Ages translate Turkish
4,368 parallel translation
Fight... so that your name is whistled down the ages as a name for goodness, for worth, and for light.
Savaş. Böylece adın asırlarca fısıldanır. Erdemli bir isim olarak.
We have protected you for ages, then you abandon us for some new god?
Asırlardır sizleri koruduk ve sonra yeni bir Tanrı için bizi terk ettiniz!
- She went to work ages ago.
- Güle güle, hayatım. - Annem nerede?
Everybody ages.
Herkes yaşlanır.
Well, that's the most exciting news around here for ages!
Yıllardır buradaki en heyecan verici haber.
It's going to be a question for the ages, why Bradley Manning reached out to somebody he really didn't know and entrusted him with such a life-altering secret.
Bradley Manning'in tanımadığı birine neden açıldığı, böylesine büyük bir sırrı neden onunla paylaştığı çağlar boyu sorulacak.
I've been trying for ages
Yıllardır bunun için uğraşıyorum.
Oh, I haven't worn it in ages.
Onu uzun zamandır giymiyorum.
My exit is ages away.
Çıkışım muhteşem olacak.
I haven't been here in ages.
Yıllardır gelmiyordum.
We hadn't seen each other in ages.
Birbirimizi yıllardır görmemiştik.
When we had p.E., I'd climb up into the ropes and hang there for ages with the rope between my legs.
Beden Eğitimi derslerimizde iplere tırmanırdım, bacaklarımın arasında iple çok uzun zaman durabilirdim.
It was banned from music in the middle ages.
Ortaçağ'da müzikten yasaklandı.
Well, polyphony is from the middle ages. It's an entirely European phenomenon.
Polifoni Ortaçağ'dan gelir.
You see, I haven't been able to wash for ages.
Görüyorsunuz ki uzun süredir banyo yapmadım.
He's been gone ages.
Uzun zamandır yok.
We haven't made love for ages.
Çağlar boyu sevişmiyoruz.
Bed crumbs of all ages Spilled on you.
" Ah yatak, tüm çağların kırıntıları üstüne dökülmüş.
And while it is possible for people of different ages to have a meaningful relationship...
Farklı yaşlardan insanların ilişkileri olabilir.
And when we consider what a Chief Justice has in the way of influence on his age and the ages after him, I think it could fairly be said that our history tells us, our Chief Justices have probably had a more profound and lasting influence
Ve bir mahkeme başkanının kendi ve kendinden sonraki... etkisini düşününce... şunu söyleyebiliriz : tarih bize gösteriyor ki... üst mahkeme başkanlarımız... ... herhalde çoğu başkana kıyasla... daha derin ve kalıcı...
All I can tell you is a male between the ages of 20 and 28
Tek diyebileceğim 20-28 yaşları arasında bir erkek.
IN EUROPE'S MIDDLE AGES, HEALING ARTS DEVELOPED DURING ROMAN TIMES ARE ALMOST FORGOTTEN
AVRUPA'DA ORTA ÇAĞLARDA, ROMA DÖNEMİNDE GELİŞEN ŞİFA SANATLARI NEREDEYSE UNUTULMUŞTU.
It's ages since I've felt this way in a man's arms.
Bir adamın kollarında kendimi güçlü hissettim.
I haven't been able to do a good shop for simply ages.
Çok uzun zamandır iyi bir alışveriş yapamamıştım.
She was super-pretty, red hair... But even without her name, he knew his only chance with her was to be a real producer, and that meant getting a signature from a father whose face he hadn't seen in ages.
Kızın ismini öğrenemese de Michael onunla tek şansının gerçek bir yapımcı olmaktan geçtiğini biliyordu.
I've been up for ages.
Biz hep uyanığız.
We walked for ages until we were all alone and it felt like we were miles from anywhere.
Bir başımıza kalana kadar uzunca yürüdük ve sanki her yerden çok uzaklaşmıştık.
That took me ages!
Bu iş benim yıllarımı aldı.
Witches in the Middle Ages used to anoint themselves.
Orta Çağlarda büyücüler kendilerini yağlarlardı.
One for the ages.
Uzun yaşa.
- One for the ages, eh?
- Efsane, ha?
I'd have lost it to your smile ages ago.
Çoktaan şu gülüşünde kaybetmiştim.
If it were up to him, he wouldn't call for ages.
Ona kalsa sittin sene beni çağırmazdı.
I've been asking you for ages to call me Cornelia.
Uzun zamandır bana Cornelia. demeni bekliyordum.
Maybe during the Middle Ages?
Orta yaşlarda olabilir mi?
That happened ages ago, Christian.
Bunlar çok uzun zaman önce oldu Christian.
The nectar of your sex ages like a fine wine.
Cinsi cazibenizin özü iyi bir şarap gibi yıllanıyor.
We'll teach them a lesson that generations will remember for ages to come.
Onlara öyle bir ders vereceğiz ki nesiller boyu unutulmayacak.
No-one's disturbed these books in ages. But here...
Yıllardır bu kitaplara dokunan olmamış ama burada ise...
For the first time in ages, everything is coming together.
Ne zamandır ilk kez, her şey yoluna giriyor.
This is the first time we've been out in ages, and you've been blowing me off lately.
Ne zamandır ilk kez dışarı çıkıyoruz ve son zamanlarda benden kaçıp duruyorsun.
Drifted apart over ages.
Zamanla ikiye ayrıldılar.
I could practise for ages, I wouldn't be able to do that.
Yıllarca uğraşsam bile bunu beceremezdim.
If it weren't for him, the Peachoid would've been replaced ages ago.
O olmasa, Şeftali Kulesi yıllar önce kaldırılırdı.
Been wearing it for fucking ages.
- Üstüne yapıştı artık.
What ages, precisely?
- Yaşları kaç, tam olarak?
It's been ages.
Yıllar oldu.
I haven't seen you in ages.
Yıllardır görmedim seni.
I heard Anna's voice ages ago.
Anna'nın sesini duyalı çok oluyor.
It's been ages.
Asırlar geçti.
Drop the Middle Ages attitude!
Şu ortaçağ tutumunu bırak.