English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Aside from that

Aside from that translate Turkish

432 parallel translation
Aside from that, you know nothing.
Bunun dışında elinde bir şey yok.
But aside from that, what have you done?
Fakat bunun dışında, ne yaptınız?
Get aside from that door, Mr Finch.
Kapıdan çekilin, Bay Finch.
Aside from that, I'm free as the wind.
Hepsi bir yana, kuşlar kadar hürüm.
Aside from that, I'll leave you.
Sizi yalnız bırakayım.
She's very home-oriented, as she would put it. But I guess aside from that, I'm pretty ha...
Onun deyimiyle ev odaklıdır.
So, aside from that?
Eee, bundan başka?
There is no aside from that.
Bundan başkası yok işte.
Aside from that, it's ginger-peachy.
Bunları saymazsak ortalık sütliman.
Aside from that, things are pretty relaxed here.
Yine de fena bir yer değil, göreceksin. Gayet sakin bir yer.
Aside from that, Mr. Kadir, how are you?
Bunun dışında, Mösyö Kadir, Nasılsınız?
Aside from that, this thing seems to have no function whatsoever.
Onun dışında bu zamazingonun hiçbir işlevi yok gibi.
Yeah, but aside from that. You and Augie really had a great time, huh?
Evet, ama bunun dışında sen ve Augie harika vakit geçirdiniz, değil mi?
You and your A-Team kick up some embarrassing headlines, make some staff officers look woefully inept, but aside from that, you amount to nothing.
Sen ve A Takımın bazı subayları beceriksiz gösteren oldukça can sıkıcı manşetler attırdınız. Ama bunun önemi yok.
Aside from that, he's just about backed away from everything.
Bunu dışında her şeyden uzak.
Aside from that, is there anything to look forward to?
Bundan başka can attığın başka bir ayrıcalık var mı?
Aside from that, I can't help you.
Bunun dışında, sana yardım edemem.
Aside from that.
Onu bir yana bırakırsak,
Aside from that, you had a hump.
Ayrıca bir kamburunuz vardı.
I ran a background check on him, and aside from that incident with British Intelligence, he was clean.
Geçmişini inceledim, ve bu olay bir kenara British Intelligence görevi boyunca temizmiş.
But aside from that though, it holds no interest for you. - In
Ama ilginizi de çekmiyor, belli ki.
Well, aside from that, how'd he like the sandwiches?
Bunu dışında, sandviçleri beğendi mi?
But aside from that, it's pretty much the same thing.
Ama bir yandan, bu da aynı şey sayılır.
I know that among you workmen who will build the Santa Fe there are many who come from both the North and the South and I ask all you now to put aside your differences for all time in the interest of a good and common cause.
Biliyorum ki aranızda Santa Fe'yi inşa edecek bir sürü işçi var hem Kuzey'den, hem de Güney'den gelenleriniz var ve hepinizden aranızdaki düşmanlığı, iyi ve müşterek bir çıkar için unutmanızı istiyorum.
Whoever I marry has some real regard for me aside from all that loving stuff.
Evleneceğim kişi bana saygı duymalı o aşk meşk olaylarının dışında.
Aside from your sad failure to give throat to spirited battle cries... was your behavior different in any respect... from that of the other men?
Savaş çığlıklarına ses verememe başarısızlığınız dışında davranışlarınız... herhangi bir şekilde diğer adamlardan... farklılık gösteriyor muydu?
Aside from the fact that many of your men never left the trenches... there's the troops'morale, don't forget.
Adamlarınızın birçoğunun siperlerden bile çıkamamış olması gerçeğinden başka... birliklerin morali konusu da var, unutmayın.
Well, aside from the fact that a cockroach is the lowest form of life, I guess my job as a sheepherder, I was underneath him.
Hamamböceklerinin en ilkel canlılar olduğunu düşünürsek,... çobanlık, herhalde daha ilkel bir şeydi.
Aside from all that. If we've got any chance it's going to be from working together.
Eğer az da olsa bir şansımız varsa bu birlikte olmamıza bağlı.
Aside from my husband's case, isn't there a nightclub by that name?
Kocamın üzerinde çalıştığı davanın ve bir de gece kulübünün adı sanırım.
