English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / A drunk

A drunk translate Turkish

4,926 parallel translation
I don't drink, hardly. Well, she said I was a drunk.
Kolay kolay içmem.Sarhoş olduğumu söyler.
Mostly for thinking you're more that just a drunk, mean, old man.
Özellikle de seni ayyaş, kaba ve yaşlı bir adamdan daha fazlası sandığım için.
- He's a drunk.
Ayyaşın biri.
- You're a drunk.
Sen de öylesin.
And she's a drunk. Shh!
Kadın da sarhoş.
Your Honor, my client here may very well look like an exemplary citizen, but, in fact, he's a drunk. Womanizer.
Sayın Yargıç, müvekkilim çok örnek bir vatandaş gibi görünebilir ama kendisi sarhoştur.
- Was it a drunk farmer? - Ha!
- Sarhoş bir çiftçi mi yoksa?
You said in the interview your father was a drunk like Carver.
Babanın da Carver gibi ayyaş olduğunu söylemişsin, doğru mu bu?
It's probably not a drunk text,'cause it's noon.
Muhtemelen sarhoş mesajı değil. Çünkü daha öğlen.
You are a drunk, and you're a failure... and I need you to get out of my car right now... so that I can go home, and be by myself and grieve!
Ayyaş, yüz karası birisisin ve hemen arabamdan inmeni istiyorum. Ben de eve gidip kederimle baş başa kalayım!
That I'm a drunk.
- Alkolik miyim yani. - Hayır...
My son is not a junkie! And you're a drunk!
Benim oğlum keş değil ama sen bir ayyaşsın!
You're saying that a guy doesn't want a drunk, pregnant girl in a box?
Yani sence bir erkek, kutuda duran sarhoş ve hamile bir kadından hoşlanmaz mı?
He's probably sleeping off a drunk.
Muhtemelen içtikten sonra sızmıştır.
Because he was a drunk and a fool, and I don't trust drunk fools.
Çünkü hem sarhoş hem aptaldı ve ben sarhoş aptallara güvenmem.
- Because you're too smart to trust a drunk.
Çünkü bir sarhoşa güvenmeyecek kadar akıllısın.
I'm more of a straight-up drunk than a social drinker.
Ben sosyal içiciden ziyade yalnız içiciyimdir.
A few weeks after I left, my dad got shitfaced drunk in a bar, and confessed to killing my mother.
Ben gittikten birkaç hafta sonra, babam bir barda zom olmuş ve annemi öldürdüğünü itiraf etmiş.
That is a bunch of drunk and horny women out there.
Orada bir avuç sarhoş ve azgın kız var..
Fuck, man, I don't know. I do a lot of stupid tattoos to drunk kids.
Lanet olsun dostum, bilmiyorum, sarhoş çocuklara bir sürü aptal dövme yapıyorum.
Look, I'm sorry about last night. I was a little drunk.
Bak, dün gece için özür dilerim.
takes me a second to know whoever is drunk.
birinin sarhoş olduğunu saniyesinde anlarım.
I'm a bit drunk.
Biraz sarhoşum.
And I'm a little drunk.
ve azıcık sarhoşum.
He's a dirty, old, pathetic drunk. You shouldn't follow him anywhere.
Pis ayyaş herifin teki ve siz de onu takip etmeyi bırakmalısınız.
And I stayed out of trouble for a very long time, until one night I got shit-face drunk and showed up at the house of a woman I knew who was a prostitute.
Ardından uzun zaman boyunca beladan uzak durdum ta ki bir gece kör kütük sarhoş olana kadar. Kendimi fahişe olduğunu bildiğim bir kadının evinde buldum.
This drunk fuck wants to buy us all a round.
Bu sarhoş bize içki ısmarlamak istiyor.
"Consume me a little and you too get a little drunk."
Biraz bana içir, biraz da sen iç.
I'm a smucks-dinnin'drunk.
Sadece biraz içtim.
My father was a mean fucking drunk.
Babam, acımasız bir ayyaştı.
Those idiots got a little drunk, and fired a bullet?
O aptallar birazcık sarhoş olunca birini mi vuruyorlar?
A month ago, drunk charades?
1 ay önce, sarhoş oyun oynadığımız sırada.
And give a roar for all our English drunk.
İngiliz sarhoşlarımıza bir haykırış ver.
I mean, I still don't fully understand whether you were so drunk and stoned that you thought we had sex or were you just were making a joke and it backfired.
Senin zil zurna sarhoş olup seks yaptığımızı sandığını hâlâ aklım almıyor. Ya da sen şaka yapıyordun ve şakan geri tepti.
I'm an alcoholic. I'm a fucking drunk.
Ben bir alkoliğim, rezil bir sarhoşum.
Hence, we have just drunk a toast to him.
Bu yüzden az önce anısına kadeh kaldırdık.
I found him in a bar, drunk and bragging about killing Musketeers.
Bir barda buldum onu, sarhoştu ve Silâhşör öldürmekle övünüyordu.
I know that I was drunk last night, but I don't remember seeing a dog.
Dün gece sarhoş olduğumu biliyorum ama yanında bir köpek gördüğümü hatırlamıyorum.
You're drunk now. We need a new player.
Bize yeni bir oyuncu gerek.
Drunk on a school night?
Dersten önceki akşam içtin mi yani?
It was a show on a street and I was kind of rolling around drunk and singing.
Sokakta bir gösteriydi, sarhoş sarhoş dolanıyor ve şarkı söylüyordum.
Yes, let's find you a nice, sweet, drunk girl.
Evet, hadi sana güzel, hoş ve sarhoş bir kız bulalım.
The truth is, I'm actually a little bit drunk.
Gerçek şu ki, ben aslında biraz sarhoşum.
I didn't make a very good drunk.
Pek iyi bir sarhoş değildim.
Well, I hate to burst your yummy little bubble, but Archie Baxter was a deadbeat drunk, and there was only one thing in that photo that he was after.
Hayallerini yıkmaktan nefret ediyorum ama Archie Baxter avantacı bir sarhoştu. O resimde peşinde olduğu tek şey vardı. Hey, Jonesy.
You drove yourself off a cliff, you drunk, degenerate lunger.
Kendini bir kayalıktan attın, seni ayyaş, soysuz tüberküloz.
Put a bit too much rum in, and watch everyone get drunk.
Romu biraz fazla koydun mu herkes kafayı buluyor.
He lost his license two years ago after performing a face lift on a woman while he was drunk.
Lisansını iki yıl önce sarhoşken kadının birine yüz gerdirme yaparken kaybetmiş.
He was dismissed from the police and died a broken drunk, in a cheap rooming house in Dorking.
İşinden azledildi ve kalbi kırık bir sarhoş olarak Dorking'de ucuz bir pansiyonda öldü.
- Shosh, you're a cruel drunk.
- Shoash, sen sarhoş bir zalimsin.
She's a cruel drunk and she's also not an intellectual.
O sarhoş bir zalim ve entellektüel biri değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]