English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And it will be

And it will be translate Turkish

6,177 parallel translation
And it will be, for now, and hopefully it'll be here long after you and I are gone.
Ve şimdilik burada olacak ve umarım sen ve ben öldükten çok sonra da burada olur.
He will find those men and he will slay them and it will be over.
Onları bulacak ve öldürecek, böylece kurtulacağız.
If you have any trouble, call that number... and it will be taken care of.
Eğer bir sorun çıkarsa bu numarayı arayın. ve ben icabına bakarım.
And when it's done, and it will be done, you and I are gonna meet back here at this restaurant, at this same table that I used to share with my boy, and I'm gonna look you in the eyes, just like you're looking me in the eyes right now, and I'm gonna see how empty they are without your son in the world.
Bu iş bittiğinde ve bitecek de seninle bu restoranda yeniden buluşacağız bu masada benim oğlumu konuştuğun gibi tıpkı şu an gözlerime baktığın gibi ben de senin gözlerine bakarak oğlun olmadan dünyanın ne kadar boş olduğunu göreceğim.
Your call is on hold and It will be answered shortly.
Lütfen ; Çağrıyı açık tutun ve size kısa sürede cevap verilecektir.
It isn't and it never will be.
Değil ve asla da olmayacak.
- It's true, there will always be new conflicts And enemies to face.
Her daim yeni uyumsuzluklar ve yüzleşecek düşmanlar olacak, doğru.
It's easy to imagine that Marvel's future will be as successful, bright, and rich as its unparalleled history.
Marvel'ın geleceğinin, geçmişiyle paralel olmayan bir şekilde başarılı, parlak ve zengin olacağını kestirmek kolay.
And I predict you will be pushing it again on the way back.
Dönüş yolunda da tekrar taşıyacağınızı öngörüyorum.
Judge will. And if your name is on it, I will suggest you be charged with accessory to murder after the fact.
Eğer ismin üstündeyse de cinayete suç ortaklığı yapmaktan tutuklanmanı önereceğim.
The moment a man uses the Sword to kill, his soul, and hence, his life will be taken with it.
Bu kılıcı öldürmek için kim kullanırsa, o andan itibaren ruhu, varlığı, hayatı hepsi ondan alınır.
The marriage will be consummated, and he'll have to accept it.
Evlilik, gerçek olacağı için bunu kabullenmek zorunda kalacak.
And until you heal it, no solace I can offer you will ever be enough.
Bundan kurtulana değin ne kadar avutursam avutayım yetmez.
You don't want to be working it the whole day and not produce anything, so something like this will be an ideal striking platform.
Burada bütün gün çalışıp hiçbirşey üretmemek istemezsin, o yüzden bu gibi yerler ideal vuruş platformu olabilir.
Hailey, if you work as hard as you can, and you really sacrifice to be the best that you can be, you will still never have what it takes to make the big leagues.
Hailey, ne kadar çok çalışırsan çalış özveride bulun, yapabildiğinin en iyisi ol yine de büyük lige giremezsin.
He knows that if this threat comes to pass, and Catholic lives are lost, it will be the start of a bloody fight his people want no part of.
Eğer bu olay gerçekleşirse, ve Katolikler öldürülürse, sonunda daha çok kan döküleceğini biliyor. Bunda yer almak istemiyorlar.
It may not seem like it now, but it is for your own good that you will soon be married and away from this castle.
Şu anda öyle gözükmeyebilir ama, evlenip buradan uzakta olman senin iyiliğin için gerekli.
So when... and I emphasize "when"... I pin the back of your hand on my chest, it will be over.
Elini göğsüme doğru çektiğimde işin bitmiş olacak.
I said that very same thing, and you said, "don't worry. Oh, remember? It will all be over soon."
Hatırlasana, aynı şeyi ben de sana söylemiştim sen ise bana merak etme birazdan bitecek demiştin.
And yes, I will be sad to miss my baby niece and all of her Christmas joy, but I've made a decision that I'm happy with, and it hasn't been giving me stomach pains.
Ve evet, yegenimi ve onun Noel nesesini özledim ama kararimdan memnunum ve hiç rahatsizlik duymuyorum.
With a bit of luck, in two months'time, it will be as big and beautiful as this orchid mantid.
Biraz şansı varsa, 2 aylık bir zaman içinde bu Orkide Peygamberdevesi kadar büyük ve güzel olacak.
It won't be long now before they will leave their mothers for good and put their new skills to the test.
Annelerini sonsuza kadar terk etmeleri ve yeni yeteneklerini denemeleri yakındır.
It won't be long before one mouth is joined by two more and this chick will then have to share what the female brings back.
Bir boğazın daha katılması çok uzun sürmeyecek ve bu civciv, dişinin getirdiklerini paylaşmak zorunda kalacak.
Once a mother commits herself, she commits her foal, and there will be nothing she can do to help it.
Bir anne kendini sulara bıraktığı anda yavrusunu da bırakmış olacak ve ona yardım edebilmek için yapabileceği hiçbir şey olmayacaktır.
Even though you're going to see some gruesome things but it will still be... the last chance you and I will have to see each other on the outside.
Ürkütücü şeyler göreceksen de yine de birbirimizi dışarıda görmek için bir fırsatımız olacak.
About this so-called angel... – And we will absolutely have time for that, Martin, but it would be remiss of me not to begin the interview
-... bir fırsat olarak görüyorum. - Buna yeterince zamanımız var, Martin.