I'll bet that old boy was a man to stand aside from when he was young and limber.
Şu ihtiyar, zamanında o ayakta dikilen adam gibi hareketli olduğuna bahse girerim.
I truly believed that the ladies would put aside their natural personal enmity, but there were so many people who profited from them being at each other's throats.
Aslında içtenlikle inanıyorum ki, o iki hanım kişisel husumetlerini bir kenara bırakabilirdi. Fakat onların birbirine düşmesinden çıkar sağlayan çok kişi vardı.
Colonel Statter... aside from the obvious suicidal aspects of your scheme... I personally don't believe that war is ever a solution to political conflict.
Albay Statter planınızın intiharı andırması bir tarafa ben şahsen, savaşın siyasi çatışmaya çözüm olduğuna inanmıyorum.
Aside from taking every penny that I've got
Elde ettiğim her kuruşu almak şöyle dursun.
Aside from the girl who served me breakfast I didn't see anybody else, that I remember.
Bana kahvaltı servisi yapan kız dışında kimseyi göremedim, hatırladığım kadarıyla
Aside from that, you say it's a Garden of Eden.
- Cennet Bahçesi mi diyorsun?
Aside from the fact that we're parachuting in daylight, we have nothing to worry about.
Gündüz paraşüt kullanacak olmamız dışında, endişelenecek bir şey yok.
Some never come to be, unless those that behold the visions... turn aside from their path to prevent them.
Kimi de hiç yaşanmaz yeter ki görüntüleri görenler... onları engellemek için yollarından sapmasın.
What kind of a change can they make with a dude like that, aside from giving him a new brain?
Öyle bir adama beyin nakli dışında ne değişikliği yapabilirler?
Aside from trying to adjust to being in a car that talks?
Bir arabayı konuşması için zorladıktan sonra mı?
Aside from the identifying that the boys do with us, there's also, like, a reaction of the female to our music.
Erkeklerin bizden hoşlanmaları bir yana, kadınların da müziğimize karşı bir tepkileri var.
Aside from all that mumbo-jumbo about what's-her-name...
Şey hakkındaki bütün o zırvalıkları bir kenarı bırakırsak, hani adı neydi...
And taking that document aside, everything is clarified? Far from it. - Far from it?
Bir de bu belgeyi her şeyin açığa kavuştuğu tarafa çekmek mi?
Aside from humanitarian factors, that's what mattered. If typhus had broken out...
İnsani etkilerin yanında, bu da çok önemliydi.
When she was a child in Lithuania, her uncle used to tell a story about strange beings that came down from a disk and stole an ox which the village had put aside for roasting.
Litvanya'da küçük bir kızken..... amcası dünya dışı yaratıklarla ilgili hikayeler anlatırmış ona. Kara bulutlarla ve ufolarla dünyaya inen yaratıklar..... köylerini yakmış öküzlerin hepsini kızartmış.
I'll scar my fingerprints with battery acid and run from town to town taking jobs that people have who got bad grades.
Parmak izlerimi değiştirmek için elimi aside sokacağım kasaba kasaba dolaşıp, okulda başarısız olan insanlardan iş dileneceğim.
Axel, aside from being what he us, doesn't seem all that bad.
Şey, Axel'in vampir olduğu gerçeğini saymazsak, kötü biri değil aslında.
The thing that's so amazing about Bergman, aside from his terrific Swedish guilt, is he doesn't try to explain away... the apparent meaninglessness of life.
Bergman'ı o kadar harika yapan şey olağanüstü İsveç suçluluğu dışında hayatın görünen anlamsızlığına izah getirmeye çalışmamasıdır.
Well, aside from the fact that I now have the name of a cartoon character, I'm married and I don't even remember the wedding.
Artık bir çizgi film karakterinin ismini taşıyor olmam haricinde evliyim ve düğünümü hatırlamıyorum bile.
Well, aside from the fact... that you're insured by the company I work for... I never heard of Arcane. I'm sorry.
Çalıştığım firma tarafından sigortalanmış olmanız dışında Arcane'i hiç duymadım.
Well, aside from the women and sausages, you can do that right here.
Kadınları ve sosisi bir kenara bırakırsak....... bunu burada da yapabiliriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]