Hâli Çeviri Rusça
545 parallel translation
Bendeniz, Julio Fuentes Eldorado'da kalıcı bir neşe hâli ilan ediyor ve şair, vatansever Paulo Martins'e hoş geldin diyorum.
Я, Жулио Фуэнтес, провозглашаю государство вечного счастья в Эльдорадо. И приветствую тебя, Пауло Мартинс, поэт и патриот...
Roman Castavet, Steven Marcato'nun harfleri yeniden düzenlenmiş hâli.
Если переставить буквы в Роман Каставет получается Стивен Маркато.
13 yaşındaki hâli.
Вот здесь ему 13 лет.
Abe doğum öncesi hâli diyor.
Эйб говорит, это называется предродовая депрессия.
Biz tanışmadan önceki hâli.
Это ещё до нашей встречи.
Son zamanlarda telaşlı ya da sıkıntılı bir hâli var mıydı?
В последнее время он не выглядел возбужденным или подавленным?
Yani ruh hâli nasıl?
Какое у него настроение?
Dikkatli olsan iyi olur, bu gece tuhaf bir hâli var.
Надо быть начеку. Он в странном настроении сегодня.
Trene binecek hâli yok ya.
Не ехал же он на поезде.
- Bu hangi ruh hâli?
- И какое это настроение?
Bu onların doğal hâli.
Ведите себя естественно.
Seahaven, dünyanın olması gerektiği hâli.
Сихевен - вот каким должен быть мир.
Bu kuşatma hâli devam ederse kemer sıkmak zorunda kalabilirsin.
Знаешь, Найлс если эта "осада" продолжится, то тебе стоит слегка затянуть пояс.
Bu teoriyi doğru kabul edersek şu anda yaşadığım aşırı mutluluk hâli de derin ve köklü bir inkâr mekanizmasına dayanıyor.
Так что если довести эту теорию до конца это пьянящее чувство эйфории, которое я сейчас испытываю ничто иное как глубоко-сидящее чувство отрицания.
Yumurtası, sentetik DNA ile aşılanmış bir yüzergezer canlının büyümüş hâli.
Её выращивают из оплодотворённой икры амфибий. В яйцеклетки внедряется синтетическая ДНК.
Gilbert ve Sullivan'ın korkutucu hâli.
Как Гилберт и Салливан... только пугающе.
Kıyafetinin hâli ne öyle?
- А что за шмотки на ней были?
Sence bir kızın en hoş hâli nasıldır?
когда девушка красивее всего?
Bir kızın en hoş hâli piyano çalarkenkidir, bence.
когда она играет на пианино.
Bir adamın en beğendiğin hâli?
А когда парень красивее всего?
Hâli hazırda iki tanesinden kaldın ve üçüncüyü de geçecek gibi görünmüyorsun.
Ты уже провалил два теста и скоро провалишь третий.
Hâli hazırda sonsuza kadar birlikte olacağımızı biliyoruz.
Мы уже поняли, что будем вместе навсегда.
Belki de hâli hazırda lisede okurken ve ne paranız ne de geleceğiniz varken evlenmenin ne kadar zekice olduğunu anlar
Или, она поймет, как это умно - жениться когда ты еще в школе и у тебя нет ни денег, ни будущего.
Ölüm döşeğindeki hâli hiç çekilmiyor.
Она становится очень раздражительной на своём смертном ложе.
Peki ya parçalanmış hâli?
А что насчёт Crushed?
Yaşaması için doğru olan diğer hâli.
"Под другим углом" - ближе к жизни.
Diğer hâli iç karartıcı.
"Под другим углом" - депрессивно.
Onun tuhaf bir hâli var...
У него очень странный вкус...
Birgül dedin ya sen gittikten sonra o kızın hâli nice oldu bunu hiç düşündün mü?
Ты упомянул Биргуль. После твоего отъезда ты хоть раз вспомнил об этой девушке, как она страдала?
