Çıkmadı Çeviri Rusça
4,155 parallel translation
Gemilerinizin daha ortaya çıkmadığı zamanları hatırlıyorum İmparatorluğun Lothal'ı da galaksinin kalan kısmı gibi harap etmeden öncesini.
Я помню времена до вашего вторжения, до того как Империя разорила Лотал и остальные планеты в галактике.
Demek gölde ortaya çıkmadı.
Он так и не появился в озере.
Ama sen Kate'le çıktın. O Lori'yle çıkmadı.
Но ты встречался с Кейт, а он с Лори — нет.
Dolunay çıkmadığı sürece bir sorun yok.
Со мной будет все в порядке до полнолуния.
- Veri tabanında eşleşen DNA çıkmadı.
В базе данных эта ДНК не числится.
Efendim, tır plakasından bir şey çıkmadı.
Сэр, пробить грузовик не удалось.
Otopsi sonuçları henüz çıkmadı.
У меня еще нет результатов вскрытия.
- Şimdilik büyük bir sıkıntı çıkmadı.
- Что ж, ты приложил массу усилий, чтобы избежать скандала. - Это было необходимо.
Yıllardır sahneye çıkmadım.
Я не выходила на сцену много лет.
- Ekipse kimsenin ortaya çıkmadığını söyledi. - Nerede bu kadın Mike?
Слушай, она поехала на встречу с Эмбер, чтобы привезти ее, а команда сказала, что никто из них не появился.
- Daha kimseden ses seda çıkmadı.
Никто ещё не пришёл. Блядь.
Ben çıkmadım.
Я и не увольнялся.
-... sen hiçbir zaman ortaya çıkmadın.
-... ты никогда не приходишь.
Mali kayıtlardan bir şey çıkmadı.
Никаких следов в их финансах.
- Yaptım, eşleşme çıkmadı.
Совпадений нет.
Ayrıca, GC-MS taramasında uyuşturucu kalıntısı çıkmadı. Ki bu çok garip, Amerikan dolarının % 90'ının yapısında koakin vardır.
Также, при сканировании не было обнаружено никаких следов наркотиков, что странно, учитывая, что на 90 % американских купюр есть кокаин, вкрапленный между волокнами.
Yine sonuç çıkmadı.
Снова тупик.
Ama çıkmadım, değil mi?
Я не превратился. Не так ли?
Senin rahminden çıkmadığım müddetçe, sakın bana böyle seslenme.
- Если ты не моя мамаша, не смей так называть меня!
AV taraması yaptım, bir şey çıkmadı.
Я просканировал компьютер на вирусы, всё чисто.
1979'u geçmiyoruz hiç, o zamandan beri iyi müzik çıkmadı.
Мы не обходим стороной 1979 год, в основном потому что после этого музыка перестала быть хорошей.
Bünyelerinde sıradışı bir şey çıkmadı.
Да, не выявлено ничего необычного.
Belli ki ikimiz de sadomazoşizmden hoşlanıyoruz, çünkü 24 saattir telefonlarıma çıkmıyorsun ve telefona çıkmadığın halde sürekli arıyorum.
Очевидно, что мы оба садомазохисты, потому что ты не отвечаешь на мои звонки вот уже 24 часа, а я продолжаю звонить тебе, несмотря на это.
Arkadaşlarından bir şey çıkmadı, annesi ortalarda yok.
Этот парнишка О'Лири... Ничего на его друзей. Мама за городом.
Ve Thomas gibi annenin karnından çıkmadığını?
И то что ты не пришел из маминого животика как Томас?
Arkadaşlarından bir şey çıkmadı, annesi ortalarda yok.
Ничего на его друзей. Мама за городом.
Şimdiye kadar benimle hiç çıkmadığın için böyle diyorsun.
Это потому что ты не была на свидании со мной.
- Üzerinden kimlik çıkmadı ama kayıp kişiler listesinden bulduk.
- Документов при нем не было, Но мы пробили списки пропавших.
Kurbanın parmak izlerinden bir şey çıkmadı.
По отпечаткам жертвы ещё ничего нет.
Heather'ın cesedinden çıkmadı, dairesinden çıkmadı.
Их не было на теле Хэзер, их не было в её квартире.
Temel analizde sıra dışı bir şey çıkmadı.
Предварительный анализ. Ничего необычного.
Burada otururken bir kez bile ortaya çıkmadı.
Пока мы тут сидим, это ни разу не проявилось.
Saat asla kolumdan çıkmadı.
Мои часы никуда не пропадали.
- Ama çıkmadı, değil mi?
Ведь это не так? Нет.
İlk laboratuvar sonuçlarında kan lekelerinden sonuç çıkmadı ama elimizde incelemeye yeterli DNA var.
Анализ на кровавое пятно неубедителен, но на ДНК-тест хватит.
- Dominic konusunda bir şey çıkmadı.
Я не нашла Доминика.
Daha önce hiç kimseyle çıkmadın.
И ты никогда не встречалась ни с кем.
- Öyle bir isim çıkmadı.
- У нас в базе нет этого имени.
- Hiç mi çıkmadı?
- Вы уверены?
Ne kadar oynasa da Kokkuri-san o olaydan sonra bir daha asla çıkmadı.
он не появлялся.
Peki, benim yapacağım bir şey değildi ama soğukkanlılığını korudun,... karakterden çıkmadın.
Ладно, я бы это сделала не так, но... ты сохранил самообладание и свое прикрытие.
- Bana kalmaz ancak size yer açmak için Atticus bugün vurmaya çıkmadı.
- Ну, это не моё дело, но Аттикус не охотится, чтобы предоставить место вам.
FBI evini aradı. Kasasından veya kayıtlardan hiç bir şey çıkmadı.
ФБР обыскало его дом, его сейф, его записи, все, но ничего не нашли.
Bir şey çıkmadı.
Это тупик
Henüz kapıdan bile çıkmadın ama şimdiden daha az güvende hissediyorum.
Ты ещё даже не вышла за дверь, а я уже чувствую опасность.
Biz neden hiç çıkmadık?
Почему мы не... Встречались?
Haberlere çıkmadı.
Этого не было в новостях.
O çıkmadı.
Он так и не вышел.
- Çıkmadım.
Нет.
- Güvenlik kameralarından bir şey çıkmadı.
- Кто это?
-... ve zehir çıkmadı.
- яда...
çıkmak 16
çıkmak istiyorum 39
çıkmalıyım 20
çıkmaz sokak 24
çıkmayacağım 22
çıkmak mı 17
çıkmama izin ver 18
çıkmak istiyorum 39
çıkmalıyım 20
çıkmaz sokak 24
çıkmayacağım 22
çıkmak mı 17
çıkmama izin ver 18