Bad boys translate Turkish
674 parallel translation
They say, "Bad boys live long".
Derler ki, "kötüye birşey olmaz".
You're a bad boy, and my mother says I shouldn't talk to bad boys.
Kötü bir çocuksun ve annem kötü çocuklarla konuşmamam gerektiğini söyledi.
Bad boys!
Yaramaz çocuk!
Why, theyre only big bad boys
Sadece kocaman, yaramaz çocuklar
Why you want to mix up with bad boys like that?
Niye böyle kötü arkadaşlarla düşüp kalkıyorsun?
Well, should we take a look at our bad boys now?
Şu kötü çocuklara bakalım mı, artık?
Looks like them bad boys did you a favour.
O halde, San Pabloite'li çocuklar bize kıyak yaptılar ha.
Instead, they sent me out on this crummy street to play with bad boys.
Onun yerine beni, bu köhne sokakta kötü çocuklarla oynamaya gönderdiler.
We don't like to see bad boys like you in town.
Senin gibi kötü çocukları bu kasabada görmek istemiyoruz
Other people had bad boys.
Baskalarinin da kötü evlatlari vardi.
Bad boys.
Kötü çocuklar.
And tomorrow... it will be time for all bad boys... to make apologies to Mrs. Rowe.
Ve yarın... tüm kötü oğullar için... bayan Rowe'dan özür dileme zamanı olacak.
Wouldn't you give up these bad boys, the Hababam class for me? Huh? - I would!
Sen de, Mahmut Hoca'nın açlık cezalarına karşı tedbirli olsaydın, avucunu yalamazdın.
Why do good girls like bad boys?
? İyi kız neden kötü oğlanı sever?
The Santa Claus does not bring gifts for the bad boys.
Noel Baba da kötü çocuklara hediye getirmez.
I do not give gifts the bad boys.
Yaramaz çocuklara hediye getirmem.
Bad boys are coming to break all your toys
# Kötü çocuklar bütün oyuncaklarınızı kırmaya geliyor
Bad boys are coming to smash your plastic nose
# Kötü çocuklar o yapmacık burnunuzu dağıtmaya geliyor
Bad boys!
# Kötü çocuklar
B - b-b-bad boys!
# K-k-k-kötü çocuklar
Bad boys
# Kötü çocuklar
Listen, we've gotta get back to detention for being bad boys.
Dinle, kötü çocuklar olmak için bir yeniden tutuklanmalıyız.
The ones I'm fighting at are some pretty pretty bad boys.
Dövüştüğüm adamlar... oldukça sıkı herifler. Ben fazla...
Guthrie, you have... two bad boys looking for something to do.
Guthrie, yapacak... bir şeyler arayan iki düşmanın var.
Mac, much obliged to you and the boys, but it'd look bad if I ran away.
Mac, Sana ve çocuklara bağlıyım. Ama kaçarsam, kötü olur.
I have a pretty large experience of boys and you're a bad lot of fellows.
Senin gibi çocukları iyi tanırım... sen de kötü yetişmişe benziyorsun.
Also... when the boys are inside they have to feel good otherwise they'll have bad memories and they become useless.
Çocuklar içerideyken, iyi hissetmeleri lâzım yoksa kötü anılarını unutamazlar ve verimsiz olurlar.
Bad boys.
Kötü adamlar.
The boys called it the Flamethrower, but it wasn't really that bad.
Bizim çocuklar ona Kalaşnikov adını taktılar, ama o kadar da kötü değildi.
The boys are giving me a really bad time tonight.
Oğlanlar bu gece bana kötü vakit geçirtiyorlar.
Oh, it's too bad about the boys.
Adamlara yazık oldu.
Things are looking bad, boys.
İşler kötüye gidiyor, millet.
All those boys ain't bad.
Bu çocukların hepsi kötü değil.
I might as well warn you boys I'm a bad loser.
Ben de seni kötü yenildiğim çocuklar için uyarmalıydım.
Too bad to have you leave without playing for the boys.
Giderseniz, çok yazık olacak.
Now you may be just great at hanging paper around the big city... and passing bad checks... but us country boys ain't entirely brainless.
Bak, sen büyük kentte dolandırıcılıkta çek işinde çok iyi olabilirsin... ama biz köylüler de o kadar beyinsiz değiliz.
It's too bad Chino and the rest of the boys couldn't stay for dinner.
Chino ve diğer çocuklar akşam yemeğine kalamamaları çok yazık.
Too bad these cavalry boys have got cold feet.
Süvarilerin çekingen davranması işimizi bozdu.
And I want them two boys, and I want them bad.
O iki çocuğu da istiyorum, fena halde istiyorum.
Now boys, for good or for bad,
Dinleyin beyler.
You boys are pushing bad stuff.
Kalitesiz mal iteklemiştiniz.
Boys, things are bad.
Cocuklar, isler kötü gidiyor.
Good news for the beach bunnies, but bad news for the farm boys.
Plaj sakinleri için güzel, ama çiftçiler için kötü bir haber tabi.
- That is not a bad way to meet boys.
- Oğlanlarla tanışmak için iyi fırsat.
Gonna show you what happens to bad little boys who poison their mothers.
Annelerini zehirleyen kötü çocukların başına neler geldiğini sana göstereceğim!
Because boys have bad attitude.
Oğlanlar kötü davranışlı.
You're going to make my boys look bad.
Çocuklarımın kötü görünmesine neden olacaksınız.
Bad idea, boys.
- Kötü fikir, çocuklar.
But bad little boys, the duppies like best.
Ama duppyler en çok kötü çocukları severler.
¶ bad, bad, bad, bad boys ¶ ¶ you make me feel so good ¶
"3 Adam ve Bir Bebek"
Bad little boys get something else.
Kötü çocukların da başka bir şeyleri.