English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Amazingly

Amazingly translate Turkish

566 parallel translation
Amazingly, this life thrived in an extremely hostile environment, which meant we needed to expand our narrow view of where life might be found.
İnanılmaz bir şekilde burada hayat çok düşman bir çevrede gelişiyordu, Bu yaşamın nerde bulunacağı konusundaki dar görüşümüzü genişletmemiz gerektiğini gösterdi.
All of these degenerate characteristics check amazingly with the history of the dead man before us, whose life was one of brutality, of violence and murder.
Bütün bu bozulmuş karakteristikler bu ölü adamın vahşet, şiddet ve cinayet dolu yaşamını tamamen açıklıyor.
Mr Carmichael, when I made your acquaintance yesterday, you volunteered an amazingly correct diagnosis of Shanghai Lily and I see no reason for you to have changed it.
Bay Carmichael, dün sizinle tanışma zevkine eriştiğimde Şanghay Zambağı hakkında şaşılacak derecede doğru bir teşhiste bulunmuştunuz ve şimdi bu görüşünüzü değiştirmenizin nedenini anlayamıyorum.
You're an amazingly unscientific young man.
Şaşırtıcı derecede bilim özürlü bir adamsın.
He learned how to fly, stole a plane, got caught, put in jail, escaped in an amazingly short space of time.
Çok kısa bir zaman zarfında uçmayı öğrendi, bir uçak çaldı, yakalandı... hapse atıldı, hapisten kaçtı.
- What? She has the most amazingly quick ear you ever heard of, just like a parrot.
Görüp göreceğin en iyi kulağa sahip, aynı papağan gibi.
They say he's got an amazingly strong bodyguard :
İnanılmaz güçlü bir fedaisi var yanında :
Amazingly stupid, but flattering.
Çok aptalca ama yine de gurur verici.
- Darling, your accent was amazingly good.
- Tatlım, aksanın inanılmaz iyiydi. - Dur bir dakika.
Amazingly bright idea...
İnanılmaz derecede parlak bir fikir...
And he looks amazingly like Earl.
Ve Earl'e inanılmayacak kadar benziyor.
- Amazingly strong.
- İnanılmaz güçlü.
Oh, I think they resemble you amazingly, Uncle Matt.
Bence seni çok iyi temsil ediyorlar Matt amca.
You know, he was amazingly like you, wasn't he?
Sana şaşırtıcı derecede benziyordu, değil mi?
- start amazingly early.
-... yaşta cinayet işlemeye başlar.
Yes, it's amazingly blue!
Evet, şaşırtıcı şekilde mavi!
It is an amazingly simple device.
İnanıImaz derecede basit bir cihaz.
It's an amazingly effective tool.
Bu inanıImaz derecede etkili bir alet.
As a devotee of the sport of kings... he's amazingly adept at calculating the odds.
Krallara layık bir şekilde olasılıkları inanılmaz bir şekilde hesaplayabilir.
She has an amazingly good figure.
O oldukça enteresan bir figür.
YOUR WIFE IS AN AMAZINGLY BRIGHT WOMAN.
Eşiniz, harikulade akıllı bir kadın.
You did amazingly well for only one lesson.
Ne kadar çabuk kavradınız golfu, sadece bir derste!
How amazingly diverse human beings are.
İnsanlar ne kadar da birbirinden farklılar.
Ichi, you're amazingly quick.
Ichi..... sen oldukça hızlısın.
That man may be blind, but he's amazingly strong!
Bu adam kör olabilir, ama inanılmaz güçlü!
All the children seem to be happy, well-fed and normal... the house amazingly clean and in good order.
Tüm çocuklar mutlu, iyi beslenmiş ve düzgün ev çok temiz ve derli toplu görünüyor.
That's what makes Pascal so amazingly modern.
İşte Pascal'ı bu kadar modern kılan şey de bu.
Don't you think it's amazingly cool?
Sence de harika değil mi?
He was amazingly brave.
Aslında benden daha yaşlıydı.
Starts to play amazingly.
Müthiş çalıyormuş.
I have amazingly good eyesight.
- Evet, öyle. Gözlerim çok iyi görür.
That's an amazingly stupid question.
Son derece saçma bir soru.
'Orbiting this at a distance of roughly 92 million miles'is an utterly insignificant little blue-green planet'whose ape-descended lifeforms are so amazingly primitive'that they still think digital watches are neat.
Bu güneşe yaklaşık 92 milyon mil mesafede yörüngede bulunan, ve üzerinde, maymun soyundan gelen ve sayısal saatin etkileyici olduğunu düşünecek kadar inanılmaz derecede ilkel olan bir ırk yaşayan, önemsiz, mavi-yeşil bir gezegen vardır.
'In the entry in which it talks about dying of asphyxiation'30 seconds after being thrown out of a spaceship...'... which, amazingly, was also the phone number of an Islington flat'where Arthur once went to a very good party,
Bir uzay gemisinden atıldıktan 30 saniye sonra havasızlıktan ölmek konusundaki kayıtta ise : Uzay muazzam derecede, akıl almayacak şekilde büyük olduğu için başka bir uzay gemisi tarafından bu sürede kurtarılma ihtimaliniz 2 üzeri 260.199'da birdir der.
I'm going to be so amazingly cool it would fluster a Vegan snow lizard!
O kadar vurdumduymaz davranacağım ki, bir Vegan kar kertenkelesini bile telaşa düşürecek.
We are not going to be great, we are not going to be amazing - we are going to be amazingly amazing!
Harika olmayacağız, inanılmaz olmayacağız, inanılmaz derecede inanılmaz olacağız!
'To this end, they built themselves'a stupendous super-computer called Deep Thought'that was so amazingly intelligent'that even before its data banks had been connected up,'it started from first principles with :
Bunun için ise kendilerine "Derin Düşünce" isimli muazzam bir bilgisayar yaptılar. Bu bilgisayar o kadar zekiydi ki, veri bankaları daha bağlanmadan önce,
Well, our hosts here have been gassing us and zapping our minds and being weird, and are now giving us this amazingly keen meal to make it up to us.
Ev sahiplerimiz, bizi zehirleyip, aklımızı kurcalayıp, tuhaf davranıyorlardı, şimdi de telafi etmek için bize inanılmaz bir yemek veriyorlar.
She's amazingly accident-prone.
inanilmaz derece kaza yapan birisi.
- He's in amazingly good shape for a corpse that's supposed to have been dead years.
Bilmiyorum. 6 yıldır ölü olduğu sanılan bir ceset için şaşılacak derecede iyi durumda.
Your own face differs amazingly from Mephisto.
Kendi yüzün Mephisto'dan şaşırtıcı şekilde farklı.
The planet was amazingly beautiful.
Gezegen inanılmaz güzelliklerle doluymuş.
This is really amazingly hot!
Bu gerçekten korkunç derecede sıcak!
You can pick up swear words amazingly quickly.
Japonca'yı çok çabuk kapıyorsun.
You know, you're amazingly like my late father.
Biliyor musun, rahmetli babam kadar şaşırtıcısın.
That's amazingly close.
Gerçektende çok benziyor.
" How amazingly unlikely is your birth
" Düşünürsen ne şaşırtıcıdır doğmak diye
You dance amazingly well, Mr. Bond.
- Şaşılacak kadar iyi dans ediyorsunuz, Bay Bond.
But the thing is that I... I amazingly respect your dancing talent.
Ama mesele şu ki... Yeteneğini takdir ediyorum.
You're amazingly strong.
İnanılmaz derecede güçlüsün.
Your feelings are so amazingly beautiful.
Duyguların tek kelime ile harikaydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]