English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ş ] / Şanslısın

Şanslısın translate Russian

3,348 parallel translation
Tanrım, çok şanslısın.
Вот тебе везет.
Ama şanslısın.
Но тебе повезло.
Bu kadar sakin biri olduğum için çok şanslısın.
Тебе повезло, что я такой уравновешенный.
- İlaçların yardımı oluyor. Şanslısın.
Лекарства помогают.
- Çok şanslısın.
Повезло тебе.
Şanslısın, Nick.
Тебе повезло, Ник.
Ona sahip olduğunuz için Analisa ve sen oldukça şanslısınız.
Вам с Аннализой повезло, что у вас такая дочь.
Her gün uyanabildiğin için bile şanslısın bence.
Ты многое упустишь.
Şanslısın ki silahım öldürmek için ayarlanmadı.
" ебе еще повезло, что € не стал сразу теб € убивать.
Çok şanslısın çünkü onlar küçük birer bok.
Тебе повезло, потому что они те еще засранцы.
Şanslısın, doktorun geliyor.
Ну, тебе повезло. Доктор на подходе.
Ön sıra şanslısınız, siz de zenginler olacaksınız.
Первый ряд, вам повезло. Вы богачи.
Henüz oy veremediğin için şanslısın, mija.
Хорошо, что тебе пока не надо голосовать.
- Çok şanslısın!
- Повезло тебе!
Şanslısın.
Вам повезло.
Şanslısın ki çok büyük bir şirket birleşmesi ile uğraşıyorum sen de bir nevi gereksiz sıkıntısın.
Я их подпишу. Мы едем в "МакКернон моторс", а не на твой выпускной.
Şu hatun ortaya çıktığı için şanslısın yoksa ben ve Groot kellene koyulan ödülü almıştık şimdiye kadar ve Yondu ile Ravagerlar da seni dörde bölüp parçalamıştı.
Тебе еще повезло, что девка заявилась а то мы с Грутом уже бы получали денежки за твою голову и тебя бы уже утащили и четвертовали Янду со своими Грабителями.
Ama şanslısın.
Но это так.
Polisi aramadığım için şanslısın.
Повезло, что полицию не вызвал.
Şanslısın.
Повезло.
Burada olduğumuz için şanslısın.
Вам повезло, что мы здесь.
Çok şanslısın.
Тебе очень повезло.
Benny, şanslısın bugün adamım.
Бенни, мальчик мой, удачной ночи.
Jeremy gibi bir arkadaşın olduğu için çok şanslısın.
Тебе очень повезло с таким другом как Джереми.
Şanslısınız. Oda boş.
Вам повезло, ваша комната свободна
En azından bu konuda şanslısınız.
По крайней мере, такой вариант у него есть.
- Yaşadığın için şanslısın dostum.
Ну, вам повезло остаться в живых, приятель.
Şanslısınız.
Вы счастливчик.
Çok şanslısın.
Это большая удача.
Doktor diğer implantı da çıkardı. İmplantı çevreleyen dokuda fazla hasar oluşmadığı için şanslısın.
Доктор удалил другой имплант без такого ущерба окружающим тканям, но вам повезло.
Çok şanslısın ki akşam yemeği planlarım var.
Тебе повезло, что у меня планы на ужин.
Gözünü kaybetmediğin için şanslısın.
Что он сделает в следующий раз?
Şanslısın ha, Noa?
Повезло тебе, Ноа, да?
Dinle, bir askeri mahkeme olmaksızın buradan çıktığın için şanslısın.
Скажите спасибо, что они вас под трибунал не отдали!
Buraya geldiğimiz için şanslısın.
Тебе повезло, что мы появились.
- Şanslısın birisini bulmuşsun.
Вам повезло, что вы нашли свою любовь.
Sen şanslısın.
Счастья своего не знаешь.
Diyorum ki, ne kadar şanslısın bilemezsin.
Ты не представляешь, как тебе повезло.
Ne şanslısın.
Как тебе повезло.
Çok şanslısınız, ofiste benden daha yetkili kimse yok.
Вам повезло, я здесь самый руководящий кадр.
O zaman zorla dönüştüğün için şanslısın.
Ладно тогда, тебе повезло превратиться когда оно надавило.
Genç karına sahip olduğun için çok şanslısın. - Biraz alabilir miyiz?
{ \ fs17.551 } Повезло тебе с молодой женой.
Gey olduğun için çok şanslısın.
Тебе так повезло, что ты гей.
Baban kör olduğu için şanslısın.
Повезло, что твой папа слепой.
Ne kadar da şanslısın.
Счастливица.
Şanslısın.
Ты счастливчик.
O özel biri, ve sen çok şanslısın.
Она не такая, как все, вам с ней повезло.
- Çok şanslısın.
- Вам очень повезло.
Ne kadar şanslısınız.
Какая неожиданная удача.
Şanslısın ki silahım yok
Проклятье, док, вам повезло, что я не ношу пистолет.
"Aşk kaç şanslı insanın kapısını iki kere çalar ki?"
"Сколько людей могут похвастаться вторым шансом на любовь?"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]