Bakın Çeviri Rusça
49,165 parallel translation
O yüzden arkanıza yaslanıp keyfinize bakın.
Так что, как говорится, расслабьтесь и получайте удовольствие.
Tamam, bakın ne diyeceğim.
Ясно. Договоримся так.
- Bakın.
- Слушайте...
Bakın.
Что ж.
Bakın, bu çok önemli.
Послушайте, это важно.
Bakın, Yapmanız gereken şeyler olduğunu biliyorum.
Я понимаю, у вас свои связи.
Bakın, bir aile meselesi olması benim felsefem.
Послушайте, это семейное дело.
Devam edin, bir bakın.
Взгляните сами.
Masaya bir bakın.
Ну надо же.
Bakın, ne olduğunu veya neden olduğunu bilmiyorum ama... Bir şeyi anlamanız gerek :
Слушайте, я не знаю что по-вашему происходит, но вы должны кое-что понять.
Şuna bakın.
Смотрите.
Bakın, size katılmıyorum ama en iyisinin bu olduğunu düşünüyorsanız bir kaç günlüğüne onu otele götürebilirim.
Слушайте, я... я не согласна с вами, я могу отвезти её куда-то на пару дней, в гостиницу, если вы считаете, что так лучше.
Bakın, ben hukuk âlimi değilim.
Слушайте. Я не юрист.
Taburunda ne kadar zayiat olduğuna bakın.
Посмотрите на потери его батальона.
Bakın kim gelmiş.
Смотрите-ка, кто тут.
Bakın nükleer bir felaket olacak ve ben de kendimi korumak zorundayım.
Слушайте, я буду поддаваться облучению, от него нужно будет защититься.
Bakın, bana bir şey vermelisiniz.
Слушайте, дайте мне хоть что-то.
Bakın bana inanmanızı beklemiyorum ama o paraya ulaşamazsam bir sürü insan ölecek.
Слушайте, я не ожидаю, что вы мне поверите, но если я не достану те деньги, много людей погибнет.
John Donovan Amerika'yı koruyacağını söylüyor. Ama çalışanlarına bir bakın.
Джон Донован говорит, что защитит Америку, но посмотрите кто с ним работает.
Bakın, Andy'nin Müdür Mullins hakkında yalan söylediğini düşünüyorum.
Слушайте, не думаю, что Энди рассказал вам правду о директоре Маллинсе.
- Bak... Adın neydi?
Послушайте, как вас зовут?
Bak şu işe, oldukça yaygın bir isim.
Это распространенная фамилия.
Evet, baylar, görebildiğiniz gibi bakış açısını denerseniz, alternatifler daha az mantıklı olur.
Сэр, что касается альтернативных версий, то они еще более бессмысленны.
Yok, falıma bakılmasını istemiyorum.
Нет, спасибо, мне не надо гадать.
Bak sana ne diyeceğim, bu işin sonunda gül kokuları içinde çıkacaksın.
Знаешь, что я тебе скажу, когда все это закончится, ты будешь весь в шоколаде.
Bak ne diyeceğim, şanslı paranı geri veririm havadan öylece parayı nasıl çekip aldığını bana anlattığında.
Знаешь что, я верну тебе ее, когда ты скажешь мне, как ты доставал монеты из воздуха.
İlk devrim,... bir şeylere bakış açınızı değiştirmek ve size gösterilmemiş bir şekilde bakılabileceğini görmektir.
Первая революция — это когда ты меняешь свой взгляд на происходящее и видишь, что есть другая точка зрения, которую тебе не показывали.
Bakış açısını anlamaya çalışabilirdin.
Ты бы мог попытаться его понять.
Sen sıranı savdın! 50 sikik yıl oldu yahu! Nerede olduğumuza bir bak!
Всегда был твой ход — 50 грёбаных лет, и посмотри куда нас это привело.
Bak, bir yıldır Sekou Bah'ın peşindesin.
