Park Çeviri Rusça
11,059 parallel translation
Jurassic Park'ı bilmiyorum.
Я не знаю никакого "Парка Юрского периода".
Manny eğer Jurassic Park'ı bilmiyorsan bir bok bilmiyorsun demektir.
Мэнни... если ты не помнишь "Парк Юрского периода", то ты ничего не знаешь.
Hani şöyle arabayı yakına park et, ve...
Вы знаете, только парк рядом и...
Bira şişesi, su şişesi, benzinlik faturası, park fişi.
- Бутылка из-под пива и воды, чек с бензоколонки, парковочный талон.
Parmak izleri taksiyi gösteriyor, park fişi de taksinin olay yerinde olduğunu.
- По отпечаткам, он был в такси. По талону, такси было на месте преступления.
Marcus Garvey Parkı'nda satranç oynardık.
Мы частенько играли в шахматы в Маркус Гарви Парк.
Şuradaki çocuk parkı, siyasi bağlantıları sayesinde yapıldı.
Ее политические связи помогли ей построить эту спортплощадку.
Amacımız çocuk parkı yaptırmak mı?
Мы делаем это ради детских площадок?
- Öksür. Yok, Seagate eğlence parkına bu ilk ziyaretinizse şöyle söyleyeyim kurallara uyduğunuz sürece sıkıntı yaşamazsınız.
- Если вдруг... это ваш первый визит в "парки отдыха Сигейт"... я лишь скажу -
Bu park kutsal bir yer.
Это священная земля... этот парк.
Biri, arkaya park etmiş yeşil bir minibüs görmüş.
Кто-то видел зеленый фургон, припаркованный у черного хода.
Park tarafında.
Он возле парка.
Ama müfettişin, masandan bir daha kalkmana izin vermeyecek. Sokakları sadece park yerine gittiğinde veya kahve almaya giderken veya pencereden baktığında göreceksin.
Но тогда ваш начально вам обеспечит только бумажную работу, а вот улицу вы сможете увидеть только на парковке, когда пойдете за кофе...
Kafaları çekip park yerinde dövüşürler ve adına stres atmak denir.
Они напиваются и дерутся друг с другом на стоянке, и об этом говорит "они выпускали пар".
Parkı bulmana sevindim.
- Рад что вы нашли где припарковаться. - Угу.
Bu gece Central Park, New York'ta akıl almaz bir olay kameralara yansıdı.
Сегодня в Центральном Парке был снят шокирующий момент.
South Park'a gidiyorum, kendime biraz zaman ayıracağım.
♪ I'm goin'down to South Park, gonna have myself a time ♪
South Park'a doğru gidiyorum, dertlerimi geride bırakacağım.
♪ Goin'down to South Park, gonna leave my woes behind ♪
South Park'a doğru yol alıyorum, bakalım rahatlayabilecek miyim?
♪ Heading on up to South Park, gonna see if I can't unwind ♪
Sen de South Park'a doğru gel ve arkadaşlarımdan bazıları ile tanış.
♪ Come on down to South Park and meet some friends of mine ♪
Yerel kızların voleybol takımının Jefferson Sabers ile müsabaka yapmak üzere olduğu South Park İlkokulu'ndan canlı bağlanıyoruz.
Мы ведём прямой эфир из средней школы Южного Парка, где местная юношеская волейбольная команда собирается разнести Jefferson Sabers.
South Park'ta büyük bir şok var.
Ну и драма здесь, в Южном Парке.
Birbirine bağlantılı tam yüz hikâyede komple park eğlencesi satıyoruz.
Мы продаем полное погружение в 100 взаимосвязанных рассказов.
Dolores parktaki en eski ev sahibidir.
She's the oldest host in the park.
Buraya park etmiş ne yapıyorsun?
Какого чёрта вы здесь припарковались?
Park etmiş ve geri yürümüş olmalı... onu göremeyelim diye.
Наверное, он припарковался там и вернулся сюда пешком, чтоб мы не нашли машину здесь.
Park yerinden video gönderiyorlar.
Запись камеры с парковки сейчас пришлют.
Bay Park, siz ve John ne kadar zamandır birlikte çalışıyorsunuz?
Мистер Парк, как долго вы с Джоном этим занимались?
Evet, kadın mirasçıya ortağı Park'ın, projelerden çok yönetim işlerinin ilgisini çektiğini söylemiş.
Ага, он сказал наследнице, что его партнер - Парк, был больше заинтересован в бонусах от должности, чем в самой миссии.
Walter Park'ın evinde ne bulduk tahmin et.
Угадайте, что мы нашли в доме Уолтера Парка.
- Walter Park'ı bulamadınız mı?
- Явно не Уолтера?
Park'ın New Hampshire kıyısında bir evi varmış.
У Парка в собственности - часть береговой линии в Нью-Хэмпшире.
- Her şey bitti, Park!
- Все кончено, Парк!
Etrafta hiç onun adında bir park falan görüyor musun?
Вы тут видели хоть один парк, названный в его честь?
Diğer görgü tanığın bir hizmetçi. O gece köpeğini gezdiriyormuş... Ve 22 : 15'de Bronco'nun dışarıda park edilmiş olduğunu görmüş.
У твоих соседей есть служанка, и в ту ночь она выгуливала их собаку... и увидела Бронко, припаркованный снаружи в 22 : 15.
- Garip bir şekilde park edilmişti.
– Да. Машина была странно припаркована.
Limuzin şoförü Allan Park geldiğinde, dışarıda Bronco yoktu.
Когда подъехал водитель лимузина Алан Паркер, Бронко не стоял у въезда.
Arabalara yandan çarpmaya başladığında durup park edeceksin.
начинаешь вьезжать в машины, съезжай на обочину и паркуйся.
Ayrıca birkaç fotoğrafta ön tarafa bu aracın park edildiğini fark ettim.
Еще я заметил этот фургон, припаркованный снаружи на нескольких других фото.
Efsanesiniz siz. Park Teşhircisini tek elinle yakalamıştın.
Вы голыми руками поймали эксгибициониста в Проспект-парке.
İlk olarak, bu sabah park edecek yer olmadığını fark etmişsinizdir zira Halifax Cinayet Soruşturma Ekibi burada.
Ну, во-первых, хочу предупредить, что парковаться сегодня негде. Все здание забито следаками.
? Park edecek yerler?
♪ Улицы и парки,
Okul müdürünün yerine biri arabasını park etmiş de.
Кто-то припарковался на месте директора!
Sinyal ver. Şu park yerine girelim şimdi. Hızımızı da düşürelim.
Теперь поворотник и заезжаем на парковку, сбрасываем скорость.
İyice yavaşla ve park et.
Останавливаемся... и паркуем машину.
En uzak yere park ederdim ve yürürken aklımı sakinleştirip tavrımı değiştirirdim.
Надо парковаться в самом дальнем конце и идти в школу пешком, по пути расслабляясь и улучшая настрой.
En uca mı park edeyim istiyorsunuz?
- Хотите, чтобы я встал в самом конце парковки?
Onu Central Park'a doğru takip ettim.
И я пошел за ней в сторону центрального парка.
Merkezime giriyor ve park cezası için bekleyen bir adam var bir anda adam kendini kısırlaştırmaya karar veriyor.
Он приходит в мой участок, а там мужик, задержанный за парковочные талоны, вдруг решает кастрировать себя.
Main Park yolunda ilerleyen muhtemel bir 503 vakası mevcut.
Возможный автоугон в Мэйн и Парк.
Sox'lar Fenway Park'ta oynarken... teklif etmelisin? Bilemezsin. - Tutuyor mu?
- Укачивает?