Bir kere çok sinirli, sandalyenin ucunda oturuyor sanki her an kayacak ve buradan toz olacak gibi bir hâli var.
- Очень нервничала. Сидит на краешке стула, как будто хочет соскользнуть и провалиться сквозь землю.
Sanki, Footloose şehrinin milyonla katlamış hâli!
Ого, да это в миллион раз лучше, чем в Городе Без Танцев.
- Tom bitmiş hâli olmadığını söyledi.
Том тебе говорил. Работа на стадии выполнения.
Söyleyebildiğim kadarıyla, kovan gemisini yok etmek için kullandığımız uydu silahının yere inşa edilmiş hâli.
Насколько мы можем сказать, это наземный вариант спутникового оружия, которым мы уничтожили тот корабль-улей.
Oraya gittiğimde çok garip bir hâli vardı ; sanki kendisi değilmiş gibiydi.
Когда я зашла, он был каким-то дико странным, словно не в себе.
Bu, Kilimanjaro Dağı'nın 30 yıldan daha uzun bir süre önceki hâli ve bu da çekileli çok olmamış bir fotoğrafı.
Это гора Килиманджаро больше 30-ти лет назад и в более позднее время.
Burası, 15 yıl öncesinin Peru'su ve aynı buzulun, bugünkü hâli.
Это Перу 15 лет назад. И тот же самый ледник сегодня.
Bu akşam ölecek olsam, beni dinleyecek hâli olsa Aziz Petrus'a da ilk söyleyeceğim şey bu olurdu.
И если бы сегодня я умер, я в первую очередь сказал бы святому Петру именно об этом, даже если бы это ничуть его не заинтересовало.
Çocuğun başka teori kaldıracak hâli yok.
Парнишка не перенесёт больше теорий.
"Sırf gelecek nesiller için değil Girişim'in hâli hazırda süregelen gelişimi için de kullanılmaktadır."
Не только для будущих поколений, но и для текущего совершенствования "Инишиэйтив" в целом.
Alınmayın, kendisi iyi bir adam ama hâli sizce de içler acısı değil miydi?
В смысле, он без сомнения, клевый парень, но, сегодня, был таким жалким?
İstemeden meydana gelen ereksiyon hâli. Priapizm.
Непроизвольная эрекция, которую один мужчина... вызывает у другого.
Normal hâli yeterli olur.
Не больше, чем обычно.
Bir bakıma Ay'ın etrafa toz uçuracak birazcık havalı hâli gibi.
Как и луна, но имеющая немного ветра.
Dünya'nın hormonlu hâli diyelim.
это как бы потоки, "употребляющие стероиды".
Bloemfelt'in dediğine göre ; temiz tıraşlı hâli kendi olduğunun bıyıklı hâli de rol yaptığının işaretiymiş.
Влюмфельд отрастил усы. Влюмфельд говорит, что когда чисто выбрит, то он - это он, а когда носит усы, значит, играет. Ведь так, Титус?
Korkunç! Şu fotolara bakın kadının mahkemedeki hâli.
Страшная, бессмысленная, женская ревность.
Küçük bir kız, savaşın ve fakirliğin seni değiştirmeden önceki hâli.
До того, как война и бедность не изменили вас.
Zavallı adamın kımıldayacak hâli yok.
Бедняга почти обездвижен.
Bu nedenle, iyi hâli yarı açıkta devam etmediği görülenler kapalı cezaevine iade edileceklerdir. Önemle duyurulur.
Те, кто не будут придерживаться норм хорошего поведения, будут отосланы назад.
- Ruh hâli.
Состояние души.
Bob, Carol, Ted ve Alice'ten Bob'ın eksik hâli.
Минус Боб.
halı 22
halil 34
halifax 19
haline bak 115
halimize bak 25
haliyle 69
haline bir bak 16
halime bak 36
halife 18
halis mosab 17
halil 34
halifax 19
haline bak 115
halimize bak 25
haliyle 69
haline bir bak 16
halime bak 36
halife 18
halis mosab 17