English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ N ] / Nın babası

Nın babası Çeviri Rusça

9,700 parallel translation
Rebecca'nın babasına ne olduğunu öğreniyor olman gerekmiyor mu?
Разве ты не должен выяснять, что случилось с её отцом?
Eğer bu firma NZT'den haberdarsa Rebecca'nın babasına ne olduğunu biliyor olabilirler ve bu yan etkilerin nasıl durdurulacağını da biliyor olabilirler.
Если компания знает про НЗТ, они могут знать о том, что случилось с отцом Ребекки, а возможно знают, как остановить побочные эффекты.
Rebecca'nın babasına ne olduğunu biliyor olabilir.
Возможно, он знает, что случилось с отцом Ребекки.
Denzil Joy Rowenna'nın babası.
Дензил радость-это модели rowenna отец.
Kızının babasını tercih ettiğini bilmek ne kadar zor biliyor musun?
Ты представляешь, как тяжело зная, что твой ребенок предпочел отца?
Becca'nın babası iki işte birden çalışıyormuş ve işini kaybetmeyi de göze alamazmış.
Отец Бекки работает на двух работах, и он не может позволить себе потерять одну из них.
Vaftiz anne ve babası, ebeveynlere bu konuda yardımcı olacak mısınız?
А вы, крестные родители, готовы помочь выполнить эту задачу?
Cristiano Ronaldo babasını kaybetti.
Криштиану Роналду потерял отца.
Cristiano Ronaldo babasını Londra'ya taşıması için hava ambulansı tuttu ama böbrekleri ve karaciğeri daha fazla dayanamadı.
Роналду заказал воздушную скорую помощь, чтобы отвезти отца в Лондон, но у него не выдержали почки и печень.
Ronaldo babasını kurtarabilmek için her şeyi yaptı ama bu mümkün olmadı.
Роналду сделал все, что мог, чтобы спасти отца, но так и не смог.
Bana Ronaldo'nun çocukluğunu hatırlatıyor. Küçük Cristiano ayın babası gibi.
Он напоминает мне Роналду в детстве, и я вижу маленького Криштиану таким же, как его отец.
Oğlumun babasına eşlik etmesi ve babasının başarısını kendi gözleriyle görmesi eşsiz bir duygu.
Мой сын сопровождает своего отца и своими глазами видит его славу. Это замечательно.
Asher'ın babası intihar etmiş.
Отец Ашера покончил с собой.
Çocuklarımın babası.
Отец моих детей.
Yoksa babasının denizlerde terk ettiği bir çocuk olduğum için mi?
Или потому что, я мальчик, которого отец бросил в открытом море?
Hey millet! Karşınızda Craig'in babası!
Народ, это отец Крэйга!
Stan'in babasının, PD Müdürü'nün kaşarı olduğunu unutmayalım! Güzel noktaya değindin!
Не забывайте, что батя Стэна стал сучкой П.К. Директора!
Filipinli'nin babasının ten rengi nedir?
Какого цвета отец филиппинца?
RJ birkaç hafta önce babasının hocamızı boğmaya çalışmasından sonra ayrıldı.
– Эр Джей ушел несколько недель назад, после того, как его отец пытался задушить тренера.
Yaşlanmış anne ve babasını düşündüğünü ve onlara bakması gerektiğini söyledi.
Он сказал, что заботится о своих престарелых родителях и что он нужен им.
Jordy Charlie'nin babasının gittiğini söyledi.
Джорди сказал, родители Чарли расстались.
Tüm beş hesap da ilk 10'u tweetledi. Ve bu sabah Katy Perry'nin takipçilerinden biri dedi ki Lawrence Drake'in tarifine uyan adam Pelham'da babasının fırınının üstündeki otelden oda kiralamış.
Эти пять пользователей написали про нашу десятку, и уже утром одна из подписчиц Кэти Пэрри сказала, что человек, подходящий под описание Лоренса Дрейка снял комнату над пекарней её отца, в Пелеме.
Jesse'nin babasının yerini bilmemiz yeter.
Нам просто нужно знать, где отец Джесси.
Sen de maçı satsın diye bir oyuncunun babasını kaçırmazsın.
А тебе нельзя похитить парня и заставлять его сына завалить игру.
Jesse'nin babasını Ka'a'awa'da sakladıkları söyledi.
Он рассказал, что отца Джесси держат в долине Каава.
Onu dışarı çıkartmayı başardım ama babasını kurtaramadım.
Я смог вывести ее, но не смог спасти ее старика.
Her şey sonlandığında, babasının büyük joker olduğunu öğrendim.
Когда все закончилось, я узнал, что это был Большой Джокер.