Within this hour, at most, I will advise you where to plant yourselves, acquaint you with the perfect spy o'the time the moment on't, for it must be done tonight, and something from the palace.
En fazla bir saat içinde bildireceğim size nerede pusuya yatacağınızı ve gizlice gözetleyip tam olarak ne zaman saldıracağınızı.
Will it work and can they be killed?
İşe yarayacak mı, öldürülebilirler mi?
And I'll call it payback or a return on your investment in me, but I'm gonna be on that pier tonight and so are you,'cause if you're not, I will blow the whistle.
Buna ister intikam istersen bana yaptığın yatırımın karşılığı de ama sen de benim gibi bu gece o iskelede olacaksın... -... çünkü eğer gelmezsen foyanı meydana çıkarırım.
And which will it be for you?
- Sizin için hangisi olacak peki?
Due to the significant loss of life and property on our voyage, it seems there will be an inquiry.
Yolculuğunuzdaki mühim can ve mal kaybı yüzünden öyle görünüyor ki, bir soruşturma olacak.
Look, you don't show, everybody will think it's the whiskey talking, and Connie Gay will be stuck bad.
Bak, eğer görünmezsen, herkes bunu viski yüzünden sanacak ve Connie Gay zor duruma düşecek.
When your world is destroyed, and I'm all that's left... then it will be enough.
Bu iş ancak dünyan yok olup... geriye bir tek... ben kaldığımda son bulacak.
And it's only a few years before the manta rays will be wiped out.
Manta vatozlarının neslinin tükenmesine sadece bir kaç yıl kaldı.
With the last echo of the last bell, at the last stroke of midnight, the spell will be broken and all will return to what it was before.
Çanın son sesiyle, gece yarısının son vuruşuyla büyü bozulacak ve her şey eski haline dönecek.
By the time it was all over, this will be another thing Nicholas and I would have in common.
Tüm bunlar bittiğinde bu başka bir şey olacaktı Nicholas'la ortak noktamız buydu.
And so, when you look up at the sky at night, it will be as if all the stars are laughing.
İşte bu yüzden geceleri gökyüzüne baktığında tüm yıldızlar gülüyormuş gibi gelecek sana.
And I'm sure the people at home will be thinking a little more about what it was that Theo said...
Ve eminim ki şu an evlerinde olan insanlar biraz daha... Theo'nun söyledikleri hakkında daha fazla düşünüyordur...
They will literally be on their knees begging for your mercy and it's the ultimate deterrent for those considering a career in crime.
Gerçek anlamda diz çöküp sizden merhamet dileyecekler. Suç işlemeyi düşünenler için de nihai caydırıcılık olacak.
It will be a deterrent to anyone considering a career in crime and no more recidivism.
Suç işlemeyi düşünen herkes için büyük bir caydırıcı güç olacak ve yeniden suç işleyen kalmayacak.
Now it's us who will know where Falcon is, and this time the fight will be in our terms.
Artık Falcon'un nerede olduğunu bilen biziz ve bu kez kavga bizim lehimizde olacak.
It's one thing to release a missile whilst the street is clear in the hope that it will remain so. It's quite another thing knowing that this girl will, at worst, be fatally injured and, at best, severely injured.
Sokak temizken öyle kalmasını umarak... füze yollamak bir şeydir... bu kızın en kötü ihtimalle ölümcül sakatlık geçireceğini... en iyi ihtimalle çok sakat kalacağını bilerek füze yollamak ayrı bir şeydir.
That videotape will be placed in a space probe which will be launched by NASA into our solar system with the hope of connecting to, and perhaps providing a message for extraterrestrial life, should it exists.
Bu kayıtlar aynı zamanda NASA tarafından gunes sistemimize fırlatılacak uzay aracına da dunya dısı canlılarla baglantı kurmak ve onlara mesaj olarak iletmek icin yerlestirilecek, tabii o canlılar varsa.
Even if they see the smoke... And I don't think they will... By the time they get here, it'll be gone.
Dumanı görmüş olsalar bile ki göreceklerini sanmıyorum onlar buraya gelene kadar duman kaybolacak.
If you think about it. Your homes, your yacht, your jet. All custom built by the worlds finest craftsmen, and so will your new body be as well.
Düşünürseniz evleriniz, yatlarınız, jetleriniz, bütün hepsi dünyanın en iyi marangozları tarafından inşa edildi.
Now you remember to take it and I assure these unpleasant episodes will soon be behind you.
Fakat burada olmadığın haftada ilacının dozunu ikiye çıkarıyorum.
It will be three nights a week. And I've paid your tuition for the first semester.
Haftada üç akşam olacak ve ilk dönem için ders ücretini de ödedim.
I hope that your mother is feeling less sad. It will not be long before your friend gets married and you can come home.
Annenin üzüntüsünün biraz daha az olduğunu ve arkadaşının düğününden kısa süre sonra eve dönmeni ümit ediyorum.
It won't be long now, by the sound of it, and your mother will have a wonderful day out.
Sözlerine bakılırsa uzun sürmeyecek ve annen harika bir gün geçirecek.
And one day the sun will come out and you might not even note it straight away, it would be that faint.
Bir gün güneş doğacak ve o kadar belli belirsiz olacak ki fark etmeyeceksin.
Mrs. Altmann, it would seem that if your case goes forward, world diplomacy will collapse, and you will be solely responsible.
Bayan Altmann, öyle görünüyor ki davanız devam ederse dünya diplomasisi çökecek ve tek sorumlusu siz olacaksınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]