English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And i will

And i will translate Turkish

46,951 parallel translation
And I will make that very clear in Court, I promise.
Bunu mahkemede açıkça belirteceğim, söz veriyorum.
You say her name again like that, and I will kill you.
Onun adını bir daha öyle söylersen gebertirim seni.
You'll topple to the floor and bleed out, and I will disappear before anyone blinks twice.
Yere devrilirsin ve kanamaya başlar. Ve ben millet göz açıp kapayana kadar toz olurum.
This is my problem, and I will no longer put you in danger.
Bu benim sorunum ve seni daha fazla tehlikeye atmayacağım.
Come with me and I will help you find them.
Benimle gel ve onları bulmana yardım edeyim.
And I will never be able to find him.
Ben de onu asla bulamayabilirim.
You'll go to the bridge where my men and I will surprise him.
Adamlarım köprüde bekleyecek.
Scott and I will take the front.
Scott ve ben ön plana çıkacağız.
And I will call, "Action, Heidi," at which point our stuntman, Glenn, will make his fall from the steeple.
Son olarak "Oyun, Heidi" diyeceğim ve dublörümüz Glenn kuleden aşağı düşecek.
Well, obviously Lani and I will win.
Tabii ki Lani ve ben kazanacağız.
Release me, and I will lay waste to the lot of them.
Beni sal, ve onların hepsinin kökünü kazıyayım.
I will escape, and I will seek my own justice.
Buradan kaçacağım. Ve kendi adaletimi arayacağım.
I acted like a Neanderthal, and... clearly, that's something I have to work on, and I will, but... to have to spend another night in that dorm, alone...
Hanzo gibi davrandım. Belli ki bu konuda bir şeyler yapmalıyım ve yapacağım ama.. O yurtta bir gece daha yalnız olmak zorunda kalmak -
And I will kill you.
Seni öldürürüm.
You make one more move, and I will blow the wires right out of your head.
Bir daha kıpırdarsan beynini etrafa saçarım.
Talk about my sister again like that, and I will rip your fucking spine out of your neck!
Kardeşim hakkında bir daha öyle konuşursan siktiğim kafanı koparırım.
Break one rule and I will spread your face like butter all over the inside of that awful car you drive.
Tek bir kuralı çiğnersen beynini o kullandığın leş arabanın her tarafına saçarım.
When I get back, you and I will have a nice, long chat, and you can tell me all about why you can't stay here in paradise.
Geri dönünce güzelce şöyle uzun bir konuşma yapacağız. ... bana neden bu cennette kalamayacağını anlatırsın.
A work like this, it needs a singular voice, an artist, and I will not compromise my vision for anyone.
Böyle bir çalışmanın tek bir sese, bir sanatçıya ihtiyacı var. Kimse için vizyonumdan ödün vermem.
Oh, and pull that shit again, and I will shoot you in the head, save us both some misery.
Aynı şeyi bir daha denersen seni başından vururum ikimizi de dertlerinden kurtarmış olurum hem.
Izzy and I will bring him back alive.
- Onu sağ getireceğiz.
And I will do anything to get her back.
Onu geri getirmek için her şeyi yaparım.
Clary and I will widen the perimeter. Hey, Fray!
Clary ile daha geniş bir alanda arama yapacağız.
Just, um, grab a table and I will make you one of my specialty cocktails.
Bir masaya otur, ben de sana özel kokteyllerimden birini hazırlayayım.
I will charge you with defamation and fraud.
İftira ve dolandırıcılıktan sizi gözaltına alacağım.
I will find John, and he will pay for what he did to you.
John'u bulacağım, ve sana yaptıklarının cezasını çekecek.
I will put this through them, and you will not be harmed. You understand?
Bunu onlara saplayacağım ve sana zarar gelmeyecek, anladın mı?
I'm gonna go to the nest, where this all started, where the secrets lay hidden, and where blood will finally be spilled in its rightful place.
Ben de her şeyin başladığı, sırların yattığı ve ve kanın sonunda doğru yere akacağı yuvaya gideceğim.
As will I. So why don't we cut past that and make a deal?
Ben de deneyeceğim. O zaman neden o bölümü geçip bir anlaşma yapmıyoruz?
If I get arrested, those servers will be released, and everything you've done will be exposed.
Eğer yakalanırsam o sunucular yayınlanacak ve yaptığın her şeyi ifşa olacak.
