And beyond that translate Turkish
842 parallel translation
There are superstitions in Haiti that the natives brought here from Africa. Some of them can be traced back as far as ancient Egypt, and beyond that yet, in the countries that was old when Egypt was young.
Bazılarının kökeni, Eski Mısır'a kadar uzanır ve hatta Mısır yeni kurulurken eskiden beri var olan ülkelere kadar.
And beyond that, England.
ve ötesinde ingiltere.
But above and beyond that, it needs immediate consideration... for the safety of our flyers.
ama herşeyden önce pilotlarımızın güvenliği... için acil düzenlemeler yapılması gerekiyor.
And beyond that?
- Ve bundan sonra.
It seems that he and the Emperor have gone beyond the event horizon.
O ve İmparator ufkun ardına gitmiş gibi görünüyorlar.
Come with me and I will set thy feet on the path that leads to treasure beyond thy dreams.
Benimle gel ve seni rüyalarının ötesine götürecek yolu ayaklarının altına sereyim.
I understood you to say that you reported to our plant ill... and you're here in Berlin indulging in diversions... which are very much beyond your means?
Anladığım kadarıyla, fabrikamıza hasta olduğunuzu bildirip... Berlin'de, imkanlarınızın çok ötesinde... eğlencelere dalmışsınız, değil mi?
Now, Holt and I believe... that beyond that Mutier escarpment somewhere... lies the burial place of the elephants.
Holt'la ben inanıyoruz ki... Mutier bayırının ötesinde bir yerde... fillerin gömülü olduğu yer var.
And unless you are satisfied that he is guilty of the crime charged, and this beyond any reasonable doubt, then you must acquit him of the charge.
Ve kendisinin suçlu olduğu hususunda tatmin olmadıysanız, ve makul şüphe altında kaldıysanız, sanığın suçlamalarını aklamalısınız.
He told me that my hands were crushed beyond saving and that these aren't mine.
Bana ellerimin kurtarılamayacak derecede ezildiklerini ve bunların benim ellerim olmadığını söyledi.
And as you say, that's beyond the means of most people.
Gördüğünüz gibi birçokları için imkansız.
These are letters written to Picquart by the assistant chief of staff proving beyond doubt that the general staff knows my husband is innocent and Esterhazy is guilty.
Bunlar kurmay başkanı tarafından Picquart'a yazılmış mektuplar. Genelkurmaylığın, kocamın masum Esterhazy'nin ise suçlu olduğunu bildiğini şüphesiz ispatlıyor.
It's beyond imagination, I suppose, that somebody else could have used the rake and wiped off both sets of fingerprints.
Bu kuruntunun ötesinde, zannımca, başka birisi tırmığı kullandı ve bütün parmak izlerini sildi.
But I think I can convince you that you have a duty beyond your military duty, and to tell us everything you know, despite your word of honour.
Lakin, sanırım askeri görevinin ötesinde bir görevin olduğuna ve verdiğin şeref sözüne rağmen, bildiğin her şeyi bize anlatmana dair seni ikna edebilirim.
I made no medical diagnosis. I was shocked to see him collapse and didn't think beyond that.
Teşhiste bulunmadım, krizi beni çok şaşırttı.
It's a place in the mountains beyond Arrowhead. Just three or four little cabins, and this private lake that Derry owns.
Arrowhead Gölü'ndeki dağlarda bir yer üç dört küçük kulübe ve Derrie'ye ait özel göl.
One door closed and another opened wide and I went through and never looked behind because wind was there, and space and sun and storms... everything was beyond that door.
Bir kapı kapandı başka bir kapı sonuna kadar açıldı ve o kapıdan girdim ve arkama hiç bakmadım. Çünkü orada rüzgar, açıklık, güneş ve fırtınalar vardı. Her şey o kapının ötesindeydi.
But it's beyond that that's troubling me the most, not just the killing of Miles, you're wondering whether it will bring you freedom and the peace of mind you always thought it would.
Ama bunun ötesinde, beni rahatsız eden,... sadece Miles'ı öldürmen değil,... sana vicdan azabı yaşatması,... huzurunu ve rahatını kaçırması.
- Because if I were Cochise that's where I'd take up position. And that dust cloud beyond?
Peki ya arkadalarındaki toz bulutu?
