Assistants translate Turkish
652 parallel translation
Assistants : L. Voytovich, A. Stolper
ASİSTANLAR L. Voytovich, A. Stolper
You're one of Mr. Flywheel's assistants.
Bay Flywheel'in yardımcılarından birisin.
Put in your newspaper that the University has granted Dr. and Mme. Curie a splendid new laboratory with many rooms the latest equipment many assistants.
Gazetenize şunu yazın Üniversite Dr. ve Mme Curie'ye bir çok odası olan, en son ekipmanlar ve bir çok asistanla dolu ihtişamlı bir laboratuar tahsis edecek.
I have no assistants in my work of organization here.
O şişman beyi görmediniz mi? Düzenlemekte bir yardımcım yok.
Your trial testimony was in all the papers... and my assistants keep an excellent file on people.
Duruşmadaki ifadeniz tüm gazetelerde yer almıştı. Ayrıca yardımcılarım insanlar hakkında mükemmel dosya tutar.
But I thought only the best students were made assistants.
Ama ben sadece en iyi öğrencilerin asistan olduğunu sanıyordum.
And I've always gotten on with his assistants... providing, of course, they understand my humble position.
Ve asistanlarıyla da bunu hep sürdürdüm naçizane konumumu anladıkları sürece elbet.
" A few seconds later, while the paymaster and his assistants...
" Birkaç saniye sonra baş veznedar ve asistanları...
My assistants have drawn up a chart of the scene of the crime.
Yardımcılarım olay yerinin bir krokisini hazırladı.
But on the night of October 25... under approximately the same conditions... I and seven of my assistants reran the crime.
Ama 25 Ekim gecesi yaklaşık olarak aynı koşullar altında ben ve yedi yardımcım suçu yeniden canlandırdık.
Your Honor, I have here the sworn statement... of each of my assistants... that not once during all the reenactments... could any of them definitely state that he recognized the man portraying the murderer.
Sayın Yargıç, burada, bir kereliğine değil tüm yeniden canlandırmalar sırasında kimsenin katil olarak tarif edilen adamı tanıdığını belirtmesinin mümkün olmadığına dair yedi yardımcımdan her birinin yeminli ifadesi var.
It was possible they might remember me but I thought it unlikely, shop assistants being commonly regarded as an inferior race who never emerged from the other side of the counter.
Beni hatırlamaları imkan dahilindeydi. Ancak ben aksini düşünüyordum. Tezgahtarlar çoğunlukla aşağı ırktan kabul edilirler.
And all the black coffee and assistants he can use!
İstediği kadar kahve ve asistan da kullanabilir!
Then you could've picked up the telephone yourself... instead of leaving it to one of your assistants.
Yardımcın yerine kendin arayabilirdin.
And assistants of my own.
Ve de bana ait asistanlar.
One of your assistants, perhaps.
Asistanlarınızdan biri, belki.
He is one of my assistants.
Asistanlarımdan biri.
I'll hand you over to one of my assistants, Mr. Boltchak.
Şimdi, sizi bir meslektaşıma bırakıyorum, Bay Boltchak.
- That's Brack, one of Exeter's assistants.
- Brack, Exeter'in yardımcılarından biri.
These men are your assistants.
Bu adamlar senin yardımcıların.
One of Muntyeba's assistants holding the sacrificial chicken swings his arm to and fro to tell the Gods :
Muntyeba yardımcılarından biri kurban edilecek tavuğunu tutuyor ve kolunu ileri geri sallayarak tanrılara sesleniyor.
The assistants guide them to the Governors Palace, where the trance is nearly over.
Yardımcılar onları Vali'nin sarayına götürüyorlar. Orada trans neredeyse sona eriyor.
Because you will be working alone in your own office... with no direct supervision and no assistants.
Çünkü ofisinizde tek başınıza asistansız ve denetimsiz olarak çalışacaksınız.
