And i said yes translate Turkish
599 parallel translation
- And I said yes.
- Ve ben evet dedim.
Fred asked me if I'd had a good day, and I said yes... and that you and I had lunch together and that you had gone to see your in-laws... and I had gone to the pictures.
Fred günümün iyi geçip geçmediğini sordu, ben de evet dedim ve seninle yemeğe gittiğimizi, sonra senin kayınvalidene gittiğini benim de sinemaya gittimi söyledim.
He proposed to me there and I said yes.
Bana evlenme teklif etmişti, ben de evet demiştim.
You asked me whether I wanted to live and I said yes.
Yaşamak isteyip istemediğimi sormuş, ben de evet demiştim.
Starbuck asked if he could spend the night in the tack room and I said yes.
Starbuck, gece eşya deposunda kalabilir miyim diye sordu, evet dedim.
He asked me to take over his lessons at school and I said yes.
Derslerini devralmamı istedi ben de kabul ettim.
he said. And I said yes, because it was so special.
"Evet." dedim çünkü o öyle özeldi ki...
She asked me and I said yes.
Teklif etti ben de kabul ettim..
Papa asked me and I said yes
Babam bana sorduğunda ben de evet dedim.
And I said "yes."
Evet dedim.
Yes, and I said, "Is that on the card?"
Evet, ben de kartta mı yazıyor demiştim.
She asked me if I was from Los Angeles and I said, "Yes".
O, bana Los Angles'dan olup olmadığımı sordu ; ben de "Evet" dedim..
He said yes and I explained he'd saved my life on Aug. 17th, 1914... by toting me on his back.
O da evet dedi. Ben de ona 17 Ağustos 1914'te beni sırtında taşıyarak hayatımı kurtardığını söyledim.
That's why I asked him if you could come home, and he said, "Yes."
Bu yüzden ona senin eve gelip gelemeyeceğini sordum ve "evet" dedi.
Yes, he said I should go and see my wife and thank you on his behalf for making you the artist I am today
Evet, dedi ki gidip karımı görmeli ve bugünkü aktörlüğüme kavuşturduğun için onun adına sana teşekkür etmeliymişim.
And, oh yes, I remember she said something... that struck me as being very peculiar at the time.
Ve, ah, evet, bir şey dediğini hatırlıyorum o anda çok tuhaf hissettiğim için beni sarsan bir şey.
And I'd have said yes.
Ben de evet derdim.
And if I hadn't said yes... who knows when my parents might have been talking to each other again?
Eğer evet dememiş olsaydım annem ve babam kim bilir bir daha ne zaman birbirleri ile konuşurdu?
Maybe if I'd said yes and we'd run out on him, we'd all have been happier.
Belki evet demiş olsaydım ve kaçsaydık, hepimiz daha mutlu olurduk.
I liked her best when the sound went off and she said "Yes, yes, yes."
Onun en çok sesin gittiği halinden hoşlandım. Şöyle söylüyordu "Evet, evet, evet"
And he said, "Yes, I'll go turn myself in to Mr. Lemon."
Sonra "Evet, gidip Bay Lemon'a teslim olayım" dedi.
And she said yes, I could.
O ise, evet var, dedi.
- Yes, ma'am. I was standing right over here when you said it, and I was standing right out there on those front steps when he walked up the horse, grabbed a hunk of mane,
- Evet hanımefendi bunu söylediğinizde tam şurada duruyordum ben oradayken atına doğru yöneldi, bende şuraya bir kaç adım ileriye geçtim.
I said "yes" to four men and I said "no" to you.
Dört erkeğe evet dedikten sonra, sana hayır diyorum.
Yes, Tegana said'I serve Noghai, and he will conquer the world.'Ping-Cho heard it as well.
Evet, Tegana "Noghai'ye hizmet ediyorum ve o dünyayı yönetecek." dedi. Bunu Ping-Cho da duydu.
- Yes, and I said, shut up.
- Pekala, sesini kes.
I asked you right at the start if this job was honest and you said yes.
Sana en başta dürüst bir iş mi diye sorduğumda evet demiştin.
I said do I look like a crook and you said yes so I took it for granted that you knew it wasn't exactly honest.
Bu yüzden ben de dürüst olmadığını bildiğini sandım.
I said yes and ran to a local café.
Evet dedim koşarak yerel bir kafeye gittim.