I must find strength to write before it's too late. And as I write, it became clear that what happened to us... had its own reason beyond our poor understanding.
Çok geç olmadan önce yazacak gücü kendimde bulmalıyım ve belki yazdıkça, bize olanlarının asıl nedeninin, birbirimizi anlayamayışımızdan kaynaklandığını görebilirim.
He scarcely ever set foot ashore and I was beginning to feel that this task was beyond even my ingenuity.
Karaya neredeyse hiç ayak basmıyordu...
We have seen beyond the beauty and artistry that have made her name resound through the nation.
Adının bütün ülkede duyulmasını sağlayan.. .. güzellik ve oyunculuk yeteneğinin ötesini gördük.
What I mean is a joy so great, so special, that it lies beyond pain and boundless despair.
Benim bahsettiğim, en büyük zorlukları ve acıları aşan cinsten büyük ve olağanüstü bir sevinç.
The idea that he went beyond the scope of his office to facilitate citizens'desires, and actually made the park himself, is nonsensical to those who understand our bureaucracy.
Vatandaşların isteklerini yerine getirmek için görevinin gereklerinin ötesine geçmesi ve parkı kendi çabasıyla inşa ettirmesi bürokrasimizin işleyişini bilenler için anlamsız bir düşüncedir.
Fortunately, in times of emergency men arise with a brand of courage and fortitude that go far beyond the call of duty, and you are one of these.
Çok şükür, tehlikeli anlarda cesaret ve metanetleriyle nerede olursa olsun verilen görevi yapmak için bazı adamlar ortaya çıkar sen de onlardan birisin.
Very nice for choirs and weddings, but I doubt that your voice would ever carry beyond the footlights.
Kilise koroları ve düğünler için güzel, ama... sesinin sahne ışıklarının ötesinde duyulabileceğinden şüphem var.
And never felt like going beyond that?
Ama kitapları okumayı düşünmediniz mi?
Whatever it is... whatever intelligence or instinct it is... that can govern the forming of human flesh and blood... out of thin air is... well, it's fantastically powerful... beyond any comprehension, malignant.
Her ne ise nasıl bir zeka ya da içgüdü ise insanoğlunun şekillenmesini kontrol edebiliyor. Gücünün büyüklüğü, anlayamayacağımız kadar fazla ve de kötü niyetli.
Beyond that... beyond that peace and rest.
Bunun ötesinde dinlenme ve huzur gerekli size.
Beyond the Isle of Skye... I saw a dead man win a fight... and I think that man was I.
Skye Adası'ndan ötelerde bir yerde ölü bir adamın savaş kazandığını gördüm.
And he went up from the plains of Moab unto the mountain of Nebo, and the Lord showed him all the land that was beyond the river Jordan.
Moab düzlüklerinden dağlara çıktı ve Tanrı ona Ürdün nehrinin ardındaki ülkeyi gösterdi.
Now is the time to go through that door and find what lies beyond it.
Şimdi kapıdan geçip ardındakini göreceğiz.
And Wapping's just beyond that wood.
Wapping de şu ormanın arkası.
That route by fire and water was, I presume, dictated by imperatives of which I am only an instrument and which are far beyond my weak powers.
Ateş ve su vasıtasıyla olan o rota sanırım zorunluluklarca dikte edildi,... ki ben sadece onların bir aracıyım ve onlar benim güçlerimin çok ötesindeler.
And that if she's willing to forgive, that henceforth we'll conduct ourselves beyond reproach.
Olanları unutur ve bizi affederse, bizde bundan böyle dürüst ve düzgün davranırız.
The invaders who found out that a one-way ticket to the stars beyond has the ultimate price tag, and we have just seen it entered in a ledger that covers all the transactions of the universe - a bill stamped "paid in full" -
Dünya adı verilen küçücük bir yerden gelen küçücük ve sadece hayal edilebilen bir evrenin sonsuzluğundan ışıldayarak onları çağıran soru işaretlerine doğru devasa bir adım atmış olan yaratıklar. İstilacılar uzaklardaki yıldızlara alınan tek yönlü bir biletin çok yüksek bir fiyatı olduğunu öğrendiler. Biz de az önce, bu bedelin evrendeki tüm benzer işlemlerin kaydedildiği kasa defterine yazıldığını gördük.
But the great astronomer shattered that conceit and we were forced to admit our planet. ... is but one of many which swing around the sun that there are other systems beyond our solar system. ... in myriad worlds.
