I will kill you translate Turkish
2,669 parallel translation
I will kill you and everyone you've ever met.
Seni ve tanıdığın herkesi tek tek öldüreceğim.
If you pee in my pool, I will kill you.
Eğer havuzuma işersen seni öldürürüm.
Pay close attention. Or I will kill you in your sleep.
Dikkatli dinle yoksa seni uykunda öldürürüm.
Come out, or I will kill you!
Dışarı çık yoksa seni öldürürüm!
Just like I hung your son to death.. Similarly I will kill you and your brother.. And make the future of this village better.
Tıpkı oğlunu asıp, güldüğüm gibi seni ve kardeşini öldürüp köyün geleceğini daha iyi hale getireceğim.
If you hurt her, I will track you down, and I will kill you.
Ona zarar verirsen seni gebertirim
- What's going on? If you come near my stepdaughter again, I will kill you!
Bir daha üvey kızımın yanına yaklaşırsan seni öldürürüm.
How about you get another, or I will kill you right here?
Bir tane daha olmaya ne dersin, yoksa seni hemen öldürürüm.
If I find out you had anything to do with this, I will kill you myself.
Eğer bu işte parmağın olduğunu öğrenirsem, seni kendi ellerimle öldürürüm.
Hagerman, before this month is over, I will kill you.
Hagerman, bu ay bitmeden önce seni öldüreceğim.
Bahattar, I will kill you.
Bahattar, seni öldüreceğim.
I will kill you...
Seni öldürürüm.
I will kill you.
Seni öldürürüm.
Or so help me God, I will kill you right here, right now, without even blinking. Where is she?
Yoksa Tanrı şahidim olsun ki seni gözümü bile kırpmadan burada öldürürüm.
I will kill you.
- Seni öldürürüm.
I will kill you!
Seni öldüreceğim!
Now you tell anyone about this, I will kill you.
Bunu birine söylersen seni öldürürüm.
Gary, listen, I will kill you, okay?
- Gary dinle. Seni öldürürüm, tamam mı?
On my honor, I swear to God... one day I will kill you for this.
Şerefim üzerine, Tanrı'ya ant içerim ki bir gün seni bu yüzden öldüreceğim.
If you're looking for a way to send for help, I will kill anyone who comes to your rescue.
Eğer yardım çağırmanın bir yolunu arıyorsan seni kurtarmaya gelen herkesi öldürürüm.
If you are to kill all of my children, I will need to bind the protective magic in your ring to the stake, thus rendering the white oak indestructible.
Eğer tüm çocuklarımı öldüreceksen yüzüğündeki koruyucu sihri kazığa bağlamalıyım.
If you tell anyone where you are going, I will kill her.
Eğer birine nereye gittiğini söylersen onu öldürürüm.
I promise you... we will find Max, and we will kill him.
Max'i bulacağız ve onu öldüreceğiz.
You have less than 2 hours to bring me the package or I will track you down and I will fucking kill you!
Sokarım ödemesine! Bana paketimi getirmen için 2 saat süre veriyorum yoksa seni bulurum ve mezara sokarım.
This is what I know, that Cobb is still out there, and as long as he is, he will continue to kill, and that is all you need to know.
Cobb'un dışarıda bir yerde olduğunu ve öyle olduğu sürece öldürmeye devam edeceğini biliyorum. Bilmen gereken tek şey bu.
You'll fall in love, and I will kill myself.
Birine âşık olursan kendimi öldürürüm.
If I don't kill you, someone else will.
Eğer ben seni öldürmezsem, başkası öldürecek.
You will fight tonight or I kill you now.
Ya bu gece dövüşürüsün ya da seni hemen öldürürüm.
You think Andrew might kill me, but I know bodaway will.
Andrew'un beni belki öldürebileceğini düşünüyorsun ama ben Bodaway'in beni öldüreceğinden eminim.
Well, if we get trapped here another minute, I'm gonna kill you and eat you, because I will not eat another fucking falafel.
Eğer burada bir dakika daha kalırsak, seni öldürür ve yerim, çünkü, nohut köftesi baydı artık.
I told you he will kill you!
Seni öldüreceklerini söylemiştim ben!
My partner here has got some special skills and if you hurt some hairs on that boy's head, he will hunt you down, he will find you and, I swear to God, he will kill you.
Ortağımın bazı özel yetenekleri var, o çocuğun kılına zarar gelirse senin peşine düşer, seni bulur ve yemin ederim ki seni öldürür!
I will not let him kill you.
Seni öldürmesine izin vermeyeceğim.
I'm telling you right now if I have to go back to living as Mr. Mark Glotzbocker, I will fucking kill myself.
Eğer Mark Glotzbocker olarak - yaşayacak olsam kesin kendimi öldürürüm.
You want to kill yourself, that's fine, but I will not let you hurt Mason.
Kendini öldürmek istiyorsan tamam ancak Mason'ın canını yakmana izin vermeyeceğim.
Only one of'em will be real..... Cos I'm going to kill you.
Sadece bir tanesi gerçekten ölü olacak. Çünkü seni öldüreceğim. - Ash.
- I am trying to tell you... that I will not kill Speltzer until I am absolutely sure that he is guilty.
Speltzer'ın suçlu olduğundan yüzde yüz emin olmadan onu öldürmeyeceğimi anlatmaya çalışıyorum.
Tell him, if he Paul, are you still there? backs out of the deal, I will kill his wife and children.
Söyle ona, anlaşmadan vazgeçerse, karısını ve çocuklarını öldürürüm.
In case there are any mistakes, I will kill everybody involved. Do you understand?
Eğer herhangi bir hata varsa, karışan herkesi öldüreceğim anladın mı?
I will not hesitate to kill you.
Seni öldürmekte tereddüt etmem.
Then El Contador and I, just us alone, will track you and kill you.
Sonra da El Contador'la bir başımıza izinizi sürüp öldüreceğiz sizi.
So if I pour this glass of wine, will you not go and kill anyone?
O zaman sana bir bardak şarap verirsem, gidip kimseyi öldürmeyeceksin, değil mi?
He did, he won,'cause I'm standing here, I'm telling you, I will kill this man, I'll say I did it on my own,
O beni yıktı o kazandı çünkü ben burada durup bu adamı öldüreceğimi söylüyorum ve kendi isteğimle öldürdüğümü söyleyeceğim.
- Maybe if I kill you, it will forgive me.
Belki de sizi öldürürsem beni affeder.
I promise you, I will kill him.
Sana söz veriyorum, onu öldüreceğim.
Not if I keep it at a speed that will kill us all if you do.
Hepimizin öleceği bir hızda sürerken yapamazsın.
That's my thing. And if you take it away from me, I will kill myself.
Eğer benden alırsan kendimi öldürürüm.
Killing you will be easy, but I have another kill I have to do that's not so easy.
Seni öldürmek kolay olacak ama öldürmem gereken diğer kişi pek kolay olmayacak.
It's just a temporary reprieve, and I promise that I will only kill you with kindness and not with biscotti.
Bu geçici bir şey. Sana karşı sadece nezaket göstereceğim.
I will not let you kill him.
Onu öldürmene müsaade etmeyeceğim.
I'm not here to kill you, but I... I will if you don't do what I want.
Buraya seni öldürmeye gelmedim ama istediklerimi yapmazsan öldürürüm.
i will 7976
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will never forgive you 52
i will fear no evil 57
i will never leave you 46
i will always love you 92
i will do my best 52
i will call you 60
i will never forget you 25
i will marry you 56
i will be back 49
i will never forgive you 52
i will fear no evil 57
i will never leave you 46
i will always love you 92
i will do my best 52