Слушай, ты на протяжении года занимался Секу Ба.
Havalı bakıcın geldi herhalde.
Это, наверное, твоя крутая нянька.
Polis, Bay Quinn Franny ve bakıcısını rehin aldığı için gelmedi mi? - Hayır, bu doğru değil.
А они там не были из-за того, что мистер Куинн удерживал в заложниках Фрэнни с няней?
Bunun sonucunda Bay Quinn'in Franny ve bakıcısını bir kaç saat boyunca rehin aldığı olay yaşanmış.
Это привело к тому, что мистер Куинн удерживал Фрэнни и её няню в заложниках несколько часов.
İlk devrim, olaylara bakış açınızı değiştirip size gösterilmemiş başka bir yol daha olabileceğini anladığınız an gerçekleşir.
Первая революция — это когда ты меняешь свой взгляд на происходящее и видишь, что есть другая точка зрения, которую тебе не показывали.
Kendiniz bakın.
– Сами посмотрите. Он заслужил серебряную звезду.
- Demek istediğim, icabına bakılsın.
– Я имею в виду "разобрались с этим".
Çünkü sana nasıl baktığını gördüm ve o bakışı tanıyorum.
Потому что я видела, как она смотрит на тебя и... Я знаю этот взгляд.
Bak, Johann'ın etrafı Ejderha Avcıları tarafından sarılmış ve gemisi su alıyormuş.
Слушай, Йоханн окружен Охотниками на драконов, а его корабль тонет.
Bu derin, romantik, unutulmaz bakışlı rüzgarda altın tozu gibi parlayan gözlerin içine bakamamak...
Без возможности заглянуть в эти глубоко романтичные и ослепительно прекрасные глаза, мерцающие как золотой песок на ветру...
Bak... Hayır. Hayır Alamazsınız.
Слушайте, нет, нет... нет, его взять нельзя.
İyi insansın, yabancı birinin bebeğine bakıyorsun.
Вы добрая. Вот так взяли ребёнка у незнакомки.
- Ne bakışı? - Şu yaptığın bakış.
— Какой взгляд?
Bakım odası ve binanın arkasındaki kapıya gidiyor.
Ведущий в помещение обслуживания и дверь с заднего двора здания.
Bak olayların bu şekilde bitmesinden mutlu değilim.
Слушай, я не рад как всё закончилось.
Mobeselere ve dükkânların güvenlik kameralarına bakıp Nilaa'nın dediği gibi koşu yaptığını kanıtlayacak bir şey var mı kontrol edin.
Проверяй дорожные камеры, камеры местных магазинов, всё, что может доказать, что Нила бегала в указанное время.
Bakışlarını hiç beğenmiyorum.
Мне не нравится как она на меня смотрит.
Bu kadının bana bakışlarını hiç beğenmiyorum.
Мне не нравится как она на меня смотрит.
Şimdi bak ne diyeceğim neden Nilaa'nın pozisyonu için uygun adayların bir listesini yapmıyoruz biliyorsun iyice düşünmen için.
Так что скажу, я составлю список людей для замены Нилы, но решать конечно же тебе.
Bak şimdi, benim muhbirin dediğine göre adamlarımın çatılarda yerini almış ve hazır olduklarını emir beklediklerini söyledi.
Итак, слушай, мои пацаны говорят, что они готовы действовать с крыши, если дело дойдет до этого.
Bak, Nicole telefonuna cevap vermiyor, adamın.
Слушай, Николь не отвечает.
Hem canım, bak, senin de adın geçiyor!
И дорогой, смотри... про тебя тут тоже есть!
bakin 38
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın ne diyeceğim 82
bakın ne buldum 41
bakın kim geldi 23
bakın hele 21
bakın bayım 46
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın ne diyeceğim 82
bakın ne buldum 41
bakın kim geldi 23
bakın hele 21
bakın bayım 46