A prostitute translate Turkish
1,804 parallel translation
I'm a prostitute.
Fahişeyim.
A prostitute, yes.
Fahişe, evet.
Ok, um... a man Was shot in a park, A prostitute was found With her throat slashed, A couple was found Shot in their car,
Parkta vurulan bir adam, boğazı kesilen bir fahişe, arabalarında ölü bulunan bir çift, soygun sırasında ölen bir kadın.
The obvious similarity Being it's a prostitute Whose throat was slashed.
En büyük benzerlik, bir fahişenin boğazının kesilmesi.
Who was it who said, "you don't pay a prostitute for sex, You pay her to leave afterwards"?
"Fahişeye seks için değil, seksten sonra gitmesi için para verirsin." diyen kimdi?
The woman in this scenario is a prostitute.
Bu senaryodaki kadın fahişe oluyor.
I took her to be a prostitute.
Bir fahişe olduğunu düşündüm.
- Not as a prostitute.
- Fahişe Deilsiniz Değil mi?
Well, unless you're a prostitute, he's obviously much more than just a client.
Eğer fahişe olmadıysan, bir müşteriden fazlasıymış gibi duruyor.
But you're a prostitute, a criminal.
Ama sen bir f.h.ş.sin, suçlusun.
So, she was a prostitute posing as an FBI agent posing... as a prostitute?
Yani şimdi o bir f.h.şe gibi rol yapan bir FBI ajanı kılığında... bir f.h.şe miymiş?
My Two was the Defense Minister's yoga instructor, if you can believe that, and one of the Sixes was a prostitute.
Benim İkim Savunma Bakanı'nın yoga hocasıydı,... İnanması güç ama, Altılardan biri ise fahişeydi.
With a prostitute.
- Hayat kadınlarına veriyorsun.
Well, it's a story about a prostitute called Richard gere who gets to go out with a "pretty woman" Julia roberts who pays him a lot of money.
Richard Gere isimli bir fahişenin hikâyesi. "Pretty Woman" Julia Roberts'la çıkıyor ve ona bir sürü para ödüyor.
I don't think I want to be a prostitute.
Fahişe olabileceğimi düşünmüyorum.
Hi, do you need a prostitute?
Selam, fahişeye ihtiyacınız var mı?
I'm a prostitute now.
Şimdi fahişelik yapıyorum.
No, I found being a prostitute degrading.
Hayır, fahişeliği aşağılayıcı buluyorum.
- He's a prostitute.
- Fahişelik yapıyor.
- A prostitute.
- Bir orospu.
- No one likes being a prostitute.
- Kimse fahişe olmak istemez.
Well, why don't you become a prostitute?
Sen neden fahişe olmuyorsun?
Why aren't I a prostitute?
Neden ben fahişe olmuyorum?
Why aren't I a prostitute, Bret?
Neden ben de fahişe olmuyorum, Bret?
Why isn't nigel a prostitute?
Nigel neden fahişe olmuyor?
We could all be in a prostitute club.
Hepimiz fahişeler kulübünde olabilirdik.
¶ you don't have to be a prostitute ¶
¶ hayat kadını olmak zorunda değilsin ¶
You don't need to be a prostitute.
Fahişe olman gerekmiyor.
You're a prostitute as well?
Sen de mi fahişesin?
She was a prostitute.
O da bir fahişeydi.
Castle, you can't just call and arrange a date with a prostitute.
Castle, bu şekilde bir hayat kadınını arayıp, randevu ayarlayamazsın.
Guess who's got a date with a prostitute.
Bil bakalım kimin bir hayat kadınıyla randevusu var?
Have you ever engaged the services of a prostitute?
Daha önce parayla fahişelik hizmeti aldınız mı?
Paramedics brought in a prostitute - -
Sağık görevlileri bir fahişe getirdi...
You'll end up being a prostitute!
Zaniye mi olacaksın?
She`s a prostitute in Okubo.
Okubolu bir fahişeydi.
You think I'm a prostitute?
Sence fahişe miyim?
A prostitute in love with a bank manager.
Bir banka müdürüne aşık bir fahişe.
Did you know your daughter was a prostitute?
Ama yangın kurşunları kanıt olarak değersiz kılabilir diye düşündük. Akıllıca bir karar.
There is no indication this Ambercrombie was a prostitute.
Ve işte üçüncüsü.
Why choose Miss Abercrombie if she wasn't a prostitute? Mistaken identity in poor light?
George, Wilcox'un ateş ettiği yerde durabilir misin?
Any indication she might have also been a prostitute?
Ve tam Wilcox'la aynı anda ateş etti. Buradan mı efendim?
She was a prostitute.
Buna mecbur hissetmiş olabilir.
Actually, we met during a case. Her friend Alice Black, also a prostitute, was murdered.
Fahişe olan arkadaşı Alice Black öldürülmüştü.
Victim 2, lily nicks, A 34-year-old prostitute,
İkinci kurban, 34 yaşında bir fahişe olan Lily Nicks.
He's a bit of a part-time prostitute.
Yarı zamanlı fahişelik yapıyor.
- A male prostitute.
- Erkek orospu.
It's very dangerous when you're out on the streets as a man prostitute.
Bu saatte dışarıda erkek fahişeliği yapmak çok tehlikeli.
Jemaine, was it a good thing to prostitute yourself?
Jemaine, fahişelik yapmak iyi bir şey miymiş?
The prostitute from Okubo stank like a skunk.
Okubolu fahişe, kokarca gibi kokar.
" Marlene Griggs-Knope has never solicited a male prostitute.
Marlene Griggs-Knope asla erkek bir fahişeye asıImamıştır.
prostitute 55
prostitutes 71
a problem 89
a pro 27
a promise is a promise 34
a professor 26
a promise 24
a promotion 20
a professional 48
prostitutes 71
a problem 89
a pro 27
a promise is a promise 34
a professor 26
a promise 24
a promotion 20
a professional 48