Çok kolaydı Çeviri Rusça
410 parallel translation
- Valencia'nın şifresi çok kolaydı.
У Валенсии такой простой пароль.
Dümeni çok kolaydı.
Она была проворной.
Çok kolaydı, haklısın.
Она была проворной, это точно.
Heyecanları bastırmak gördüğün gibi çok kolaydır.
Любое волнение можно легко пресечь.
Düşman edinmek gerçekten çok kolaydı.
Понял, как она может расти, простирать свои щупальца и поглощать всех, кто встанет у неё на пути.
Açıkçası insanın kendisini zehirlemesi çok zordur çünkü yanlış doz almak çok kolaydır.
Видимо самой трудно отравить себя, так как легко получить неправильную дозу. .
Aslında bu iş çok kolaydır, ama siz yumuşaksınız.
У вас всегда всё было, поэтому вы слабаки.
- Hayır. Çok kolaydı.
- Вовсе нет.
Çok kolaydı.
Это оказалось так просто.
Bu üç topla oynamak çok kolaydır.
Играть ими так легко.
Birini düşürmek de çok kolaydır...
И так же просто уронить любой...
Altı yıl önce de iş çok kolaydı.
Я не люблю простоту.
Eskiden çok kolaydı.
- Раньше было легче.
- Bu çok kolaydı. Çok kolay.
- паяагтам еуйокг...
- Ne çok kolaydı?
- ти паяагтам еуйокг ;
Çok kolaydı.
Это было несложно.
Onlarla çalışmak çok kolaydır.
Очень легко с ними работать.
Tırmalamak çok kolaydır.
Но ему не трудно почесаться!
Tek başına bir kız. Çok kolaydı.
Девушка была совсем одна - всё просто.
İIk korkuyu atlattıktan sonra gerisi çok kolaydır.
Этo пpoстo, нужнo тoлькo пoбopoть стpах.
Bu atışlar çok kolaydı, dostum.
Я же просто подбивал халявки.
Şimdi herşey çok kolaydı herkes istediği kadar buz alabiliyordu.
Все прошло слишком легко.. и все воспринимали его лед как должное.
Bilirsin, bazı zamanlar çok kolaydır.
Иногда это так легко.
Çok kolaydı. 2 yıl müteahhitlik yaptığımı unutma.
Это совсем нетрудно, дорогая. Вы наверное позабыли, что я в течении 2-х лет работал застройщиком.
Babam " hayat çok kolaydır..
Мой отец говорил, что жизнь проста,
"Utanç verici potlar kırmak çok kolaydır..." "... ama görgü kuralları bizden ne beklendiğini söyler... " "... ve bizi utanç ve rahatsızlıktan korur. "
Очень легко совершить грубые ошибки, но этикет говорит нам только то, что от нас ожидается и ограждает нас от уничижения и дискомфорта. "
Rüzgar olmasaydı çok kolaydı.
Без бокового ветра было бы проще. Где он?
- çok kolaydı : "durmak yasak".
- Это легко : "Запрет ожидания". Твоя очередь.
Onu incitmek çok kolaydı.
Её было так легко обидеть.
Çok kolaydı.
И это было слишком просто.
Neyse ki New York'ta para kazanmak mezuniyet balosunda bir kızla yatmak gibi, çok kolaydı.
К счастью, в Нью-Йорке найти деньги, проще простого.
Çok kolaydı.
Просто!
Benimle yaşaması çok kolaydır, Temizimdir, içki içmem, ve arkadaşlarımın seni seveceğini biliyorum.
Но со мной очень легко ужиться. Я моюсь, много не пью, и знаю, что мой народ тебя полюбит.
Belki onlar için çok kolaydır.
Может, из-за того, что она слишком простая.
Bu çok kolaydır.
" It's easy
Çok kolaydı.
Это на удивление легко.
Bir profesyonel için çok kolaydı.
Это достаточно легко для профессионала.
Birinin adını gazetede yayınlatmak, uzak tutmaktan çok daha kolaydır.
Заткнись. Легче попасть на страницы газет, чем избежать их.
Bunu duyduğuma sevindim ama bazı şeyleri başlatmak durdurmaktan çok daha kolaydır.
Мне очень приятно это слышать, но некоторые вещи проще начать, чем прекратить.
Hem çok sağlıklı hem de yemesi kolaydır.
И для здоровья полезно, и есть легко.
Bayan Southwood'un arkadaşının kolyesini inceleme şansını bulması ve sahtesini yaptırması çok kolaydı. Siz de sadece onu değiştirecek doğru zamanı bekleyecektiniz.
Для мадемуазель Саутвуд было легко найти возможность изучить жемчуга своей подруги и изготовить копию.
Eğer bilmek istersen, onu yakalamak çok da kolaydı.
И если хочешь знать, изловила я её так же - проще простого.
Hem de Fransız jakobenlerden üç kat daha fazla. Kafa kesmek fikir üretmekten çok daha kolaydır.
Если понадобится, в три раза больше голов, чем срубили французские якобинцы.
Mekanik bilgisi, erkek psikolojisini öğrenmekten çok daha kolaydır.
Намного легче разобраться в механике, чем в мужской психологии.
Çok önceden öğrendim ki, eğer bir çift düşünüp taşı... Keselim, etrafımızda insanlar varken kendi duygularımız hakkında konuşmak kolaydır.
Я знаю, что когда пара подумывает о разв... о расставании, то нам иногда бывает легче говорить о своих чувствах когда мы находимся в компании других людей.
Belki de küçük bir tanı testi yapmak, gerçek nedeni kovalamaktan çok daha kolaydır.
Может, им проще поставить бросающийся в глаза диагноз, чем продолжать поиск настоящей причины.
Çok kolaydı yahu! Dr. Pinchelow'un ne kadar da büyüleyici bir karakteri var.
В легкую!
Aptal bir şifre. Çok da kolaydı. Her sesli harfi onu izleyen sessiz harfle değiştirip... bunu karşılıklı yapıyorduk.
Достаточно было заменить каждую гласную согласной,... которая за ней следует и наоборот, и оставить только седьмые буквы.
Lanet Mors alfabesi bu sanal gerçeklik bokundan çok daha sağlamdı! Dumanla haberleşmek bile daha kolaydır.
Азбука Морзе была куда лучше этого дерьма из виртуальной реальности.
Alçak olmak çok daha kolaydır. Sadece insanları utandır, kızdır yeter.
Намного легче быть ублюдком и подбирать галстук в тон рубашке.
Pek çok şeyde olduğu gibi ikinci sefer daha kolaydır.
Всегда легче - по проторенной дорожке.
kolaydır 22
kolaydı 20
çok kötüyüm 33
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
kolaydı 20
çok kötüyüm 33
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
çok kibar 31
çok küçük 77
çok karışık 33
çok kibarsınız 94
çok karanlık 65
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok korktum 176
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27
çok küçük 77
çok karışık 33
çok kibarsınız 94
çok karanlık 65
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok korktum 176
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27