Çıkar onları Çeviri Rusça
733 parallel translation
Hemen çıkar onları, seni domuz!
Сними их сейчас же, поросёнок!
Çıkar onları, dışarı çıkar, Louie.
Поднимай, поднимай, Луи.
Ama onları mağazadan nasıl çıkarırım?
Но как я уберу их из магазина?
Birkaç keşiş ölüyü gömer onlar için dua eder ve ölüleri için günah çıkarırlar.
Группа монахов похоронила их, помолилась и наклала епитимью за их смерти.
Sizin için kafa karıştırıcı şeyler onlar için çocuk oyuncağı olabilir.
То, что для тебя проблема, может быть очень простым для меня.
Onlar ancak küçük bir yangın çıkarır.
Пускай, это ерунда.
Sen, oradaki! Onları evinden çıkar ve meydana getir.
Три человека направо, вы - налево.
Cola, onlar yalnızca bizim yanımızda hırgür çıkarıyorlar.
Кола, они ругаются только чтобы покрасоваться перед нами.
- Onları kuluçkadan çıkarıyordu sanki.
- Она несла их как яйца.
Yai de seninle gelecek ki, Japonlar Joyce'a sorun çıkarırlarsa ikiniz onları oyalayabilin.
Йай будет с тобой, так что ты займёшься япошками... если они будут мешать Джойсу.
Şimdi yalnızken, onları çıkarıp seyrediyor nazikçe davranıyor, merakla takıp aynada kendisine bakmaya başlıyor ve sonra o dünyaya gidiyor yine, başka birisi oluyor.
Теперь, когда она одна дома, она вынимает их и разглядывает, перебирает - осторожно и с любопытством. Надевает их на себя и смотрится в зеркало. И снова уходит в другой мир, становится другим человеком.
Yapın gerekeni : Kazıp çıkarın onları.
Именно это вы и сделаете - откопаете их.
Onları sadece buradan çıkar!
Забери их отсюда!
Onlar demiryolu işçileri. Düşündüm ki, demiryollarında bununla ilgilenenler çıkar.
Может, у них здесь кто-то остался.
Bu yüzden eğer ki işler çığırından çıkar ve Remy'yi korumak zorunda kalırsam onları korkutmak için uyarı atışı yapabilirim.
Это бессмысленно. Так вот, чтобы прикрыть Рэми, если вдруг что заварится... Я буду стрелять только в потолок.
Onları Kurukafa Mağarasından çıkarıp, onlarla gittiler.
Они освободили их из пещеры черепов и ушли с ними.
Onları ve Za'yı Kurukafa Mağarasından çıkarın.
Вытащите их из пещеры черепов вместе с За.
Çıkarın onları!
Вытащите их из того автомобиля!
Bu oynadıkları oyun onların mı yoksa benim mi çıkarımaydı bilmiyordum.
Надо было узнать, они ведут эту игру ради меня или ради себя.
Çıkarın onları dışarı!
Вывози!
Çıkan bir kar fırtınası onları püskürtmüş.
Их прогнала снежная буря.
Onlar tüneli kazar, siz de madeni çıkarır, işlersiniz. İşleme operasyonunuz bin kat daha karlı olur.
Они роют тоннели, вы добываете минералы, а ваша прибыль увеличится в тысячи раз.
Onlar güzel, yumuşak ve tüylü ve güzel sesler çıkarıyorlar.
Они приятные, мягкие, пушистые и издают приятный звук.
Müdürler, onların eşleri ve okulumuzun esas dostları için çıkarılır.
Перед учителями, их женами и друзьями нашего колледжа.
Sen de onlarınkini çıkarırsın.
А вы надеваете для них.
Onları oradan çıkar.
Уберите их оттуда.
Onlar sadece dolunayda çıkar.
Они выходят только во время полнолуния.
Onları vuramazsak, divanı harbe çıkarır, hapiste çürümelerini sağlayabiliriz.
- Могут быть проблемы, сэр. - Да-да, я знаю.
çıkar onları, seni oralardan tutar..
Он будет хватать тебя за одежду.
- yapamam - çıkar onları,.. seni piç.
Снимай! - Я не могу! - Снимай!