The bandits, now assistants of Panda, have to rescue the boy.
Panda'nın yardımcısı olarak çocuğu kurtarmaya geldiler.
You got assistants.
Yardımcıların var.
I need properly trained assistants.
Bana düzgün bir şekilde yetişmiş asistanlar lazım.
Now my assistants are going to awaken our patients.
Şimdi asistanlarım hastalarımızı uyandıracak.
I shall occupy the house with a group of carefully selected assistants...
Özenle seçilmiş bir grup asistanla eve yerleşecek...
- Assistants?
- Asistan mı?
- Who are these assistants?
- Kimmiş bu asistanlar?
Exactly what do you and your assistants expect to find at Hill House?
Siz ve asistanlarınız Tepedeki Ev'de tam olarak ne bulmayı bekliyorsunuz?
Allow me to introduce my assistants.
Yardımcılarımı tanıtmama izin ver.
Oh, and as you know... the best fresco assistants are to be found in Florence.
Bildiğin gibi en iyi fresk çırakları Floransa'da bulunur.
- I come back from Florence with my assistants... to find Bramante has put up this scaffolding.
- Çıraklarımla Floransa'dan geldim ki Bramante'nin bir iskele kurmuş olduğunu gördüm.
- These are my new assistants from Florence.
- Floransalı çıraklarım.
You questioned his assistants, those Florentines?
Şu Floransalı çıraklarının ifadesini aldınız mı?
You will recall your assistants from Florence?
Floransalı çıraklarını geri getirtecek misin?
During these years, under the direction of Von Braun and his assistants Alphaville had developed by leaps and bounds guided by electronic brains that developed themselves by conceiving problems that the human imagination couldn't grasp
Vonbraun ve onun kurmaylarının yönetimi altındaki tüm bu yıllar boyunca,... Alfakent ; ... insan aklının hayal bile edemeyeceği karmaşıklıktaki sorunları ele alarak kendilerini geliştiren elektronik beyinlerin rehberliğinde büyük bir hızla gelişmişti.
There's a carriage for myself and my assistants.
Ben ve yardımcılarım için bir vagon var.
Please follow my assistants.
Zorluk çıkarmadan, adamlarımı izleyin.
I have pupils and assistants in abundance but none of them is any good.
Bir sürü öğrencim ve asistanım var ama hiçbiri iyi değil.
In spring, I must paint the Church of the Annunciation in Moscow and I have no assistants to do it with.
Baharda, Moskova'daki Annunciation Kilisesi'ni boyamam lazım ve hiç yardımcım yok.
PRODUCTION ASSISTANTS - JOSEF MATHAUSER and ADOLF SIROKY
Yapım Asistanları - Josef MATHAUSER ve Adolf SIROKY
My assistants will enshroud her in this perfectly ordinary paisley shawl.
Asistanım bu alelade yünlü örtü ile onu örtecek...
I'm Sergeant Havert, and these are my two assistants hardly worth mentioning, Sylvester and Harry.
Ben Çavuş Havert, yardımcılarım ise sözlerini etmeye değmeyecek Sylvester ve Harry.
In the last two days, my assistants here have done wonderful work and we've unearthed a lot of valuable stuff.
Son iki günde yardımcılarım burada harika bir iş çıkardılar ve bir sürü değerli şeyi gün ışığına çıkardık.
In my sickbay, two of my assistants were betting on how long it would take a man to pass out from pain.
Revirimde, suikastçılarımdan ikisi birinin acıdan ölmesinin ne kadar zaman alacağına iddiaya giriyorlardı.
These will be your assistants.
Bunlar sizin asistanlarınız olacak.
Master Hopkins and his assistants, are they here, man?
Üstad Hopkins ve yardımcısı buradalar mı?
So if our best assistants will leave the night before.
Bu yüzden en iyi adamlarımız bir gece önce yola çıkacak.
The pump assistants were questioned.
Pompacı çırağı sorgulandı.