English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Arrested

Arrested translate Turkish

12,403 parallel translation
He was arrested with mugatu and his accomplice back in 2001.
Mugatu ve suç ortağıyla beraber 2001'de tutuklanmış.
Paco never told his niece that if they granted the Spanish government's request, anyone who touched that account could be arrested.
Paco ona İspanya hükümetinin erişiminin verildiğini ve hesaba erişenin tutuklanacağını söylemedi.
Roldan would be remembered as the man arrested in Laos.
Roldán, Laos'ta tutuklanan adam olarak bilinecekti.
Roldan was arrested and charged with all the crimes Spain had accused him of.
Roldán, İspanya'ya karşı işlediği bütün suçlardan tutuklandı.
- You got arrested.
- Tutuklandın.
- I read in Google News you got arrested.
- Tutuklandığını Google Haberler'de okudum.
Yeah, but do you remember the next day, when we walked into school and everybody knew that we got arrested?
Hatırlıyor musun, ertesi gün okula gittiğimizde herkes tutuklandığımızı biliyordu.
The one you got arrested with?
Birlikte tutuklandığın çocuk mu?
Federal agents arrested both men last week, charging them with fraud for selling outdated, defective Chinese ammunition to the Pentagon.
FBI ajanları, iki adamı da geçen hafta tutukladı Pentagon'a eski, defolu Çin mermisi satmaları sebebiyle yolsuzluktan yargılanacaklar.
When you were arrested, your DNA matched his.
Tutuklandığında, DNA'nız onunkiyle eşleşti.
Arrested in Reno for cardsharping.
Reno'da iskambil hilesinden tutuklanmış.
Police are reporting that Phillip Johnson, a Loomis Fargo security guard accused of stealing $ 20 million, has been arrested.
Emniyetten alınan bilgiye göre Loomis Fargo güvenlik görevlisi Phillip Johnson 20 milyon dolar çalmakla tutuklandı.
He's never been arrested.
Hiç tutuklanmamış.
Police done arrested him again.
Polis yine onu tutuklamış.
I don't even want to have him arrested.
Tutuklanmasını bile istemiyorum.
They're gonna call the cops and they're gonna get arrested for trespassing.
Polis çağıracak ve izinsiz girdikleri için tutuklanacaklar.
Lex Luthor Arrested In Connection With Capitol Bombing.
LEX LUTHOR MECLİS BOMBALAMASI BAĞLANTISIYLA TUTUKLANDI
Who was arrested with her?
Onu tutuklayan kimmiş?
Did you see who they arrested?
Kimi tutukladıklarını gördün mü?
Some were arrested, one committed suicide.
Birileri tutuklandı, bir tanesi intihar etti.
- Did you turn Ace in? He got arrested.
- Ace'yi içeri girdin mi? Tutuklandı.
'Cause he saw you, like, a minute before he got arrested, and then afterwards, he tried to call you to ask about it, and you didn't answer.
Çünkü seni gördü Tutuklanmadan bir dakika önce, Ve sonradan, sormak için sizi aramaya çalıştı,
I've arrested half of the people in here.
Buradaki insanların yarısını tutukladım.
So they arrested him?
Tutukladılar mı onu?
You ever been arrested?
- Daha önce hiç tutuklandın mı?
Giouri Mpoika arrested.
Yuri Boyka, tutuklusun.
If I help you, I'll be arrested.
Sana yardım edersem tutuklanırım.
Philanthropist Rhonda George has been arrested.
Rhonda George tutuklandı.
She's been arrested.
Tutuklandı.
They arrested me the day after my investigators were killed.
Araştırmacıların öldürüldükten sonraki gün beni tutukladılar.
- We're arrested and that's a heartbeat.
- Tutuklandık ve hala hayattayız.
Dr. Jayaram was arrested for working with illegal kidney transplants.
Dr. Jayaram yasal olmayan yoldan böbrek nakli işine karıştığı için tutuklandı.
no evidence... to get them arrested.
Kanıt olmadığı için, onları tutuklmak için tanığımız bile yok.
When he's arrested, he'll be severely punished.
Tutuklandığı zaman, çok ağır cezalandırılacağı da ortada.
If you show up, I will have you arrested. Can...
Eğer çıkıp gelirsen, Seni tutuklatmak zorunda kalırım.
He said that he would have me arrested if we go there.
Eğer oraya gelirsem beni tutuklatacağını söyledi.
He'll have us arrested!
Bizi tutuklatacak!
You got yourself arrested, and you didn't get your methadone.
Tutuklandın ve metadonunu almadın.
And then this whole fight broke out, and then I got arrested.
Sonra kavga çıktı ve tutuklandım.
If I do, then I'll get arrested again.
Çalarsam, yine tutuklanırım.
And if you do sing, you'll get arrested.
Çalarsan da tutuklanacaksın.
If you get arrested...
Tutuklanırsan...
And because I'm the one that got him arrested, he talked. A lot.
Tutuklanmasını sağlayan ben olduğum için de epey bir konuştu.
Amongst many other things, he claims that Marianne Beauséjour was arrested and executed in May 1941 when the rest of her circuit was captured in Paris.
Başka şeylerin yanı sıra Marianne Beauséjour'un Mayıs 1941'de tutuklanıp idam edildiğini iddia ediyor. Biriminin geri kalanı ise Paris'te yakalanmış.
Lady Belborough's husband has been arrested for the murder of Jeannie Hearne. What?
- Leydi Belborough'un eşi Jeannie Hearne'yi öldürmekten tutuklandı.
This is about not getting arrested or worse.
Bu, tutuklanmamak veya daha da kötüye gitmemekle ilgilidir.
Just in case you're arrested, this is where you can call me.
- Evet. - Tutuklanma ihtimaline karşı, bana bu numaradan ulaşabilirsin.
Oh, Edgar, if you arrested every politician and every preacher who ever strayed from the marital bed, wouldn't be nobody in politics or the pulpit.
Edgar, Karısını aldatan her siyasetçiyi ve vaizi tutuklasaydın siyasette ya da kilisede kimse kalmazdı.
Apparently, a Deputy Price arrested them yesterday afternoon.
Görünüşe göre, Şerif Yardımcısı Price onları dün tutuklamış.
They've arrested me.
Beni tutukladılar.
The burned-out station wagon was discovered in the woods 20 miles from Philadelphia, Mississippi, a small town in which Schwerner, Goodman, and Chaney had been arrested for speeding during the day.
Burada Schwerner, Goodman ve Chaney gün içinde hız yapmaktan tutuklanmışlardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]