English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ G ] / Güneye

Güneye Çeviri Rusça

1,208 parallel translation
Hedef güneye yönelmiş.
- Двигался в южном направлении.
Filolarının güneye hareket ettiğini düşünmemizi istiyorlar.
Они хотят, чтобы мы думали, что их флот двигается на юг.
Dinlenilen son konuşmalara göre görev kuvveti güneye ilerliyor ama Donanma İstihbarattan Yüzbaşı Thurman'ın teorisi farklı.
Наши последние перехваты радиосигналов показывают, что основные силы японцев движутся на юг,.. по направлению к Филиппинам или Юго-Восточной Азии. Однако капитан Турман из Морской разведки... имеет свою собственную теорию о пропавших кораблях.
- Güneye gidiyor, Üniversite bahçesine!
- Направляемся на юг, университетский стадион!
Güneye gidiyorsun, güneşin altına oturuyorsun.
Ты поедешь на юг - греться на солнце.
Güneye gitmek mi istiyorsunuz?
Ты на юг хочешь с девочкой?
Güneye giderim.
Куда-нибудь на юг.
207 metre güneye doğru.
2O7 метров на юг, снова к развилке.
Güneye ihtiyacın var mı senin?
Нам нужен Юг?
Güneye sürdük ve güneş şurada batıyor. - Bunun yararı ne? - Yönümüzü biliriz.
Ехали мы на юг, а солнце садится вон там.
Bu 70 numara, güneye giden sonraki anayol 40 numara.
Смотрите. Вот 70-я. Следующая автострада на юг - 40-я.
Bu yüzden çok kullanılan O-55'ten vazgeçtim... Ve Bob Dylan'ın 61 numaralı otoyolundan güneye yöneldim.
Так что я оставил автостраду 55 и поехал на юг... по 61-й имени Боба Дилана.
- Geriye dön. Güneye götür bizi.
- Неси нас на юг.
Söylediğim gibi güneye mi gidiyorsun?
Когда ты будешь делать, что тебе говорят?
Arkada avlu, güneye bakan bahçe. Mükemmel.
— зади двор, с южной стороны сад. ѕрекрасно.
Yüzünü güneye doğru döneceksin.
Повернётесь лицом на восток.
Güneye birlikte gider miyiz ne dersin? Harika!
Как насчет на пару пройтись в сторону юга?
Dur, güneye gitmiyor muydun?
- Нет. - Погоди, ты что, не идешь на юг?
Bu güneye göç işi pek abartıldı. Sıcak, kalabalık - Ne gerek var?
И-и-и-и вообще, насчет этого юга - нездоровый ажиотаж.
Haydi, Sid, güneye gidelim.
Пошли, Сид. Пора на юг.
Al işte sana. Kuzeyden başlayıp güneye doğru giden gerilme izlerim var.
У меня они идут с севера на юг.
Çünkü güneye gidemeyiz. Güney bizim için bir felaket olur.
Юг для нас - полная катастрофа.
İşten çıktıktan sonra güneye gittin - ve senden bir daha haber alamadım.
Ты поехал на юг после работы - И больше я о тебе не слышала, пока не увидела в газете.
Diyor ki, çalışmak isteseydin, güneye gider, ayda 80,000 peseta kazanır yarısını kalmaya harcar, yarısını karına gönderirdin.
Он говорит, что если ты хочешь работать, ты должен уехать на юг, зарабатывать 80.000 песет в месяц, потратить половину на квартиру, а остальное отправить жене.
Bauer güneye gidiyor.
Баэр направляется на юг.
Güneye bakıyor.
У него будет южная сторона.
Ve güneye doğru kilometrelerce...
На много миль низко....
Niska ile gittiği kadar, Parayla geri döndüğümüzde... ona işin güneye gittiğini açıklarız.
Когда будем далеко от Ниски, мы объясним ему... что с работой не получилось, затем вернем деньги.
Niska ile gittiği kadar, Parayla geri döndüğümüzde... ona işin güneye gittiğini açıklarız.
Когда будем далеко от Ниски, мы объясним ему... что работа поехала на юг, затем вернем деньги.
Marlboro ile Maryland'ı geçtik, hala güneye gidiyoruz.
Я уже в долбаном Аппер Марлборо, Мэриленд, и все еще еду на юг.
Patlama bölgelerinden kaçmak için güneye, Meksika'ya doğru gitmeliyiz.
Мы должны продолжать путь на юг в Мексику чтобы выехать из основных зон заражения радиацией.
Şüpheli güneye, Defiance'ın batısına kaçıyor.
Подозреваемый движется на юг, к западу от Дефайанс.
Güneye gidiyorlar.
- Не бойтесь. Они уходят.
Nereye gidiyoruz? Güneye.
- Куда мы едем?
Güneye gitmenin başka bir yolunu biliyor musunuz?
Вы знаете какой-нибудь другой путь на юг? Нет.
Herhalde güneye.
- На юг! Куда еще?
Fransız savaş gemisi 10'unda buradaymış ve güneye doğru yola çıkmış.
Большой французский военный корабль остановился здесь 10-го и пошел на юг.
Güneye.
Южнее.
Ne kadar güneye?
Насколько южнее?
Güneye doğru lütfen Bay Bonden.
Южнее, м-р Бонден.
Bizden iki saat önde ve güneye gidiyor.
У него преимущество в два часа, и он идет на юг.
L-95 üzerinden güneye doğru ilerliyorlar.
Агент Маркхэм. Они направляются на юг по 95-й.
I-95 üzerinden güneye ilerliyorlar.
Они движутся на юг по I-95.
Önce güneye Selanik'e doğru yönel, sonra İtalya'ya giden bir gemiye saklan.
"€ м спо € чешьс € н € коо € бле, котооьый пльывЄт в" т € лию.
Pusulanı izleyip güneye Selanik'e git.
" ди по комп € су точно н € юг до — € лоники.
Pusulanı izleyip güneye Selanik'e git, İtalya'ya giden bir gemiye saklan.
"ди по комп € су н € юг до — € лоники. " € м спо € чешьс € н € коо € бле, котооьый пльывЄт в " т € лию.
O ise babasıyla beraber Güneye kaçınca annesi ve tüm kız kardeşleri öldürüldü.
Его мать и сёстры погибли.
Evet, elektrik hatları boyunca güneye gitmelisiniz.
Да, Вы должны поехать на юг вдоль линии электропередачи
Güneye.
На юг.
Kışları Güneye göç edebilirim.
- Может быть, я могу просто перелетать на Север, на зиму.
Alia ne kadar çok yanıt verirse... o kadar çok Fremen'i güneye gönderir... ve çabucak asileşirler. Ve ikizlerin, yolundan kalkmasıyla... Alia her zamankinden daha kolay incinebilir olacak.
Наши источники во дворце уверяют меня, что подарки были приняты.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]