Ben kocamı ve çocuklarımın babasını kaybettim ama dağılan sensin.
Я потеряла своего мужа и отца своих детей, а расклеиваешься ты?
Babasının küçük kızı, dünyamın prensesi
Папина малышка Моя принцесса
Biliyorum böyle şarkılar garip olabilir Ama babasının sakalını kesmesine yardım etmesinde garip bir şey yok
Я знаю, эта песня странная но нет ничего странного в том, чтобы помочь папе подстричь бороду
Ben Madison'ın babasıyla yaşamak istiyorum.
"Я хочу жить с папой Мэдисон. Он лучший."
Noel'in gerçek ruhu ve rahmetli babasının anısına.
Почтить память ее отца, а также сохранить дух Рождества.
Yeni sevgilim Rachel'a üvey babasını kızdırmak için aldığı şortu seçmesinde yardımcı oldum da.
Моей новой девушке, Рейчел, нужна была помощь в выборе пары шорт, которые бы взбесили её отчима.
Evet, babasının minibüsü.
Да, это его отца...
Babasın sen.
Ооо, ты теперь отец.
Seni babasının evine götürebilirim.
- Я знаю туда дорогу.
Nahele'nin babasının evine gitsin.
Пусть приедет в дом отца Нахеле.
Lake Forest'ta annesi ve babası çalışan bir çocuk olarak her öğlen kendime fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yapar ve "Emergency" programının tekrarlarını izlerdim.
Когда я был беспризорником из Лейк Форест, каждый день я делал себе бутерброд с арахисовым маслом и смотрел повторы "Скорой помощи".
- Babasının hayatıyla alay eden bir evlat.
Дочь высмеивает жизнь своего отца.
Babası olup olmadığını öğreneceksek bunu Maury Povitch gibi duyur.
Думаю, тебе нужно объявить об этом, как Мори Пович.
Tamam, benim dileğim de bazen kadınların bazı şeyleri iyice düşünmeleri gerektiğini anlaman. Özellikle bayram döneminde annesinden, babasından, işinden, borçlarından iş temposundan, Adele'den şaşkına dönmüşken.
Так мое желание, чтобы ты наконец понял, что иногда женщинам нужно время, чтобы разобраться во всем, особенно, когда она загружена проблемами с ее матерью, работой, отцом, графиком тренировок, Адель.
Babasının, çocuğu kabul etmediğini söyledi.
Она сказала, что его отцу он не нужен.
Tüm görgü tanıkları saldırının olduğu gün Steve Avery'nin anne babası ve diğer akrabalarına araba hurdalığında beton dökmeye yardım ettiği yönünde ifade vermişlerdi.
Все свидетели подтвердили, что в день нападения Стив Эйвери помогал родителям заливать бетон на свалке.
Anne babasına son derece düşkün bir evlatsınız.
Вы — сын, который очень переживает за родителей.
Sorun değil, çocuklarımın babası.
Ничего, отец моих детей. — Ай, нет!
Karen ve Tom Halbach Teresa'nın Anne Babası
Карен и Том Хальбах, родители Терезы.
Hâkim, Avery'nin anne babasının arazilerini kefalet için teminat verme talebini reddetti.
судья не разрешил родителям Эйвери вносить имущество в качестве залога Стивена.
Scott beni aradı ve babasının uğrayıp Teresa'yı görüp görmediğini sorduğunu söyledi. Scott beni arayınca ben de o gün öğlen evlerine gittim ve internetten cep telefonu kayıtlarını yazdırdık.
Скотт позвонил мне и сказал, что отец Терезы приходил и спрашивал, не видел ли он Терезу, и Скотт позвонил мне и я пришёл к нему после обеда, и мы распечатали её телефонные звонки через интернет.
Bu adam bu akşam evine gidecek ve belki de oğlundan, okulda diğer çocukların onunla dalga geçerek babasının kötü bir polis olduğunu söylediklerini dinleyecek.
Этот мужчина придёт вечером домой, и услышит, как его сын, возможно, плачет, потому что в школе смеются над ним, потому что его отец плохой коп.
Annesi, babası ve benim, ziyarete gelmeden önce birkaç hafta beklememizi bu arada hapishanenin ortamına biraz alışmak ve oranın kurallarını öğrenmek istediğini söyledi.
Он хотел, чтобы мы подождали, его мать, отец и я, подождали пару недель, прежде чем придём к нему, потому что он хотел немного привыкнуть к заведению, узнать расписание и всё такое.
Anne babasının oğullarına sarılabileceğini bilmek bana heyecan veriyor.
Это очень волнительно, что наконец-то родители смогут обнять своего сына.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]