Büyük astronom bu bencilliği tuz buz etti gezegenimizin güneşin etrafında dönen pek çok gezegenden biri olduğunu güneş sistemimizin ötesinde başka sistemler, sayısız dünyalar olduğunu kabul etmeye zorlandık.
Of course, every mythology has such a book... but the Necronomicon supposedly contained formulas... through which one could communicate with... or even summon the elder gods... the dark ones from beyond who had once ruled the world... and now are merely waiting... for an opportunity to regain that control.
Tabii her efsanede böyle bir kitap vardır ama Necronomicon çeşitli formüller içeriyordu bunlar sayesinde, kişi kontrolü yeniden elde etmek için fırsat kollayan karanlık tarafın yaşlı tanrılarıyla konuşabilir ve hatta onları çağırabilir.
And beyond that?
Peki ya daha sonra?
And all that is beyond acting.
Bunların hepsi oyunculuğun ötesinde.
In the 100 years since the Victoria Cross was created for valour and extreme courage beyond that expected of a British soldier in face of the enemy, only 1,344 have been awarded.
Düşman karşısında olağanüstü cesaret için verilen Viktorya Nişanı'nın 100 yıllık tarihinde yalnız 1.344 kişi bu nişanı almıştır.
If they are a raiding party... they're outcasts from their own tribe and so far beyond the law... that... killing a few people like us wouldn't mean a thing.
peki onlar baskıncılarsa? Adalet duyguları olmayan kişiler... bizleri öldürmek onlar için önemli olmayacaktır
Beyond that, my contract - I got it here - says that I am going to deliver, and I am gonna deliver, come hell or high water.
Daha da ötesi, elimdeki sözleşme su dağıtacağımı söylüyor,... ve bütün zorluklara rağmen dağıtacağım.
But since we see that avarice, anger, pride and stupidity... commonly profit far beyond charity, modesty, justice and thought... perhaps we must stand fast a little... even at the risk of being heroes.
Ama etrafımızda pintiliğin, öfkenin, gurur ve aptallığın... cömertlik, tevazu, adalet ve düşünceden çok daha fazla yarar sağladığını görüyorsak... belki biraz kendimizi zorlayıp dayanmalıyız. Hatta kahraman olmak pahasına.
But as soon as you're beyond that gate, you're an outlaw and we can shoot at you.
Ancak kapının dışına çıktığın an seni vuracağız.
"It is believed that eventually the victim of the Merrye syndrome " may even regress beyond the prenatal level, " reverting to a pre-human condition of savagery and cannibalism.
Merrye Sendromu mağdurunun en sonunda doğum öncesinin bile gerisine gerileyebileceğine ve kişinin insanlık-öncesi vahşilik ve yamyamlık haline ilkelleşebileceğine inanılıyor.
Beyond the confines that limit the outlaw and individual criminal, violence by masses of men is called history.
Tarih'e göre suç kavramı ; bir kanunsuzu veya bireysel suçluyu,... belirleyen sınırların ötesinde, insanların iç dünyalarıyla ilişkilidir.
I understand that beyond it being a matter of principle many of you are troubled by the concern and anxiety this story of an epidemic might cause to your relatives and friends on Earth.
Bunun bir ilke meselesi olmasının ötesinde, çoğunuzun bu salgın söylentilerinin Dünya'daki yakınlarınızda yaratacağı endişe yüzünden tedirginlik duyduğunuzu biliyorum.
Beyond that, the satellite would slow down, reenter of its own accord and burn up in the atmosphere.
Bu süreden sonra, uydu hız kesip, kendi kafasına göre atmosfere dönecek ve atmosferde yanacaktı.
Beyond that is a corridor three feet wide, and a door leading to the cell.
Onun da ilerisinde bir metre genişliğinde bir koridor ile hücreye açılan kapı bulunur.
She was never to be seen beyond her own estate,... and was utterly without companions,... unless that unnatural and impetuous horse, which she continually bestrode,... had some mysterious claim to the title of friend.
Evinden pek çıkmıyor, hiçbir dostuyla görüşmüyordu. Acaba o vahşi, sanki bu dünyaya ait olmayan at gizemli bir dost sayılabilir miydi?
and beyond 30
beyond that 118
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
beyond that 118
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19