English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / A clown

A clown translate Turkish

1,864 parallel translation
Your jealous cause my dad gave birth to a player and he made you a clown.
Kıskançlığın. Çünkü babam bana başrol, sana da figüranlık verdi.
My father is a clown
Babam bir palyaçodur.
Such a clown.
Aynı palyaço gibi.
A clown's daughter, and she could barely break a smile.
Bir palyaçonun kızı, çok nadir gülümsüyor.
Hey, dude, there's a lighter here with a clown on it.
Hey, hacı burada üstünde palyaço resmi olan bir çakmak var.
I still can not believe that the grandson of the great Ham is a clown.
Büyük Ham'in torununun bir palyaço olduğuna hala inanamıyorum.
Babe, I look like a clown.
Bebeğim, soytarıya benziyorum.
Do I look like a clown?
Palyaço gibi mi görünüyorum?
That's a joke, and you are a clown.
- Komik olmaya mı çalışıyorsun? - Kimse korkuya yenik düşmemeli.
Maybe I could just be a clown for adults.
Belki de sadece yetişkinler için palyaçoluk yapmalıyım.
It's a 14-footer with a clown hazard.
5 metrelik, palyaçolu parkur.
You're a clown.
Sen bir palyacosun.
the uniform was a clown suit.
üniforması palyaço kıyafetiydi.
You get to try every flavor, and it looks like a clown's head.
Onu her tadışımda sanki bir palyaçonun yüzünü yalıyormuşum gibi oluyor.
It had to be a clown.
Palyaço olması şarttı.
No, it had to be a clown, and it had to be Wichita for me to finally understand that some rules are made to be broken.
Hayır. Palyaço olması şarttı. Ve Wichita sayesinde nihayet anladım ki...
I got a few hits. I saw a guy in a clown face.
Birkaç şey gördüm.Palyaço yüzlü birini gördüm.
It's not a clown.
O palyaço değil.
Yesterday, you weren't a nurse or a clown in the circus.
Belki de dün bir hemşireydin ya da palyaço.
Rush the brushstrokes, you'll get a clown on black velvet.
Aceleye getirirsen yarım yamalak bir iş ortaya çıkar.
Maybe not to you, but if the murderer was a clown that would be funny to me.
Belki senin için değil, ama cinayeti işleyen soytarıysa benim için eğlenceli olur.
Why won't a cannibal eat a clown?
Yamyamlar palyaçoları niçin yemezler?
To let on, you know, that I'm a clown.
Bilirsin işte soytarı gibi olduğum için.
- A clown... in a circus?
- Sirklerdeki gibi mi?
A clown is just makeup, nothing more.
Palyaço dediğin, makyajdan ibaret.
Blake : Just a claustrophobic clown in this tiny car of life. And I can get tiny-carsick.
Bu minik yaşam arabasındaki klostrofobik bir palyaçoyum sadece ve beni araba tutabilir.
This guy's a fucking clown.
Bu herif tam bir soytarı.
I say only that this looks like a flower that'Piddles " the clown used.
Duymamış olabilirsin ama bu Palyaço Piddles'ın çiçeğine benziyor.
-'Piddles'is a really nice clown... which has a small fun box, covered with cute little flowers.
Piddles çok şirin bir palyaçodur. Şirin çiçeklerle süslü şirin bir kutusu vardır.
This guy's just a fucking clown.
Bu sadece kahrolası bir palyaço
If the time is right even a circus clown can make the lion dance.
Eğer doğru zamansa, bir sirk palyaçosu bile aslan dansı yapar.
Some clown---two clowns... have gotten a hold of my memoirs.
Bazı soytarılar... iki soytarı, anılarımı ele geçirmişler.
I'm not some ass-clown in a green room.
Ben giriş odasında ki bir palyaço değilim.
Steve : I'm not some ass-clown I'm a surfer, dude.
Ben bir palyaço değilim ben sörfçüyüm, dostum.
I'm not some ass-clown in a green room.
Ben giriş odasındaki palyaço değilim.
You're a children's clown.
Sen bir palyaçosun.
And we played that game where we Squirt the water gun into the clown's mouth And you win a little stuffed animal And if you keep playing You get a bigger stuffed animal
Ve palyaçoya silah dayayıp, atış yapıyorduk en iyi atışı yaparsan ödül alıyordun
This rodeo clown wouldn't know a flapjack from a flyswatter.
Bu rodeo palyaçosu, gözlemeyle sinekliği bile birbirine karıştırır.
You, Mason, are a sad, sad little clown.
Mason, sen zavallı bir soytarısın.
You look a right clown
Tipki bir palyacoya benziyorsun
Will make this clown a king
Palyacoyu kral yapacak
I used to be the class clown, but I'm a different Anne now.
Eskiden sınıfın soytarısıydım ama artık değişik bir Anne'im.
Clown was storing illegal fireworks at a warehouse.
Palyaçonun biri depoda kaçak havai fişek saklıyormuş.
Marry a bloody chinese clown-girl, And invite your mother to come and cry at the bloody wedding!
Çinli soytarı bir kızla evlen ve anneni düğüne davet et ki gelip ağlasın.
Son of a bitch clown crap.
Adi palyaço pisliği.
So, I'm at the front desk and another detective is talking about some woman from White Rock, BC, who got a prank call from some clown named Toby Logan.
Masanın önündeyim ve başka bir dedektif, Toby Logan adında bir palyaçodan, eşek şakası bir arama aldığını söyleyen White Rock, BC'den bir kadından söz ediyor.
If I turn this clown over for a summary court martial, you'll be down two.
Eğer bu soytarı için hızlı bir askeri mahkeme açarsam bunu da kaybedeceğiz.
Clown. Come on. We'll get you upstairs and into a bath, quick.
Hadi, yukarı çıkıp hemen sıcak suyla bir seni yıkayalım.
Your clown of a fisherman would not notice, would he?
Gerçi senin soytarı balıkçı bunu umursamamıştır, değil mi?
The clown... is a little of everything and a lot of nothing.
Palyaçoysa biraz her şey, biraz hiçbir şeydir.
It's a real clown.
Gerçekti. Bence o gerçek bir palyaço.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]