English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Attempting

Attempting translate Turkish

1,656 parallel translation
He was shot dead, whilst attempting to commit a terrorist act.
- Bir terörist saldırı gerçekleştirmeye çalışırken vurulup, öldü.
We are attempting to build a whole new system of government and expand Jaffa worlds throughout the galaxy.
Tüm galaksideki Jaffa dünyalarına yayılacak yeni bir hükümet sistemi kurmaya çalışıyoruz.
I repeat! SG-1 is on the planet attempting to negotiate an Ori withdrawal.
Tekrar ediyorum, SG-1 gezegende Ori'larla çekilme pazarlığı yapıyor.
We have reason to believe that the Ori are attempting to use this planet to stage a full scale invasion.
Ori'ların bu gezegeni kullanarak büyük çaplı bir saldırı başlatacaklarına inanıyoruz.
Perhaps he was attempting to create an even more powerful servant than the Kull warriors.
Belki de Kull savaşçılarından bile daha güçlü... - Anubis'in amacı ne olursa olsun Khalek çok tehlikeli. -... hizmetçiler yaratıyordu.
The human-form replicator is attempting to probe your mind as we speak.
İnsan biçimli çoğalıcı şu anda zihnini araştırıyor.
The Ori were attempting to construct a means by which to invade our galaxy and attack us.
Ori galaksimizi istila edip bize saldırmak için bir araç oluşturmaya çalışıyordu.
The human-form replicator is attempting to probe your mind.
İnsan şeklindeki çoğalıcı zihnini incelemeye çalışıyor.
We're attempting to modify our propulsion, in order to return to Atlantis as quickly as possible.
Atlantis'e çabucak dönebilmek için itici gücümüzü modifiye etmeye çalışıyoruz.
Project Arcturus was attempting to extract vacuum energy from our own space time.
Proje Arcturus vakum enerjisini bizim uzay zamanımızdan çıkarıyor.
This guy came forward, saying he was the 911 caller the night that Felix got killed, and he's attempting to ruin my life.
Adamın biri ortaya çıkıp Felix'in öldüğü gece 911'i aradığını söyledi. Hayatımı mahvetmeye çalışıyor.
Attempting to kill myself.
Kendimi öldürmeye teşebbüs.
Publicly, he can't appear to be attempting to interfere with the due process of US law.
Alenen, Birleşik Devletler yasalarının kanun ve kurallarına müdahale ediyormuş gibi görünemez.
That's exactly why Songyang's attempting an attack.
özellikle Songyang saldırmaya kalkacaktır.
Ethan Hunt is attempting to escape the building.
Ethan Hunt binadan kaçmaya çalışıyor.
Damage has taken place to the normally dominant left hemisphere and the right hemisphere is attempting to compensate.
Normalde baskın olan sol yarıküre hasara uğramış. Sağ yarıküre de telafi etmeye çalışıyor.
Neo-Marxist cells are attempting to rig the upcoming election using rogue fingerprints from severed thumbs.
Neo-Marksist hücre evleri, kesilmiş parmaklardaki izleri kullanarak gelecek seçime hile karıştırmayı planlıyor.
Meanwhile, the nerd fans are attempting their first wave ever.
Bu arada, inek taraftarlar ilk dalga kalkışmasında.
We're in the mecha hangar, attempting to assemble a new fighter squadron.
Mecha hangarında, yeni bir savaşçı takımı kurmaya çalışıyoruz.
A colony vessel appears to be attempting an escape.
Bir koloni gemisi kaçmaya çalışıyor.
What matters is if we are really sick, or, if we are not attempting to cure the disease even when we know it is there.
Esas mesele, biz gerçekte hasta mıyız, yoksa bu hastalığı biliyor ama, onu iyileştirmek için, en ufak bir çaba bile göstermiyor muyuz?
I've been attempting to purchase a stalk of bamboo.
Şu beyefendiden, bir tomar bambu satın almaya çalışıyorum.
We were attempting to use concentrated bursts of energy to enhance the sensitivity of optical telescopes.
Enerji parçalanmalarıyla optik teleskopların duyarlılığını arttırmak üzerine girişimlerimiz vardı.
... has accused the British of attempting to assassinate him.
... İngilizleri suikast girişiminde bulunmakla suçladı.
Police are arresting anyone attempting to enter those areas impacted by these alleged chemical explosions.
Polis Belirlenen alanlara girmeye teşebüs edenleri tutuklayacak İdda bu patlamanın kimyasal etkisi- -
people attempting pregnancy could now face jail time in 36 states across the US.
Bundan sonra Amerika'nın 36 eyaletinde... çocuk yapmaya çalışanlar hapis cezasına çarptırılacak.
