A year ago translate Turkish
3,563 parallel translation
Carroll's Field was over a year ago.
Carroll'in arazisi olayı bir yıldan önceydi.
I arrived in Alice Springs over a year ago... there are herds of feral camels roaming freely throughout Central Australia...
Alice Springs'e bir yıl kadar önce vardım... Orta Avustralya'da serbestçe dolaşan sürü hâlinde yabani develer var.
A year ago, I had no dragons.
Bir yıl önce, ejderhalarım yoktu.
I mean, my dad left my mom when I was three, and I tracked him down about a year ago.
Babam annemi ben üç yaşındayken terketmiş ve ben bir yıl önce onun izini buldum. Ona, "Neden yaptın bunu?" diye sordum,
Listen, tonight at 10 : 15 the kids are all having a benefit For the 27 who died in that crash in Montreal a year ago
Dinle, bu gece tam 22 : 15'te, çocuklar, geçen sene Montreal'daki kazada ölen 27 arkadaşları için bir Anma Gecesi tertipliyorlar.
Nonsense I shut the school down a year ago
Saçmalık. Bir yıI önce okulu yerle bir ettim.
I should have taken this job a year ago.
İşi bir yıl önce kabul etmeliymişim.
Shut down about a year ago.
Yaklaşık 1 yıl önce kapandı.
Okay, but I got out of there, like, a year ago.
Ama bir sene kadar evvel oradan kurtuldum.
But that, Sparks, was almost a year ago
Ancak, Sparks, bu neredeyse bir yıl önceydi.
And then, just over a year ago, a young man came to the door.
Sonra, bir yıl kadar önce kapıya genç bir adam geldi.
He nearly invaded my territory a year ago, but at the last moment he drew back.
Yakın zamanda benim bölgeme iyice yaklaştı bir yıl önce, ama son anda geri çekildi.
It died a year ago?
Bir yıl önce öldü mü?
I was ex-communicated a year ago because I started to question the Truth.
Geçen sene, Hakikat'i sorguladığım için tarikattan aforoz edildim.
I told him half a year ago about my birthday party!
Ona 1 yıl önceden haber vermiştim.
A year ago today.
Bugün tam bir sene oldu.
A year ago today.
Tam bir yıl oldu.
I'm hardly the woman I was a year ago, but if Ed walked through that door right now breathing and told me to go with him, I'd like to think I'd tell him to go to hell.
Geçen seneki hâlimle alakam yok gibi ama Ed şu an kanlı canlı bir şekilde bu kapıdan girse ve onunla gelmemi söylese umarım ona "cehenneme kadar yolun var" diyebilirdim.
A year ago.
Bir yıl önce.
A year ago you were physically and mentally exhausted by your work and tried to commit suicide.
- Bir yıl önce işin yüzünden bedenen ve ruhen yorulmuştun. İntihar etmeye kalktın.
A year ago, after your suicide attempt.
Bir yıl önce. İntihar girişiminden sonra.
It was a year ago, do you remember?
- Bir yıl önceydi, hatırlıyor musun?
A year ago?
- Bir yıl önce mi?
A year ago, she looked like this.
Bir yıl öncesine kadar böyle gözüküyordu.
- I don't mean the old days. Like a year ago.
- Çok eskilerden bahsetmiyorum, bir yıl önce falan.
- A year ago?
- Bir yıl önceki mi?
And it all has to do with a DUI Tommy was involved in a year ago.
Ve hepsi Tommy'nin bir yıl önce alkollüyken yaptığı kazayla ilgili.
and when you were discharged a year ago.. he got you a job with the Capitol Police.
Bir yıl önce terhis olunca Başkent Polisi'nde işe başladın.
And a year ago, you were just a cop.
Benim. Ve sende bir yıl önce sadece bir polistin.
The nazis appropriated this place a year ago.
Naziler buraya bir yıl önce el koydular.
Uh, a little over a year ago.
- Bir yıldan biraz uzun bir süre önce.
The bullet that put Mrs. Frist out of her misery matches three used in a murder in Bangor, Maine a year ago.
Bayan Frist'in ızdırabına son veren mermi bir yıl önce Bangor, Maine'de bir cinayette kullanılmış.
A year ago.
- Bir yıl önce.
Corey Pascoe's sister Suzie said that her brother had a watch, an expensive watch, given to him over a year ago.
Corey Pascoe'nun kardeşi Suzie kardeşinin saati olduğunu söyledi. Pahalı bir saat. Yaklaşık bir sene önce ona verilmiş.
They had segregated buses until, like, a year ago.
1 yıl öncesine kadar hala otobüste siyahlarla beyazlar ayrı oturuyordu.
I looked online, and... I looked online, and... If it was really early on, she was buried over a year ago, so...
İnternetten baktım ve çok erken dönemleriyse bir yılı aşkın bir süreden önce gömülmüştü.
Well, other than a toothache, like, a year ago, which I indicated in my health history, I am fit as a fiddle.
Sağlık geçmişimde de belirttiğim gibi, bir sene kadar önceki diş ağrım haricinde turp gibiyim.
A year ago, you were all plaid skirts, and, "Do you think Finn likes me?"
Bir yıl önce, ekose etekler giyip, "Finn benden hoşlanıyor mu?" derdin.
Half a year ago, my doctor told me I still have 3 months.
Bir buçuk yıl önce doktorum üç ayımın kaldığını söyledi.
Did you hear a story, it was in the news about a year ago... about a woman, waitress from the midwest who was attacked and murdered at a diner, did you read about that?
Bir hikaye vardı duymuş muydun, bir yıl önce falan haberlere çıktı... bir kadın hakkında, restoranda saldırıya uğrayan ve öldürülen bir garson kadın, bunun hakkında bir şey okumuş muydun?
And then, probably a year ago, she said that I couldn't ever see Piper again.
Galiba 1 yıl önceydi. Piper'i bir daha göremeyeceğimi söyledi.
We had Jonah about a year ago.
Bir yıl önce Jonah dünyaya geldi.
It expired a year ago.
Bu bir yıldır geçerli değil.
She quit around a year ago the same time that Barton was arrested.
Yaklaşık bir yıl önce Barton tutuklandığı zaman ayrılmış.
We spoke on the phone'bout a year ago.
Bir yıl önce telefonda konuşmuştuk.
Well, he did call me about a year ago to ask how I was and sent me the book.
Bir yıl önce aradı ve kitap göndermek istediğini söyledi bana
Six months from now, Slugline will be what Politico was a year and half ago.
Altı ay sonra, Slugline, Politico'nun bir buçuk yıl önceki hali gibi olacak.
I was your eternal love a year and a half ago.
Bir buçuk yıl önce senin ebedi aşkındım.
She wrote it a year and a half ago.
Bir buçuk yıl önce yazmış.
If it was really early on, she was buried over a year ago, so...
Yani...
A year and one month ago, I had surgery.
Bir yıl, bir ay önce, ameliyat oldum.