Auntie translate Turkish
2,845 parallel translation
If it hasn't been tested on animals, it's been tested on me auntie Nora.
Hayvanlar üzerinde test yapılmasaydı teyzem Nora üzerinde yapılırdı.
You know, my maiden auntie had that quilted on a pot-holder.
Benim evlenmemiş teyzecikte de muflonlu fırın eldiveni vardı biliyor musun?
Auntie Susan is going to watch you for a little while.
Sana bir süreliğine Susan Hala bakacak.
OK, Auntie!
- Aunty bir buçuk!
Hello Auntie.
- Merhaba teyzecim.
Not my auntie.
Teyzem değil.
Your auntie Pinkie Pie's got it all taken care of.
Teyzeciğin Pinkie Pie herşey ile ilgilendi.
that's your auntie vi. Yeah. oh, I miss lucas being this little.
Lucas'ın bu halini özledim.
Uh, Auntie Carolyn!
Carolyn Hala!
Um... Auntie carolyn...
Carolyn Hala.
And then there was auntie Orthensia.
Bir de Orthensia Teyze vardı.
Auntie Ortensia finaly has spoken again.
Ortensia Teyze nihayet konuşmaya başladı.
Oh, nothing, auntie, we're just, you know, doing some water stuff.
Hiç, teyzeciğim. Su tesisatıyla ilgili bir şeylere bakıyoruz.
- l'm your auntie.
- Ben senin teyzenim.
- You are not my auntie.
- Sen teyzem değilsin.
Auntie, I'm too big for these toys.
Teyze, bu oyuncaklar için fazla büyüğüm.
Auntie!
Teyze!
Auntie, this is PiIar.
Teyze, bu Pilar.
Auntie, the laundry!
Teyze, çamaşırlar!
Put your auntie on.
Telefonu teyzene ver.
Although, I do not know whether to call you Sister or Auntie. I say, aren't you cold at all?
Sana Hanımefendi mi diyeyim Küçük Hanım mı bilmiyorum ama üşümüyor musun?
Huh? Auntie's awake.
Teyze de uyanmış.
Auntie. I'm here to lift grandpa's spirits.
Hala, büyükbabama iyi bir torun olmaya geldim.
Goodbye, auntie.
Hala, hoşça kal.
Auntie, me too, me too.
Teyze, ben de, ben de.
Auntie.
Teyze.
Let's talk after we stand your auntie up.
Teyzeni kaldırdıktan sonra konuşalım.
Auntie. I found him first, right?
Teyze, onu önce ben buldum.
Auntie and I were looking for Angel Ahjussi, but I found him first.
Teyzem ve ben Melek Ahjussi'yi arıyorduk, onu önce ben buldum.
Auntie, me too.
Teyze ben de.
It's Auntie.
Teyzem.
Auntie Mo Ne is fighting.
Teyzem kavga ediyor.
"Auntie Em's Garden Emporium."
Leeds Point, New Jersey Em Teyze'nin Bahçe Mağazası
And Auntie Liz.
Liz Hala da burada.
It's only for a few days, auntie, I can leave some money.
Sadece birkaç günlüğüne hala. Biraz para da bırakırım.
- Thank you, Auntie Rodica.
- Sağ ol Rodica Hala.
I left Viorica in Auntie Rodica's care.
Viorica'yı Rodica halama bıraktım.
Auntie Esther will come over to watch you.
Scottie, Esther Teyzen sana bakmaya gelecek.
You his auntie.
Siz onun teyzesisiniz..
Bob's their bleeding auntie.
İşte o zaman her şey yoluna giriyor.
Are you all right, auntie?
İyi misiniz, teyze? Evet.
Belzoni, Mississippi, on my great-auntie's sofa.
Büyük teyzemin kanepesinde Belzoni, Mississippi'de.
Why don't you call me Auntie Mabel anymore?
Neden artık bana Mabel Teyze demiyorsun?
I'm sorry, Auntie.
Üzgünüm teyze.
This auntie's still popular at this age.
Şu gördüğün teyze yaşına rağmen hâlâ popüler.
Auntie isn't here.
Teyze burada değil.
I told you Auntie isn't here.
Sana Teyze burada değil dedim!
Auntie isn't here!
Teyze burada değil!
Auntie's here, isn't she?
Gelen Teyze, değil mi?
I want to revive Auntie.
Ben Teyze'yi geri getirmek istiyorum.
She asked for a pocket puppy, but she really wants the blue one,'cause it looks like her auntie's dog Biffo that ran away.
Maria Costa'dan Bir köpek yavrusu istedi. ama o gerçekten mavi olanı istiyor.