Çıkar Çeviri Rusça
38,686 parallel translation
Denizin tadını çıkar ufaklık.
Наслаждайся морем, парень.
Omurgası... Omurgası çıkarılmış.
Ее позвоночник... позвоночник удалили.
Motor olmayan her şeyi çıkar.
Всё, кроме мотора.
Önüne engel çıkarın.
Помешай ему.
Kendi yöntemimle çıkarım.
Сам выберусь.
Çıkarın şu lanet çipi!
Вытащи чертов чип!
O denizaltıyı oradan çıkar.
Лодку на воду. Немедленно!
Çıkar bizi buradan!
Газуй отсюда!
Anlayacağınız Solomon Coop'a gönderilecek bir mektubumuz var. Amerikalıları temsilen baştan çıkarıp mest ettiğinizi ifşa ediyor.
Есть письмо, которое мы отошлем Соломону Купу, разоблачающее то, как вы развлекаете и опьяняете в интересах американцев.
Şu kâğıt topunu açarsan, iki gün sonrasına tarihli Doğu Hindistan Şirketi'ndeki işinden çıkarılma ihbarını göreceksin.
Разверни этот комок бумаги и увидишь уведомление о твоем увольнении из Ост-Индской компании, датированное послезавтрашним днем.
Çünkü kanvas örtü barutu mükemmel şekilde korur ve daha ucuza çıkar.
Потому что парусина прекрасно защитит порох и обойдется куда дешевле.
Şimdi ceketini çıkar bürona gir ve adama yaz.
Снимай плащ, отправляйся в свой кабинет и напиши ему.
- Ortak çıkarımıza istinaden.
Основанного на взаимной корысти.
Şunları buradan çıkarın.
Пусть проваливают отсюда.
Müdafaasız olanı kendi çıkarımıza kullanırken onun bir adım önde olduğunu düşünmesine izin vereceğiz.
Позволим ему думать, будто он на шаг впереди. Пока мы сконцентрируемся на том, что не защищено.
Çıkar şu elbiseyi.
Сними это платье.
Hemen çıkar şu lanet elbiseyi!
Сейчас же сними это гребаное платье!
Yağmuru ve batan gemiyi aklınızdan çıkarır.
Отвлекает мысли от дождя и тонущего судна.
Gösteri yapılacak yoksa Covent Garden'da isyan çıkar.
Будет или выступление, или бунт в Ковент-Гардене.
Kendinize bir kürek alıp kendinizi bu bokun içinden kazıp çıkarın kendinizi eğitin!
Купите себе лопату, выкопайтесь из этого дерьма и идите учиться!
- Benim çıkarım ne olacak? - Biraz nakit.
А мне что за это будет?
Özgürlük için baştan çıkarıyor adalet için yokuşları tırmanıyor ve bağımsızlığın ışığını yakıyorum.
Ставит силок на волю, подает голосок за справедливость, зажигает фитилек свободы.
Kendinizi boktan çıkarın. 29,99 dolar.
Выкопай себя из говна – 29,99.
Burada kal ve güzel bir uyku çek. Yarın birlikte aramaya çıkarız.
Не ходи никуда, выспись, а утром вместе поедем искать.
Suç laboratuvarları bunda da ustalaşmaya başladı ama en çıkar yol bu olur.
Криминалисты уже подбираются к нему, но это верный вариант.
Sonra yemeğe çıkar mıyız?
Мы сегодня поужинаем?
Genelde arka taraftan çıkarım.
Я обычно ухожу через двор. Боже мой!
Başkomutan olarak Afganistan'a ek olarak 30.000 ABD askeri gönderilmesinin ülkemizin çıkarına olacağına karar verdim.
И, как главнокомандующий, я решил, что в интересах нашей страны... нам нужно отправить дополнительно 30 000 солдат в Афганистан.
Paris'in tadını çıkarıyor musunuz?
Вам нравится в Париже?
Bazen sırf ardından sevişiyoruz diye tartışma çıkarıyor gibi hissediyorum.
Иногда мне кажется, что и ссору затевает только ради того, чтобы потом заняться сексом.
Liam, sanırım kafan karıştı. Herkesi avdan çıkarmaya çalışıyoruz.
Лиам, ты путаешься, мы пытаемся вытащить людей из Охоты.
Çıkar beni buradan!
Выпустите меня отсюда!
En büyük korkunuzu istismar ediyor, En büyük zaafınızı açığa çıkarıyor.
Использует твои самые большие страхи, обнажает твои слабые места.
Kıyafetlerini çıkar.
Снимай одежду. Что?
Yalanları senden süzeceğim kemikten iliğini çıkarır gibi, Ya da şimdi gerçeği anlatabilir ve kendini acıdan kurtarabilirsin.
Я высосу всю ложь из тебя до мозга костей, или ты можешь сказать правду сейчас и спасти себя от страданий.
Tip, benim bir çıkarım yokken sana yardım ettim.
Тип, я... Я помогла тебе без всякой выгоды.
önünde yatabilirsin, Ve sonra eski günlerde yaptığımız gibi ava çıkarız.
Ты сможешь лежать перед ним, а потом мы пойдем охотиться, как в старые добрые времена.
- Ve doğrudan şuradan çıkar.
И отсюда она вылетает?
Benden çıkar, lütfen.
Вырви это из меня.
Yaralı bir adamın sudan çıkarıldığını söylediler az kalsın boğuluyormuş.
- Они говорят, что видели, как кого-то затащили на борт из воды. Полумёртвого.
Bu kadar kolay gözden çıkarılabiliyorum değil mi?
- Меня теперь так легко убрать с пути.
Mahkeme yakalama emri çıkarırdı ve ben de kanun kaçağı olurdum.
Суд издаст ордер, и я стану беглецом от правосудия.
- Çıkar kıyafetlerini. - Gordon!
Раздевайся.
Becer beni! Zevkin doruklarına çıkar beni! Becer beni!
- Трахай меня, трахай сильнее!
Bu zamanların tadını çıkar inan bana büyüyecekler çünkü.
- Лови момент. Пока он не вырос.
Buradan Ziggy'nin babasının iyi biri olmadığı sonucunu çıkarıyorum.
Значит, отец Зигги - не очень хороший человек? - Нет.
Eğer gidiş gününüzü cumadan bugüne almanız gerekiyorsa 200 dolarlık bir değişim ücreti olur ve artı ücret farkı çıkar.
Если вам надо перенести дату вылета с пятницы на сегодня, то это будет стоить 200 долларов плюс разница за тариф.
Johnnie Larch beş yılın ardından çıkar.
Джонни Ларч отсидел пять лет.
Karımın mezar kazıcılarıyla işi olmaz.
Моя жена не будет никому ничего доплачивать.
Yara fıçıdaki sıvıyla karıştı ve onu çok daha güçlü bir hale getirdi.
Она смешалась с жидкостью из бочки и сделала его сильнее.
Ama kocalığın görev tanımında karının saçma fikirlerinde ona destek çıkmak var.
Но хороший муж поддержит любую идею жены, даже самую идиотскую.
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25
çıkar şunu 136
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25
çıkar şunu 136