Onları aslanın ağzından ve içindeki karanlıktan çıkarıp ve nurun, kutsal hayatın ebedi huzurun nimetlerine erdirsin.
Освободил их из пасти льва и тьмы и вынес их... к свету благословенному, к жизни святой и вечному покою.
Onların yardımıyla, eskisi gibi soframıza et çıkarır geceleri rahat uyur, bıçakları şölenlerimizden uzak tutarız.
И с помощью Творца мы возвратили то, что мы потеряли. Хлеб за обедоми спокойный сон. Чтоб не грозили намв гостях кинжалы.
Bizden kaçanlarla güçlenmemiş olsalardı yılmadan çıkar, yüz yüze çarpışıp, geri püskürtürdük onları.
Если б наши таны их не усилили яб не смутясь одной бы вылазкой отбил их натиск.
Dicks onları çıkarınca ben soldan... -... önlerini keseceğim ; siz arkadakilerin. - Tamam müdür bey.
Я иду обратно, Вы по другой стороне.
Geçmişin, bugünün ve geleceğin birbirine karışıyor : Onlar artık sadece kolların ve bacaklarındaki yorgunluk can sıkıcı migrenin ve Nescafe'nin acılığına dönüştü.
Твоё прошлое, настоящее и будущее переплетаются и оседают тяжестью в руках и ногах, охватывают ноющей мигренью голову, превращаются в горечь твоего кофе.
Eve gelmiş ve güzel karısına ve üç kızına demiş ki onları tüm gün boyunca en büyük, en en iyi pikniğe çıkaracakmış.
Пришел домой и сказал своей прекрасной жене и красавицам-дочкам, что завтра он возьмёт их на самый большой, лучший-прелучший пикник на весь день.
Çıkarın şu lanet hayvanları burdan. Onları nereye götürebilirim ki?
Уберите эту чертовщину отсюда!
- Çıkarın onları buradan! - Köpeklere atın!
Уберите их отсюда, спустите на них собак.
Martin, onları hemen sudan çıkar.
Тревога, тревога. Мартин, выводи людей из воды.
Çünkü bizler onların efendileri değiliz, hatta en garip aşırılıklar bile saflığın temel kuralından çıkarılacak.
Так как не мы ими не управляем, даже наиболее причудливые мании... происходят от желания усовершенствования
Onları dışarı çıkar.
Пошли вниз, секретарь, к людям.
- Onları çıkarın!
- Вывозите их!
Konsey karar verdi, onları çıkarıyoruz.
то сулбоукио ьгжисе. бцакте тоус ены.
Onları basınç odalarından çıkarırsak ölürler.
ам тоус бцакете апо тоус хакалоус апосулпиесгс, ха пехамоум.
Aylarca onları açığa çıkarıp delil toplamak için uğraştık.
Мы потратили месяцы, чтобы собрать достаточно улик против них.
Bu herifler çılgınca aşık olduklarını iddia eder ama karılarıyla yaşamaya devam edip onları hamile bırakır.
а сами остаются с женами и делают им детей.
Onları burada saklıyorum. Diğerlerini yoldan çıkarıyor yoksa. - İşte tuvalet burası.
Пришлось держать их здесь, потому что это было постоянным искушением для сестёр.
Onlar sorun çıkarıcı ve münasebetsiz.
Они всем мешают, они неудобны
Ve bana sorun çıkarmıyorlar çünkü çıkarırlarsa onları İş Denetim Kurumu'na şikâyet ederim.
И они никак не могут меня достать, потому что если они начнут меня доставать я мигом настучу на них в Инспецию по труду.
Tüm saldırıları önceden tespit ediyoruz Onları ortaya çıkarıyoruz.
ћы отбиваем все их подачи, переигрываем по всему полю.
O zaman biz de ormanı yakarak onları dışarı çıkarırız!
Тогда выкурим их из леса!
onları 229
onların 83
onları seviyorum 37
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onları buraya getir 21
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları görüyorum 24
onların 83
onları seviyorum 37
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onları buraya getir 21
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları görüyorum 24
onları tanıyorum 29
onları takip et 20
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları rahat bırak 26
onları duydum 18
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları buldum 52
onları tanıyor musun 38
onları takip et 20
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları rahat bırak 26
onları duydum 18
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları buldum 52
onları tanıyor musun 38