Sorry for the inconvenience translate Turkish
175 parallel translation
I'm sorry for the inconvenience you have been caused, Mr. Wallace.
Başınıza gelenlere üzgünüm, Bay Wallace.
I'm sorry for the inconvenience.
- Rahatsızlıktan dolayı üzgünüm.
I'm sorry for the inconvenience we had to cause you.
Rahatsızlık için özür dilerim.
I'm sorry for the inconvenience.
Rahatsız ettiğim için afedersiniz.
"We're sorry for the inconvenience. We hope you understand our caution."
Bu önlem güvenliğiniz için alınmıştır.
So sorry for the inconvenience. Can you please use the next car?
Rahatsızlık verdiğim için çok üzgünüm ama lütfen diğer asansörü kullanabilir misiniz?
We are sorry for the inconvenience.
Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.
Sorry for the inconvenience.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Sorry for the inconvenience, man.
Rahatsızlık için üzgünüm.
Sorry for the inconvenience.
Rahatsız ettğim için, özür dilerim.
In every limousine there was a box of candy, and every box had a note,'Sorry for the inconvenience.'
Her limuzinde bir kutu şekerleme vardı. Her kutunun içinde de şu not, "Rahatsızlık için özür dilerim."
I'm sorry for the inconvenience, really.
Rahatsızlık verdiğim için üzgünüm, gerçekten.
Well, uh, sorry for the inconvenience.
- Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim.
We're sorry for the inconvenience, but it's routine.
Rahatsız ettiğimiz için kusura bakmayın, ama bunlar formalite icabı.
We're sorry for the inconvenience, but we'll all be on the ground shortly.
Bu rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. Fakat birkaç dakika içinde alana inmiş olacağız. Teşekkür ederim.
We're sorry for the inconvenience.
Verdiğimiz rahatsızlık için üzgünüz.
Sorry for the inconvenience.
Verdiğim zahmet için özür dilerim.
Sorry for the inconvenience.
Üzgünüm. - Önemli değil.
But I am sorry for the inconvenience.
Ama ben verdiğim rahatsızlık için üzgünüm.
I'm very sorry for the inconvenience, sir.
Bu yanlışlık için çok özür dilerim, efendim.
We are sorry for the inconvenience. I don't want it.
Verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz.
I'm sorry for the inconvenience, boys.
Teşekkürler. Rahatsızlık için üzgünüm, evlat.
We're sorry for the inconvenience.. and hope you'll accept this football phone.. as our gift. " Do you believe it?
Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı üzgünüz ve umuyoruz hediyemiz olarak bu futbol topu telefonunu kabul edersiniz. " Buna inanabiliyor musunuz?
- Sorry for the inconvenience.
Beklettiğimiz için özür dileriz.
Sorry for the inconvenience.
Rahatsızlık verdiğimiz için özür dileriz.
I'm sorry for the inconvenience, but we'll have to wait outside.
Rahatsızlık için özür dilerim, ama dışarıya çıkmamız lazım.
Sorry for the inconvenience.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry for the inconvenience.
Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.
I am... sorry for the inconvenience.
Ben... Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I don't know what I was thinking in that diner... but being that I've decided to go home, and not to New Jersey... sorry for the inconvenience and good-bye.
Daha önce neler düşündüğümü bilmiyorum ama bu şekilde devam ederse eve gideceğim, NewJersey'e değil. Rahatsızlık verdiğim için üzgünüm ve hoşçakalın.
Sorry for the inconvenience, but today is a bad day.
Bu durum icin özur dilerim bugün kotü bir gün.
Sorry for the inconvenience.
Rahatsızlık için kusura bakma.
- Sorry for the inconvenience.
Kusura bakmayın.
Terribly sorry for the inconvenience.
Verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz.
I'm sorry for the inconvenience... but I'm gonna have to ask you to come back.
Rahatsızlık için özür dilerim... Fakat geri gelmenizi istemek zorundayım
" Sorry for the inconvenience.
"Verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim."
Sorry for the inconvenience.
Size problem çıkardığımız için kusura bakmayın.
Sorry for the inconvenience.
Verdiğimiz sıkıntı için üzgünüz.
Sorry for the inconvenience. It's just a standard procedure.
Verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz, kurallar böyle.
I'm sorry for the inconvenience.
Verdiğim rahatsızlık için özür dilerim.
Sorry for the inconvenience, everybody.
Rahatsız ettik, kusura bakmayın.
- Sorry for the inconvenience.
- Rahatsızlık için kusura bakma.
I'm truly sorry for the inconvenience.
Rahatsızlık için çok özür dilerim.
Sorry for the inconvenience.
Rahatsızlık için özür dileriz.
We are sorry for the inconvenience, but please wait until we can start moving again.
Bu durum için özür dileriz.
Sorry for this inconvenience but I'll have to ask you to leave the bus. Please be sure to take your belongings.
Bayanlar ve baylar verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz ama inmeniz gerekiyor.
I'm sorry for the unnecessary inconvenience.
Verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.
Really sorry for the inconvenience, and take care.
Olanlar için çok üzgünüm ve kendine iyi bak.
Sorry for the inconvenience.
Yük olduğum için üzgünüm.
Sorry for the inconvenience,
Bu rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.
I'm-I'm sorry for the inconvenience.
Tatsızlık için üzgünüm.
sorry for what 82
sorry for your loss 95
sorry for the wait 54
sorry for the delay 59
sorry for the intrusion 22
sorry for the trouble 19
sorry for the mess 20
sorry for the interruption 35
sorry for interrupting 25
sorry 58639
sorry for your loss 95
sorry for the wait 54
sorry for the delay 59
sorry for the intrusion 22
sorry for the trouble 19
sorry for the mess 20
sorry for the interruption 35
sorry for interrupting 25
sorry 58639
sorry to bother you 488
sorry about that 1692
sorry to interrupt 698
sorry i'm late 1510
sorry about the mess 94
sorry we're late 195
sorry to hear that 198
sorry to disturb you 153
sorry to bother 18
sorry to have bothered you 32
sorry about that 1692
sorry to interrupt 698
sorry i'm late 1510
sorry about the mess 94
sorry we're late 195
sorry to hear that 198
sorry to disturb you 153
sorry to bother 18
sorry to have bothered you 32