I told her what I wanted and she said yes.
Ona ne istediğimi anlattım ve evet dedi.
- Yes, and they are the very same people... who said your husband and I were evil... because they didn't understand what we were doing.
- Onlar, benim ve kocanın şeytan olduğunu söyleyen insanlarla aynı kişiler çünkü ne yapmaya çalıştığımızı anlamadılar.
"Yes, sir," he said... and I slipped into unconsciousness.
"Evet, komutanım," dedi... ve ben bilincimi kaybettim.
I'm getting married. Tom proposed, I said yes and we're planning a New Year's Eve wedding. Aah!
Tom teklif etti, ben de evet dedim ve bir yılbaşı gecesi düğünü planlıyoruz.
Oh, yes, he's real - he took me into a little room and we had a long chat, but I don't think he paid very much attention... to anything I said.
Evet, kendisi gerçek biri. ... beni küçük bir odaya aldı ve uzun uzun konuştuk ama söylediklerimi çok da önemsediğini sanmıyorum.
So I said yes, kind of stupidly, and I was really pleased, of course, so we fucked before I left.
"Evet. Bu aptal suratla!" dedim. Aslında çok hoşuma gitmişti.
And your own lives, your own troops, must come first, so I said yes, I did want it taking out.
Bu yarışı biz kazanmalıydık. Bu nedenle "evet" dedim, gereğini yapın.
- Yes, I said so. - And the casserole?
- Evet, dedim ya.
And I said, "Yes, surely, of course, we'll see about it."
Ve ben şöyle dedim, "Evet, tabi, elbette, bir bakalım."
And he said, "Oh, I saw you at a dance," he said, "in South Hampton." - I said, "You did?" He said, "Yes."
O da bana, "Seni South Hampton'daki dansta gördüm." dedi. "Öyle mi?" dedim, "Evet." dedi.
I asked the man if he wanted to come to dinner, and he said yes.
Adama yemeğe gelmek ister misin dedim... -... o da evet dedi.
They just showed me around the place, and they asked me if I wanted to join. And I said, yes, I did.
Sadece etrafı gösterdiler,... ve katılmak isteyip istemediğimi sordular.
No, it wouldn't have been useless... because in the face of certain things you've got... to say no, and instead, I said yes... to MussoIini, to duty, and to all that crap.
Hayır, boşuna olmazdı.. bazı şeyler adına "hayır" demeliydik.. ama biz "evet" dedik.
And I'll bet they asked him again, and I'll bet that he said yes.
Eminim bir kez daha sormuşlardır ve eminim o da "evet" demiştir.
Yes I said Moishe and so what? But Moishe is a Jewish name!
Ama Moishe Yahudi ismi.
You said "Mother," and I said "Yes."
"Anne" dedin, ben de "Evet" dedim.
I just thought of the time I went to the supermarket and asked him for some paté de foie gras... and he said,'Yes, yes, we have cans of paté
- Bir keresinde süpermarkete gidip adamdan kaz ciğeri ezmesi istemiştim ve o da bana'Tamam, tamam, bir sürü ciğer ezmemiz var'demişti.
Then I held my child like this over the basin. Yes? And I poured some water on his forehead, and I said,..
Sonra bebeğimi leğenin üstünde böyle tuttum alnına biraz su döktüm ve dedim ki :
I said, "Yes?" He said, "Yes, and whatever happens is a beehive."
"Ee?" dedim, "İşte orada ne olursa, o Arı Kovanı'dır" dedi.
And I said, "Oh, yes." And he said, "Why do you think they don't leave?"
"Evet" dedim, "Neden gitmediklerini biliyor musun?" dedi.
I said, yes, and they gave me a gun, and we went to the bank.
Ben yaptım dedin. Bana bir silah verdiler, bankaya gittik.
Yes, and he said I should ask for Nicodemus.
Evet, ve bana Nicodemusu bulmamı söyledi.
and i 3645
and i'm proud of you 44
and i will 353
and i'm grateful 35
and i'm starving 33
and i'm not gonna lie 17
and i'm very sorry 29
and i'm so sorry 99
and i'm an alcoholic 48
and i'm 661
and i'm proud of you 44
and i will 353
and i'm grateful 35
and i'm starving 33
and i'm not gonna lie 17
and i'm very sorry 29
and i'm so sorry 99
and i'm an alcoholic 48
and i'm 661