Arrest them translate Turkish
748 parallel translation
- Arrest them!
- Tutuklayın!
- Arrest them all!
- Hepsini tutuklayın!
I see. I suppose they're waiting there for a copper to come and arrest them.
Anladım. Herhalde orada polisin gelip onları tutuklamasını bekliyorlar.
Stop them! Arrest them!
Durdurun onları!
Arrest them cattle, and fine them a couple dollars apiece for trespass?
Sığırlarımı tutuklayayım,... izinsiz mülke girmekten bir kaç dolar ceza mı keseyim?
Togashi, arrest them!
Tohashi. Tutukla onları.
I order you to arrest them...
Onları tutuklamanızı emrediyorum...
Arrest them at once for conspiracy to defraud, to rob us, to cheat us.
Sahtekarlık, soygun ve aldatmak amacıyla komplodan tutuklatın.
The more you arrest them, the less sentimental you'll feel.
Sempati zamanla kaybolup gider.
But we didn't arrest them, as it might have spoiled our chances of getting the others.
Ancak onları tutuklamadık, işin içinde yer alan diğer insanları da bilmek istiyorduk.
Arrest them, hold them for 48 hours and then release them.
Onları tutuklayın, 48 saat gözaltında tutun ve sonra da bırakın.
I haven't anything to arrest them for.
Onları tutuklamam için bir neden yok.
If you see it, arrest them.
Görürseniz onu hemen tutuklayın.
And what if the authorities arrest them first?
Ya polisler bizden önce bulurlarsa?
Arrest them both!
İkisini de tutuklayın!
Arrest them all!
Hepsini tutuklayın!
If you see such a group, arrest them immediately.
Böyle bir grupla karşılaşırsanız hemen tutuklayın.
Arrest them!
Tutuklayın!
Do they arrest them?
Onlar tutuklanır mı?
Arrest them.
Tutukla.
- First arrest them.
- Önce tutukla.
We'll arrest them when they arrive.
Ve sonra onları orada tutuklarız.
But if they stole all that money, why can't you arrest them?
Ama eğer bütün parayı onlar çaldıysa, Neden onları yakalayamıyorsunuz?
Arrest them.
Hepsini tutukla...
You arrest them. You don't judge them.
Onları tutuklarsın ama yargılamazsın.
Why don't you arrest them?
Neden onları tutuklamıyorsun?
I'll tell you what, you buy yourself an airplane and get somebody to borrow it, and then I'll come and arrest them.
Bak ne diyecegim. Kendine bir uçak al biri onu ödünç alsin, gelip onu tutuklayayim.
Then it's the superintendent's duty to arrest them.
O zaman onları yakalamak güvenlik şefinin görevi.
Arrest them for what?
Tutuklamak mı, ne için?
Arrest them, boys.
Tutuklayın onları, çocuklar!
Stay with them. No, don't arrest them.
Hayır, onları şimdi tutuklama sakın...
- Arrest them!
- Tutuklayın onları!
Arrest them!
Tutuklayın onları!
Put them all under arrest.
Hepsini tutuklayin.
I promised your arrest to the villagers to keep them quiet for the moment.
Köylülerin sakinleşmesi için, seni tutuklayacağıma dair söz verdim.
However, if you read the papers instead of writing them, you'd know that Durand is under arrest.
Ancak gazetede yazacak yerde, yazılanları okusaydınız Durand'ın tutuklandığını bilirdiniz.
To arrest and eliminate them.
Onları tutuklayıp saf dışı bırakmak.
Ought to arrest the whole lot of them.
Bunların hepsini tutuklamak lazım.
Listen, we took the bear to the house of that actress, and when the police tried to arrest us, we tied one of them on the back of the bear and shoved them both into the river!
Ayıyı aktristin evine götürdük ve polis bizi tutuklamak isteyince, birisini ayının arkasına bağladık ve ikisini de nehre ittik!
Why did you let them arrest you?
Neden seni tutuklamalarına izin verdin?
I went with them to arrest him.
Onu tutuklamak için onlarla birlikte gittim.
Arrest all of them.
Hepsini tutukla.
There were 16 of them in the van, and they were resisting arrest, sir.
Rezil durumda. Minibüste 16 kız vardı ve direniyorlardı, efendim.
The way things are now I am tempted to arrest the whole lot of them.
İşler öyle bir hal aldı ki hepsini tutuklamak istiyorum.
As for the police, I do not think that you had the time to alert them, nor that they have the audacity to arrest me.
Ayrıca, ne polise haber verecek zaman bulabildiğinizi, ne de onların beni tutuklama küstahlığında bulunabileceklerini sanmıyorum.
Why don't you arrest them sheriff?
Neden onları tutuklamıyorsun, Şerif?
Gauls, I arrest you in the name of the Queen! Shall I smash them one?
Galyalılar, sizi Kraliçe adına tutukluyorum!
Johnny. Johnny, I just been telling Arthur here you could maybe arrest those men and put them in jail.
Johnny, bende tam Arthur'a belki bu adamları tutuklayıp hapse atabileceğini söylüyordum.
Off-duty arrest. Caught them gambling.
İzin günümdeyim ama bunları kumar oynarken yakaladım.
Do we arrest them?
Sakın ha!
- I'll arrest every one of them, my lord.
- Hepsini tutuklarım, efendim.
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16