Sl Çeviri Rusça
6,014 parallel translation
Ciğerler ıslık çaldığında, yemek pişmiş demektir.
Когда легкие начинают свистеть, блюдо готово.
Şimdi farkediyorum ki beni deli, aşırı kompleksli duygusal olarak bir inişli bir çıkışlı bir rol model olarak görüyorsunuz. Ama bunca yıldan sonra sizi kendi çocuklarım olarak görmekten alıkoyamıyorum kendimi.
Теперь я поняла, что вы все воспринимаете меня как одержимую, крайне сложную, эмоционально раздвоенную модель для подражания, но после всех этих лет я не могу вас принимать иначе, чем своих собственных детей.
İçli dışlı olduğun o aile bedenimi çalmadan evvel psikoloji dersleri aldığımı unuttun mu?
Не забывай, я получил степени по психологии задолго до того как семейка, которой ты так поглощена, похитила мое тело.
Kaya için ise hala varlığın değerini belirlemeye çalışıyoruz, ve bunu yapana kadar da etrafını mıknatıslı kulelerle çevireceğiz.
Теперь, мы пытаемся определить важность породы, а пока мы не определили, мы окружим его магнитными башнями.
Belki şuraya biraz nakışlı kırlentler atar masanın üzerine de dantelli örtü serersin.
Вышить узор на подушках, положить вязанную крючком скатерть на стол.
Kalabalık yeterince anlayışlı görünüyor.
Толпа довольно тепло принимает.
Birch bir keresinde yanlışlıkla tek yürek yerine tek yumruk demişti.
Бёрч разок прокололся. Сказал "непременно" вместо "безусловно".
- Kullanışlı işte.
О, вполне сносно.
Tüm HHM lobisi seni alkışlıyordu.
Полный вестибюль ХХМ, аплодирующий тебе.
Mutlu oldukları için mi alkışlıyorlar, yoksa yaptıklarından gurur duydukları için mi?
- Аплодисменты в честь того, что всё кончилось? Или они гордятся им?
Geçen gün barbeküde tanıştık ve yanlışlıkla sizin yerinize beni arayıp duruyor.
На днях я познакомился с ней на барбекю и теперь она по ошибке звонит мне, вместо вас.
Hayır ama daha fazla partik yapmışlığı var galiba.
Нет, просто... больше опыта, наверное.
Bu konuda sakin ve anlayışlı davranmaya çalışma Kurt.
Не веди себя так невинно, Курт.
Bizi dışlıyormuşsun gibi hissediyorum.
Я чувствую, что ты закрываешься от нас.
Yani kızlarımla banyo yapmışlığım var tabii. Tuhaflık yok bunda, değil mi?
То есть, я принимаю ванну со своими дочерьми, что не странно, правда?
Yarım kalmışlıktan kurtulabildin mi?
Ты когда-нибудь чувствовал себя исцелённым?
Seni ofisime girerken ayakta alkışlıyorum.
Я аплодирую тебе стоя.
Biraz inişli çıkışlı gidiyor.
- Непросто с ними.
Asil davranışlı bir adamı tanımaz mısın sen?
Неужели ты не узнаешь человека благородных кровей?
Asil davranışlı bir adamı tanıyamıyor musunuz?
Разве вы не узнаете человека благородного происхождения?
Ne acı ki, geçen gün bankaya kiralık kasamdaki mücevherleri almaya gittiğimde bankacı yanlışlıkla diğer Barrow kasasının anahtarlarını verdi.
К несчастью, когда я пошла в банк, чтобы забрать и продать свои драгоценности, клерк по ошибке дал мне ключи от другой депозитной ячейки Бэрроу.
Yanlışlıkla beyaz ırktan biriyle çiftleşen bir yiğidin yüzü gibi olmayı?
Из-за какой-то ошибки с поковыряной бульдожьей мордой?
Yanlışlıkla mı yapacaksın?
Ввёл без ошибок?
Yanlışlıkla bir halı pazarını vurabiliriz.
Еще долбанем по какому-нибудь базару.
Alt kesimle daha az içli dışlı olsaydınız dertlerini daha az hissederdiniz.
Возможно, если вы fraternised меньше с низших категорий, вы бы чувствовать их горе меньше чутко.
Yanlışlıkla kulak misafiri oldum.
Я не мог не услышать.
Bir yanlışlık olduğu aşikâr.
Очевидно, произошла ошибка.
Yanlışlık falan yok, iki kere kontrol ettiler.
Это не ошибка. Они проверили дважды.
Buradan bakınca, onu dışlıyor gibi görünüyor.
Насколько я понимаю, она хочет отделаться от него.
Ay sonunda çocuklarımı ancak ya bir sinemaya götürebiliyorum ya da ancak taksitle kışlık palto alabiliyorum.
И хватает мне, чтобы детей в кино сводить или купить пальто в рассрочку.
Bir yanlışlık olmalı.
Это, должно быть, какая-то ошибка.
- Bir yanlışlık olmalı.
- Этого не может быть.
İşlediğin günahları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla bağışlıyorum.
Я прощаю тебя ото всех твоих грехов во имя Отца и Сына, и Святого Духа.
Biri yazlık, biri kışlık.
Летняя и зимняя.
- Hayır, hayır... bir yanlışlık olmalı.
Должно быть, это ошибка. Проведи анализ ещё раз.
- Kullanışlı bir şey.
– Ничего полезного.
Şüpheniz olmasın ki, yanlışlıkla burada olan herkes yakında serbest bırakılacaktır.
Обещаю, что тех, кого арестовали по ошибке скоро отпустят.
Duyguları baskın yaşamak yok kana susamışlık yok.
Никаких обостренных эмоций, никакой кровожадности.
Yanlışlıkla diyalogta senin söylemen kısımları söyledim.
Я случайно перебил тебя
Oldukça anlayışlısın tatlım ama bir kere para sorununu atlattık mı eskisi gibi rahat olabileceğimiz mükemmel yeri bulacağız.
Спасибо за понимание, дорогая. но как только мы решим вопросы с деньгами, то сразу же переселимся туда, где нам будет удобно.
- Anlayışlı biri dostum.
- Она понимающая.
Bir şerit de kullanışlı olabilir, hedefinin pozisyonunu tam olarak bilir.
Чтобы использовать только одну, он должен точно знать расположение цели.
Kibar, anlayışlı ve saygılı.
Вежливый, внимательный и почтительный.
- Bu çok kullanışlıymış. - Pekâlâ.
Как удобно.
Kampa gidip de kıçını yanlışlıkla zehirli meşeye sildiğin oldu mu?
Бывало, что в походе случайно подтирал жопу ядовитым сумахом?
Ayrıca algısal yanlışlıklarının derinliğini de gösteriyor.
Ещё она говорит о глубине ваших заблуждений.
Orada çalışmışlığım var.
Я там работала.
Bak Frank, bir yanlışlık var.
Слушай, Фрэнк, это какая-то ошибка.
- Hayır, sorun değil. Ben de okuldayken C almışlığım var.
Спасибо, дорогой.
Verirken doğru olduklarını düşünmüştüm ama yanlışlıktan başka bir şey göstermedi bu kararlar.
Я не хочу, чтобы ты была рядом со мной. Убирайся! Уходи!
Flower's Flora yanlışlıkla zambak yerine kuzgunkılıcı göndermiş.
Из цветочного магазина случайно прислал гладиолусы вместо лилий.