Anyhow translate Turkish
2,351 parallel translation
Soon be dark anyhow.
Yakında karanlık çökecek.
Such sordid couplings have a way of turning out badly anyhow... by no one's special doing.
Bu tarz iğrenç birliktelikler kimse bir şey yapmadan da insana zarar verebilir.
Anyhow, I've seldom seen a bad case so well put.
Kötü bir durumun bu kadar güzel anlatıldığını nadir görmüşümdür.
Haha, anyhow, as I was saying, we put one egg into the hands of two male students.
Haha, her neyse, diyordum ki bir yumurtayı iki erkek öğrenciye verdik.
Anyhow, since I'm here, shall we make the best of it?
Her neyse burada olduğuma göre, bundan faydalanalım mı?
- Sorry, Mum. Anyhow...
Afedersin anne... her neyse.
Anyhow, my brother Philip- - he's the second oldest- - he's in the roadside fireworks business, which is, as you might expect, seasonal.
Her neyse, ikinci abim Philip Dolaşarak havai fişek satıyor, Tahmin edebileceğin gibi sezonluk bir iş.
Anyhow, it's obvious you're still trying to resolve longstanding Oedipal issues.
Herneyse, belli ki sen uzun süredir Oedipal rahatsızlığını çözmeye çalışıyorsun.
( CHOKES ) This southern man don't need him'round anyhow
# Güneyli adam onun etrafında olmasına gerek duymuyor.
Anyhow, I guess our biggest problem is getting out of here.
Ne olursa olsun tahminimce en büyük sorunumuz buradan çıkmak.
They'll release me anyhow.
Eninde sonunda bırakırlar beni.
Who is this guy anyhow to rewrite the end of my movie?
Filmimin sonunu yeniden yazan bu adam da kim hem?
Anyhow, she paints pictures of little animals and whatnot.
Her neyse, küçük hayvanlar ve onun gibi şeylerin resmini yapıyor.
Anyhow, that's something I thought you could do, Jeremy.
Her neyse, bence bu senin de yapabileceğin bir şey, Jeremy.
Anyhow, come on.
Her neyse.
She ain't never gonna hear it from your fucking lips anyhow.
Nasılsa bunu senin dudaklarından duyamayacak!
Well, it isn't about the profits anyhow, it's something else.
Aslında konu kâr değil tabii ki. Başka bir şey.
Anyhow, as of now I'm officially assigning you to observe Arctor.
Neyse, şu andan itibaren Arctor'u izleme görevini resmen sana veriyorum.
All Bob's got, anyhow.
Bob'un her şeyini, gerçi.
- So, whose birthday is it anyhow?
- Bu yüzden hangisinin doğum günü olduğu önemli değil.
Anyhow, she was six months gone before anyone noticed.
Neyse, fark ettiğimizde 6 aylık hamileydi.
Anyhow, I can't, Denis.
Fakat ben bunu yapamam, Denis.
All right, you keep the change anyhow.
Para yine de sende kalsın.
Ain't gonna matter anyhow.
Ne olursa olsun sorun olmayacak.
What the hell you want to wear meter maid shoes for anyhow?
Ne bok yemeye bir park cezacısının ayakkabılarını giymek istersin ki?
And it won't matter anyhow
Nasıl öyle olduğunun da önemi yoktur
Well, you will, anyhow, Jacques.
Tamam, tamam. Her neyse Jacques.
Anyhow... I think it'd be a good idea to be in an ambulance like you.
Sanırım senin gibi bir ambulansın içinde olmak iyi bir fikir olabilirdi.
Anyhow, sorry to get back to me,
Herneyse, konuya dönersek,
Anyhow, it worked.
Herneyse, işe yaradı.
She's not as reliable but, anyhow, she phoned to say he was in a bad way.
O da çok güvenilir biriydi herneyse, babamın kötü olduğunu söylemek için aradı.
- Oh. I apologize. Anyhow, where we really connected, I think, was our love of musical theater.
Birbirimize bağlandığımız nokta müzikal sevgimizdi.
Anyhow, I hate to embarrass Irene, but without her father,
Her neyse, Irene'i utandırmak istemem.
Go ahead and do somersaults or peel bananas with each other for all I give a fuck. The whole place has gone to shit anyhow.
İsterseniz takla atın, isterseniz birlikte muz soyun, umurumda değil.Mekan olduğu gibi b.ka sardı zaten Beni hiç ilgilendirmez.
I was probablygonna do it eventually anyhow.
Nasılsa bir gün teklif edeceğim.
Anyhow, April is coming to the diner tonight from 5 : 00 to 8 : 00, so I'll see you here after 8 : 00.
Neyse, bu akşam beşten sekize kadar yemek için April burada. Sekizden sonra burada görüşürüz.
Fine, I have to go anyhow.
- İyi, ben de zaten gitmeliyim.
So, anyhow, I'm really hoping to score a spot in your class.
- Neyse, dersinize katılmak istiyorum.
Anyhow, can't mourn all the ruddy day, so...
Neyse, lanet olası gün boyunca yasını tutamayız, bu yüzden...
Anyhow, we're making a tour of the division.
Bütçe kesintilerinden dolayı patronlar, yolsuzluk yapılmasından korkuyor. Karakolları geziyoruz.
Anyhow, there is no reason why you and I should not be on the same page.
Birlikte çalışmamamız için bir neden göremiyorum.
Anyhow, put me down for $ 2,000 worth of bodywork and / or paint.
Herneyse, benim için de 2000 dolar'lık tamirat ve boya yaz.
I didn't really like that boy anyhow.
O çocuğu sevmiyordum.
Anyhow, he picked it up with this.
Bir sekilde, bununla yakaladi.
You can't book him here, anyhow, detective.
Onu buraya kaydedemezsin, Dedektif.
Anyhow, we got no fixed address, no known abode.
Her neyse, bildiğimiz bir ikameti yada konutu yok.
He's a Princeton man, anyhow.
- Sadıkmış.
Okay, so, anyhow, I told you.
Tamam, neyse. Sana söyledim.
My grandparents stopped by unexpectedly, which took forever, and anyhow, it's a long story.
Büyükannemler haber vermeden uğradı ve sonu gelmedi. Uzun hikâye.
Anyhow, we have each other.
Neyse, baş başa olacağız!
Thanks anyhow.
Gene de sağ ol.