, посмотри мне в глаза и скажи правду.
- Gözlerimin içine bak.
- Посмотри мне в глаза.
Hayır, hayır. Şimdi gözlerimin içine bakıp ve düz olmadığını söylersen, ne yaparım bilemem
О нет о нет Если ты не посмотришь мне сейчас прямо в глаза и скажешь что она не плоская?
- Gözlerimin içine bak. Tüm olanları göreceksin.
- Посмотри в мои глаза... и ты всё узнаешь...
Gözlerimin içine bakıp nerede olduklarını söyle.
Смотри мне в глаза и отвечай, где они?
Gözlerimin içine bak ve bir erkekle birlikte olmadığını söyle.
Посмотри мне в глаза и скажи, что никогда не был с мужчиной.
Düzüşürken uzun uzun gözlerimin içine bakıyor.
Он мне в глаза смотрит, когда трахает. Со страстью.
Gözlerimin içine bak ve beni sevmediğini söyle.
Я хочу, чтобы ты посмотрел мне прямо в глаза и сказал, что не любишь меня.
Gözlerimin içine bak ve bana yemin et hiç kimseyi öldürdün mü?
Посмотри в глаза и поклянись, что никого не убивал.
Köşeyi döndüm ve işte oradaydı, gözlerimin içine bakıyordu.
Заворачиваю - и вот он,.. -... стоит, на меня глазеет.
O günden sonra, gözlerimin içine bakıp tüm neşemi kaybettiğimi söylerdi.
После того дня, он смотрел мне в глаза и говорил, что я выгляжу мертвым изнутри.
Doğruca gözlerimin içine bakıyordu.
- Бин Ладена.
Gözlerimin içine bakıp bir kez daha yalan söyle.
Посмотри мне в глаза и снова солги.
Wonderbra. " Gözlerimin içine bak.
К примеру, "Вандербра" : " Смотри мне в глаза.
- Hayır, tuhaf falan değil. Gözlerimin içine bak ve ayaklarımı yerden kes hadi.
Просто смотри мне в глаза и срази меня наповал.
Gözlerimin içine bak.
Посмотри в мои глаза.
Gözlerimin içine bak.
Ты видишь там что нибудь, думаешь я позволю кому-нибудь... в твоём состоянии забрать моего ребёнка? Смотри мне в глаза.
Lütfen gözlerimin içine bak.
Выпей это.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakan 73
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakan 73
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50