- Iron Man is attempting to rescue it.
Demir Adam, uçağı kurtarma girişiminde bulunuyor.
Attempting to stop me is foolhardy.
Beni durdurmaya çalışmak aptallıktır.
Now, personally... I've seen men injured, maimed... and even killed attempting to do this.
Şahsen bu atlayışı yaparken yaralanan sakatlanan hatta ölen adamlar gördüm.
High-ranking U.S. Officials... attempting to explain the cause of a large mushroom cloud... first seen over North Korea on Sunday... are raising more questions than answers.
Üst düzey Birleşik Devletler yetkilileri Pazar günü Kuzey Kore üzerinde görülen ve bir çok soruya neden olan büyük mantar bulutunun nedenini açıklamaya çalışıyorlar.
To the Cylons, they'll appear to be having trouble with their FTL drives and attempting to escape at sub-light speed.
Cylonlara, I.Ö.H. sürücüleriyle problem yaşıyor ve ışık hızında kaçmaya teşebbüs ediyor gibi görünecekler.
Our position has been compromised, but we're attempting to proceed with the mission.
Konumumuz açığa çıktı. Göreve devam etmek için uğraşıyoruz.
One of our teams were attempting to gate back at the same time and as a result the SGC couldn't shut down the Gate from this end.
Aynı anda da takımlarımızdan biri giriş yapmaya çalıştı. Sonuç olarak Yıldız Geçidi Komutanlığı geçidin bu tarafını kapatamadı.
We would like... with your permission, to begin attempting to beam an innocuous canister onto your ship while you are actively jamming.
Sizin de izninizle biz siz aktif hâlde bozucu sinyaller yollarken geminize zararsız kutuyu ışınlamaya teşebbüs etmeye başlıyoruz.
I am attempting another series of codes.
Başka bir dizi kod deniyorum.
The Korelev log indicated that they were attempting to use the rings to get a nuke through a fluctuation in the Ori ships shields that was coinciding with the firing of their main weapons.
Korelev kayıtları halkaların, Ori gemisinin kalkanındaki silah ateşleme sırasında oluşan dalgalanma sırasında nükleer bomba ışınlamak için kullanıldıklarını gösteriyor.
They were attempting to load the rest of the people on board the Orion, hoping Dr. McKay would be able to get the engines working before the eruption.
Geri kalan insanları Orion'a bindiriyorlar Doktor McKay'in patlamadan önce motorları çalıştırabileceğini umuyorlar.
Colonel, I'm attempting to calculate the precise time remaining before the main eruption.
Yarbay, ana patlamadan önce kalan zamanı hesaplamaya çalışıyorum.
maybe it's worth attempting surgery to remove the fragments.
Belki parçacıkları çıkarmak için ameliyat edilebilir.
- I am attempting to.
- Ona uğraşıyorum.
It was what we were attempting to do when the Ori fleet first came through.
Ori filosu ilk geldiği zaman bunu yapmaya çalışıyorduk.
So they're attempting to assimilate her, to transform her into one of them?
Yani onu özümseyip kendilerinden birine dönüştürmeye mi çalışıyorlar?
We have something called a Zero-Point Module, which essentially does what we're attempting on a smaller scale, extract energy from subspace time.
Sıfır Noktası Modülü diye bir şey var, gerçekte bizim yapmayı istediğimizi, daha küçük ölçekte alt-uzay zamanından enerji çekerek yapıyor.
If you are attempting to compliment me, then you have done a very good job.
Yaptığım işe iltifat etmek istediysen çok iyi iş başardın.
I wasn't attempting to compliment you.
Sana iltifat falan etmeye çalışmıyordum.
I'm talking about attempting to match their speed.
Onların hızına erişmekten bahsediyorum.
Attempting to remove it now... come on, you.
Şimdi ayırmayı deniyorum,... Hadi...
I mean, every once in a while, I have this recurring dream in which my Aunt Louise is attempting to consume my flesh, but as a general rule, no.
Yani bazen tekrarını gördüğüm bir rüya var. Louise Teyzem etimi yemeye çalışıyor, ama genel bir kuralı yok.
I am attempting to achieve adhesion affinity gradient in the proximal blastemal cells in human tissue.
İnsan dokusunda proksimal embriyonik hücrelerinde yapışma benzerlik eğimini elde etmeye çalışıyorum.
Now here's a fellow attempting to ride a bicycle.
Şimdi, bir adam bisiklete binmeye çalışıyor.
If the shots meant not to harm me but to provoke certain others, wouldn't attempting that be playing into our adversary's strategy?
Kurşunların amacı bana zarar vermek değil de başkalarını kışkırtmaksa, bu dediğin onların stratejisine uygun davranmak olmaz mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]