And neither will I.
Ben de olmayacağım.
I mean, bright side, the writer of the history of the zombie wars will very likely be a zombie, and you'll be viewed as a hero.
İyi tarafından bakacak olursak zombi savaşları tarihinin yazarı bir zombi olacak ve sen kahraman olarak görüleceksin.
I never met the zombie who did it, but one day I will, and he'll have to learn that there's a price to pay for zombie-on-zombie crime.
Bunu yapan zombiyi tanımıyorum ama bir gün tanıyacağım ve zombiler arası suç işlemenin bedelini ödemek zorunda kalacak.
And when I do, I will eradicate your malignant bloodline from... this... earth.
Ve bulduğum zaman, senin iğrenç soyunu bu dünyadan sileceğim.
And will it be justice when I escape and come for you both?
Ben buradan kaçıp ikinizin peşine düştüğüm zaman da adalet olacak mı?
Um... I will have the number 12 with the rice and the egg roll.
12 numaradan alacağım, yanına pilav ve kızarmış börek.
That's why I need somebody who will treat his barony with fairness and equality.
Bu yüzden baronluğuna adalet ve eşitlikle davranacak birine ihtiyacım var.
I'm gonna go to the Judge Advocate, and we will take you down... trespassing, false representation, stolen valor... the whole nine yards.
Haneye tecavüz, gerçeği saptırma, yalancı askerlik, ne var ne yoksa.
And I'm gonna show you, just like the butterfly's wings, this piece of gum is gonna start a sequence of events that will finish on the other side of the world.
Ve sana göstereceğim. Tıpkı kelebek kanatları gibi bu bir parça sakız, dünyanın diğer ucunda son bulacak olaylar dizisini başlatacak.
Now, this is not an interview, and if there is any exchange that I deem detrimental to my client's case, I will end things here.
Bu açık uçlu bir görüşme değildir. Müvekkilimin davasını olumsuz etkisi olacağını düşündüğüm herhangi bir gelişme olursa duruma müdahil olurum.
"I will personally see to it that the corruption in this office is publicly and irreparably exposed." These are big claims.
Herhangi bir girişimde bulunulmaz ise şahsen, bu bürodaki yolsuzluğun onarılamayacak boyutlarda alenileştiğine kanaat getireceğim. "
I will not stand by and let baseless accusations be leveled at any of my prosecutors.
Bekleyip herhangi bir savcımın asılsız suçlamaların hedefi olmasına izin vermeyeceğim.
Stop what you're doing and tell kaniel outis i will kill the girl!
Ne yapıyorsan artık yapma ve Kaniel Outis'e kızı öldüreceğimi söyle!
I will play his game... And if he hurts our son, I'll kill him.
Onun oyunun oynayacağım ve eğer oğlumuza zarar verirse, onu öldüreceğim.
I will cut your fingers off, shove them up a monkey's ass and make you chase them.
Parmaklarını kesip bir maymunun kıçına sokar sonra maymunun peşinde koştururum seni.
I'm very sorry, and I promise, I will... I will do anything...
Çok üzgünüm ve bunu telafi etmek için her şeyi yaparım.
But no matter where you are, I'll be watching... _ And so will our private audience on closed-circuit TV.
Ama nerede olursanız olun gözüm üzerinizde olacak özel bir yayın üzerinden seyreden özel seyircilerimizin de.
I took it upon myself to radio ahead to the aid convoy that the Somnambulist is heading for, and it looks like they're gonna be doing a little... braking maneuver so that the two of them will link up a bit sooner. So, the Somnambulist is gonna get there with air to spare.
Uyurgezer'in gittiği yardım kafilesine telsiz sinyali gönderme işini üstlendim ve görünüşe göre ikisi de biraz daha erken kenetlenebilsin diye küçük bir frenleme manevrası yapacaklar, Uyurgezer de oraya yedek havayla gidecek.
I guarantee you and me will experience, like, a huge earthquake at some point in our lives.
Kalıbımı basarım, ikimiz de günün birinde devasa bir deprem yaşayacağız.
And there will I be buried.
Ve orada gömüleceğim.
Now, I know you don't have a lot of money, and, sadly, this is not something that insurance will cover.
Fazla paran olmadığını biliyorum ve bu işin ödemesini sigortadan da alamazsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]