A restraining order translate Turkish
774 parallel translation
You take one step closer, and I'm getting a restraining order, Jennifer Jason Leigh.
- Bir adım daha atarsan sınırlama kararı aldıracağım Jennifer Jason Leigh.
- You gonna call them off or do I get a restraining order?
- Adamlarını çağır yoksa durdurma kararı alırım.
That doesn't warrant a restraining order.
Bu sınırlama emir çıkartmayı gerektirmez.
We have a restraining order...
Sınırlama emrimiz var...
I got a restraining order against a guy who may have just gone through security.
Az önce güvenlikten geçmiş olabilecek birine karşı sınırlama emrim var.
The judge issued a restraining order!
Yargıç kısıtlı kurallar koydu!
Finally, my attorney put a restraining order on him.
Sonunda, avukatım benden uzak durma emri çıkarttı.
By the way, you didn't have to get a restraining order to keep me from stopping by the school.
Bu arada, beni okuldan uzak tutmak için yasaklama emri almak zorunda değildin.
I'll get a restraining order and you won't be able to come within five miles of me.
On kilometreden yakınıma gelmemen için tedbir kararı çıkartacağım.
He means he's filed a restraining order against me.
Bana karşı engelleyici bir karar aldırdığını söylemek istiyor.
This is a restraining order.
Bu sınırlandırılan düzen.
Get a restraining order.
Bir kısıtlama emri çıkart.
What, file a restraining order?
Kısıtlama emri mi çıkartırsın?
It's a petition for a restraining order, but there have been complications.
Mesele, bir kısıtlama emri için verdiğim dilekçe, ama sorunlar çıktı.
Judge Pollard ain't gonna give you a restraining order based on a technicality.
Yargıç Pollard bir teknik ayrıntıya dayanarak tahdit emri çıkartmaz.
They said she could make a citizen's arrest, get a restraining order. It was pathetic.
Dediler ki, sivil tutuklama yapabilirmiş,... uzak tutmak için mahkeme emri alabilirmiş.
You have a restraining order against your husband?
Kocanıza karşı men emri var mı?
I didn't know if a restraining order was a good idea and if it'd do more harm than good.
Men emrinin iyi bir fikir olduğuna emin değildim. Yarardan çok zararı olabilirdi.
Something about violating a restraining order... not being within a hundred yards of a school zone?
Herhalde bana burada düzeni sağladığını veya... okul arazisini kontrole geldiğini söyleyeceksin.
Granting a restraining order here will throw 753 people out of work.
Tesis ettiği kısıtlamalar 753 insanı işsiz bırakacak.
He got a restraining order.
Çünkü adam yasaklama emri çıkartmış.
I'm getting a restraining order.
Benden uzak durman için mahkeme kararı çıkartacağım.
- All the gym equipment. - I'm getting a restraining order.
Bill, harika bir fikrim var.
This guy's a restraining order waiting to happen. Can I see Alice Sutton?
Bu herif için yasaklama emri çıkartmalı.
I can get a restraining order to keep you away.
Sizi uzak tutması için uzaklaştırma emri çıkarttırabilirim.
Yeah, well, Jackie Chiles, he put a restraining order on me.
Jackie Chiles, düzenini bozduğum için bana dava açmıştı.
As for Science versus Religion, I'm issuing a restraining order. Religion must stay 500 yards from Science at all times.
Bilim-din çatışmasına gelince, dinin bilime beş yüz metreden fazla yaklaşmasını yasaklıyorum.
Anyhow, there was a restraining order, got kind of ugly, and after Princeton, I just decided be cautious.
Peşime düştü. Princeton'daydım.Daha sonra... ismimi değiştirmeye karar verdim.
And this is a restraining order official service of papers and a subpoena.
Ve bu bir yasaklama emri belgelerin resmi bildirisi ve celp kağıdı.
Mom says she's taking out a restraining order on you.
Annem senin alıkonman için emir çıkaracağını söylüyor.
He took a restraining order against you.
Onu görmemen için mahkemeden emir çıkarttı.
What am I supposed to do? Get a restraining order?
Böyle bir şeyle baş edebilmek için ne yapabilirim?
A restraining order.
Taşınma emri.
The Plaintiff's motion for a restraining order is denied.
Davacının men emri talebi reddedilmiştir.
They actually filed a restraining order against her.
Aslında kıza karşı zaptedici bir emri işleme koydular.
Because you got a restraining order on me and Roger.
Çünkü Roger'ı görmemem için mahkeme emri çıkarttın.
I got a restraining order on her, and she don't care about that.
Kısıtlama talimatı aldım ama aldırmıyor.
How you gonna have a restraining order on your girl?
Kızına kısıtlama talimatı nasıI çıkaracaksın?
I got a restraining order on her too.
Ona da kısıtlam talimatı çıkarttım.
You got a restraining order on a little girl named Baby D?
Baby D adından küçük bir kıza da mı kısıtlama talimatı çıkarttın?
We'll ask for and get a four-county restraining order.
Dört ilçede tahdit emri talep eder, alırız.
Violating a judicial restraining order, willful destruction of public property, fraud, malicious mischief.
Yasaklara karşı gelmek, kötü niyetle devlet malına zarar vermek, sahtekarlık.
May I remind the court the defendants are under a judicial restraining order that strictly forbids them from performing services as paranormal investigators or eliminators.
Sanıkların mahkeme emriyle paranormal araştırma yapmaları yasaklanmıştır.
Hayes is asking for a temporary restraining order because of the assault.
Hayes saldırı yüzünden geçici olarak alıkoyma talebinde bulunuyor.
It's a temporary restraining order.
Geçici uzaklaştırma emri.
We can get a temporary restraining order.
Geçici bir yasaklama emri çıkartabiliriz.
By the end of the day, they want a temporary restraining order.
Ve bugün geçici engelleme emrini almış olacaklar.
At the very least, you could get a restraining order.
Bağırarak içeri girmiş.
Now, what this one is is a temporary restraining order, a gag order, issued by a Kentucky court.
Şimdi, bu bir engelleyici karar, susturucu bir karar, Kentucky mahkemesi tarafından verilmiş.
I don't want to give them a chance to get another restraining order. Okay?
Onlara başka bir engelleyici karar verdirme şansı vermek istemiyorum.Tamam?
Our firm, Robert A. Clifford and Associates... is filing a motion seeking injunctive relief... and a temporary restraining order... barring the Decathlon Committee from stripping the team... of its rightfully won title and its ability to compete at the Nationals.
Şirketim Robert A. Clifford ve Ortakları, derhal ihtiyati tedbir ve geçici uzaklaştırma emri talepleri çıkartmış ve Dekatlon Komitesi'nin takımı haklı olarak kazanılmış olan şampiyonluğu ve milli müsabakada yarışma hakkını elinden alma yetkisini elinden almıştır.
restraining order 19
order 688
orders 163
ordered 48
orderly 54
order in the court 34
orders are orders 26
order up 62
order bride 19
order arms 19
order 688
orders 163
ordered 48
orderly 54
order in the court 34
orders are orders 26
order up 62
order bride 19
order arms 19