Andrey translate Turkish
207 parallel translation
Prince Andrei, is the old boy really dying?
Prens Andrey yaşlı oğlan gerçekten ölüyor mu?
With all that, Andrei, you still disapprove?
Bunlara rağmen Andrey beni hala onaylamıyor musun?
- Prince Andrei.
- Prens Andrey.
Andrei!
Andrey!
Andrei's leaving tomorrow.
Andrey yarın gidiyor.
Andrei wants me to.
Andrey istiyor.
Remember this, Prince Andrei.
Bunu unutma, Prens Andrey.
Andrei, you're leaving already?
Andrey gidiyor musun?
Andrei, Andrei...
Andrey, Andrey...
We shall not have lost the war, Andrei, because of this one battle.
Savaşı bir çatışma yüzünden kaybetmeyeceğiz Andrey.
Andrei, please help me!
Andrey lütfen yardım et!
That's my friend, Prince Andrei Bolkonsky.
Bu arkadaşım Prens Andrey Bolkonski.
Prince Andrei, may I present the Countess Rostova.
Prens Andrey, Kontes Rostova.
Andrei, I think it's bad for you, it's wrong to stay down here, year after year, brooding, living the life of a hermit.
Andrey senin burada kalmanın kötü, yanlış olduğunu düşünüyorum. Yıllarca, düşünceli, keşiş hayatı sürmen yanlış.
Goodnight, Andrei.
İyi geceler Andrey.
- Do you think Prince Andrei likes us?
- Sence Prens Andrey bizi sevdi mi?
Why must I keep thinking of Prince Andrei?
Neden sürekli Prens Andrey'i düşünüyorum?
It's about Prince Andrei, I suppose?
Sanırım Prens Andrey'le ilgili.
I suppose you've heard from Andrei?
Andrey'den haber aldınız sanırım?
Until Andrei comes back, I can't be glad about anything.
Andrey gelene kadar hiçbir şeye sevinemiyorum.
I must write that to Andrei.
Andrey'e yazmalıyım.
Prince Andrei Bolkonsky!
Prens Andrey Bolkonski!
- And Andrei?
- Ya Andrey?
- What do you plan to tell Andrei?
- Andrey'e ne demeyi düşünüyorsun.
Prince Andrei has sent back all her letters.
Prens Andrey bütün mektuplarını geri gönderdi.
Prince Andrei is in command of a regiment.
Prens Andrey bir birliğin başıymış.
- You heard from Andrei.
- Andrey'den haber aldın mı?
Did Andrei say anything about me in his letter?
Andrey mektubunda benim için bir şey yazmış mı?
If you do see Andrei, tell him...
Andrey'i görürsen ona...
It's hard to explain, Andrei.
Açıklamak zor, Andrey.
Aunt, Prince Andrei is here, among the wounded.
Hala, Prens Andrey burada, yaralıların arasında.
- Andrei?
- Andrey mi?
Andrei?
Andrey mi?
- Andrei.
- Andrey.
Why talk of me, Andrei?
Neden benden söz ediyoruz, Andrey?
Andrey, get Moscow for a few minutes.
Andrey, birkaç dakikalığına Moskova'da olalım.
Andrey.
Andrey.
- Don't, Andrey.
- Okuma, Andrey.
Andrey, look.
Andrey, bak.
Andrey!
Andrey!
Andrey, let's get Moscow.
Andrey, Moskova'ya gidelim.
Does it mean that you, Andrey and I have not lived in vain already?
Yani sen, ben ve Andrey boşu boşuna yaşamadığımız anlamına mı geliyor bu?
Andrey is getting weaker every day.
Andrey gittikçe zayıflıyor.
What is it, Andrey?
Ne oldu, Andrey?
I am thinking of Andrey.
Andrey'i düşünüyorum.
- Andrey?
- Andrey'i mi?
All will be like you dreamed of :
Tam isteğin gibi : Andrey, Tanya, Sergey'in de istedikleri gibi.
Andrei Nekrasov
Andrey Nekrasov
They're ours, Andrei!
Bizimkiler, Andrey!
Why are you so gloomy, Andrei?
Neden bu kadar karamsarsın, Andrey?
- Andrei, let me see your Mauser.
- Andrey, mavzerime bak.